Tıpta gelinen son nokta

Başlığı biraz seviyesizce bulabilirsiniz, lakin tıbbın geldiği son noktayı bundan güzel özetleyecek bir cümle bulamadım.
Bildiğiniz gibi vücudumuzdaki her bir yüzey alanı ve boşluk (solunum yolları, mide bağırsak sistemi, deri gibi ) bizlere zararı olmayan, faydaları son yıllarda anlaşılan flora denilen mikroplarla kaplıdır. Şüphesiz bu bakterilerin en yoğun olduğu organ kalın bağırsaklardır (gaytanın içeriği)
Son zamanlarda allerjik hastalıkları da içeren (astım, allerjik deri hastalığı, gıda allerjileri ) birçok hastalığın oluşumunda flora yapısında meydana gelen bozulmalar, flora kaybı ve bazı kötü niyetli bakterilerin ön plana çıkmasının etkili olduğu ileri sürülmektedir.
Bağırsak florasındaki yararlı mikrop sayısını arttırmak bazı hastalıkların tedavisi için bir yöntem olarak görülmekte olup bu işlemin tıp dilindeki alengirli ismi fekal transplantasyondur (bildiğiniz p.k atma …)
Öhhüüü....Ciddi olalım lütfen.
Yine probiotikler adıyla eczane raflarında yer alan ve hiçte ucuz olmayan yararlı mikropları içeren ilaçlar özellikle allerjik ve bağırsak hastalıklarının tedavisinde yoğun olarak kullanılmaktadır.
Özellikle kolon hastalıklarında sağlıklı insanlardan alınan fekal örneklerden izole edilen mikropların hastalıklı bireylere verilmesi (Ağızdan kapsüller şeklinde) sonrası çok başarılı sonuçlar elde edilmiştir ( P.ku neden yediğimizi anladınız mı ?)
Gıda alerjilerinde ve astımda yararlı mikropların bağırsaklara veya akciğerlere yerleştirilmesinin etkinliğini değerlendiren deneysel çalışmalar yayınlanmaya başlamıştır
Şimdi sıkı durun; Kan bankası benzeri bir fekal banka (P.k bankası) 2014 Şubat ayında, ikinci bankada 2015 yılında kurulmuştur. Herhalde kimse böyle bir bankayı hortumlamak istemez.
Bazılarımızın p.ku belkide ilerde iyi para getirebilir. Bu durumda p.kun ilaç denen karganın kompleksine de hak vermek gerekir.
Bu konuda geyik uzadıkça uzar….
Şimdi biraz ciddileşelim
Bütün bu gelişmeler aklıma Hz. Nuh’un döneminde yaşandığı rivayet edilen bir olayı hatırlattı.
Rivayete göre inkarcılar, Hz Nuh’un gemisine dışkılarını boşaltıyorlarmış. Bu hareketleri Hz Nuh’u çok üzüyormuş. Bir süre sonra inkarcıların vücutlarında yaralar çıkmaya başlamış. Gemiye yanlışlıkla dokunan birinin yaraları iyileşince hastalığa kapılanlar gemiye sürdükleri pislikleri toplayıp yaralarına sürmeye başlamış.
Bazı okurlarımın hocam ne iş çınar yaprağı, yulaf samanı pazarlayanlara lafını esirgemeyip saydırıyordun, herifler resmen p.ku paketliyorlar dediğini duyuyor gibiyim. Yaptıkları işin mantığından bahsetsinler ve lütfedip konuyla ilişkili çalışmalar yayınlasınlar söz onların gösterdiği koyun p.kunu bile yeriz gerektiğinde…