Tiroid Yetmezliği (Hipotiroidizm)

Yazar Mustafa Enis YetkinGenel Cerrah • 23 Temmuz 2017 • Yorumlar:

Tiroid Yetmezliği (Hipotiroidizm)

Tiroid bezinin az çalışmasına ‘hipotiroidizm’ adı verilir. Hipotiroidizm, tiroid bezinin az hormon salgılaması nedeniyle oluşan bir hastalıktır. Kan dolaşımında tiroid hormonları (T4 ve T3) düşük olduğundan metabolizma yavaşlar ve bu duruma bağlı şikayet ve belirtiler ortaya çıkar.

Hipotiroidiye neden olan hastalıkların başında‘Hashimoto tiroiditi’ denilen bir hastalık gelir. Bu hastalık, tiroid bezinin nedeni bilinmeyen bir şekilde hasara uğramasıyla oluşan bir durumdur. Hashimoto tiroiditinde önce guatr vardır, ancak yıllar içinde bez küçülür ve hormon salgılayamaz hale gelir. Hashimoto tiroiditi’nin en önemli laboratuar özelliği, vücudun kendi tiroid bezine karşı ürettiği ‘anti-TPO’ ve ‘anti-Tiroglobulin antikorları’ adlı maddelerin kanda yüksek olmasıdır. Toplumda, Hashimoto tiroiditinin sıklığı giderek artmaktadır.  Hipotiroidiye neden olan diğer nedenlerden birisi de tiroid bezi ameliyatlarıdır. Tiroid ameliyatı sonrası hormon salgılayacak kadar yeteri kadar doku kalmayınca hipotiroidi gelişir. O nedenle tiroid ameliyatı geçiren hastalarda tiroid hormonlarını ölçmek ve izlemek gerekmektedir. Tiroid bezinin tamamının veya tamamına yakınının alındığı durumlarda Levotiron, Tefor veya Euthyrox adlı tiroid hormon ilaçlarından biri mutlak alınmalıdır ve bu tedavi ömür boyu devam etmelidir. 

Radyoaktif iyot tedavisi yapılan hastalarda da tiroid bezi tahrip edildiğinden yeteri kadar hormon salgılanamayacağından dolayı hipotiroidi gelişir. Bazen nadir olarak bazı ilaçlar (lityum, amiodaron, interferon, interlökin) ve baş ve boyuna yapılan radyoterapi (ışın tedavisi) sonrası hipotiroidi gelişebilir. Hipotiroidi ayrıca şeker hastalarında, kansızlığı olanlarda, romatoid artriti olanlarda sık görülür. 60 yaşın üzerindeki kadınlarda da sık bulunur. Kanda yağ düzeyleri (Kolesterol, trigliserid gibi) yüksek hastalarda da hipotiroidi yönünden araştırma yapmak gerekir. Ayrıca depresyonu olan hastalarda, çocuğu olmayan veya adet düzensizliği olan kadınlarda da hipotiroidi aranmalıdır.

Hipotiroidisi olan bir hastada hangi şikayetler ve bulgular gelişir?

1.Halsizlik, güçsüzlük, kolay yorulma

2.Üşüme, soğuğa tahammülsüzlük

3.Seste kısıklık ve kalınlaşma

4.El, yüz ve bacaklarda şişlik

5.Göz etrafında şişlik

6.Ciltte kuruma, kabalaşma veya kalınlaşma

7.Saçlarda dökülme

8.Kas krampları

9.Depresyon, uyku bozukluğu, uyku hali

10.Kabızlık

11.Adetlerde düzensizlikleri

12.Kilo alma

13.Hafızanın zayıflaması, hatırlamada zorluk

14.Nabız sayısında azalma

15.Hareketlerde yavaşlama

16.Terlemede azalma

Hipotiroidi durumu hangi tetkikle ortaya konmaktadır ?

En önemli test ‘kanda TSH düzeyi ölçümü’dür. TSH düzeyi normalin üzerinde çıkarsa, bu hastada hipotiroidiyi düşündürür. Serbest T4 düzeyleri ise kanda düşük bulunur. Serbest T4 düzeyi düşük, TSH düzeyi yüksek bir hastada belirgin hipotiroidi vardır. Sadece TSH yüksek, ancak T4 ve T3 düzeyi normal ise hafif derecede tiroid yetmezliğinden bahsedebiliriz. Bu durumun da tedavi edilmesi gerekir. Tedavi edilmezse % 5 hastada belirgin hipotiroidi gelişebilir. Tam kan sayımı yapılan hipotiroidili hastaların % 30-40’ında ‘kansızlık (anemi)’ ve % 15’inde ‘demir eksikliği’ saptanır. Ayrıca ‘B12 vitamin eksikliği’ de olabilir. Hipotiroidili hastalarda kadınlara özgü bir hormon olan ‘prolaktin’ düzeyleri yüksek olarak bulunabilir. Bu hastalarda prolaktin düzeylerinde orta derecede bir yükseklik oluşur ve tiroid hormonu tedavisiyle düşer. Eğer hastanın tiroid hormon değerleri normal aralıklara geldiği halde prolaktin düzeyleri yine yüksek ise diğer nedenler araştırılmalıdır.

Hipotiroidi hastalarında tedavi seçenekleri nelerdir?

Hipotiroidi ömür boyu tedavi edilmesi gereken bir hastalıktır. Çok nadir olarak ‘Hashimoto tiroiditi’ olan hastalarda % 10-20 oranında kendiliğinden düzelme olabilir. Hipotiroidi tedavisi kanda eksik olan tiroid hormonlarının normale gelmesi için tiroid hormon tabletleri verilerek yapılır. Bu ilaçlar hastalığın şiddetine göre doktorunuzun önerdiği dozda başlanır. Hasta belirli aralıklarla kontrole çağrılarak ilacın dozu ayarlanır. Tedavide hedef kandaki T4 düzeylerini normale getirmek ve TSH düzeyinin normal sınırlar içinde olmasını sağlamaktır. İlaç tedavisi ömür boyu sürecek bir tedavidir ve kesilmemelidir. 6 ay – 1 yılda bir kontrole giderek TSH düzeyine baktırmanız gerekir. Bazen ilacın dozunu artırmak veya azaltmak gerekebilir. Gebe kalan hipotiroid kadınlarda ilacın dozunu ayarlamak gerektiğinden mutlaka gebeliğin ilk ayı içinde kontrole gidilmelidir. Hormon ilacı aç karna, yermekten en geç yarım saat önce alınmalıdır. Diğer ilaçlar, tiroid hormon ilacının emilimini bozabileceğinden aynı öğünde diğer ilaçlar alınmamalıdır. Özellikle demir ilaçları, mide ilaçlarından antasitler (Talcid gibi) veya kalsiyum ilaçları tiroid ilaçlarının emilimini bozarlar. Hashimoto tiroiditi olan hastalar mutlaka iyotsuz tuz yemelidir. Kalp hastalığı olan hipotiroidili hastalarda bu ilaçlar yan etki yapabileceğinden normalden daha sık kontrole gidilmelidir. Hipotiroidili hastaların bir kısmında (özellikle Hashimoto tiroiditlilerde) anti-TPO ve anti-Tiroglobulin antikorları yüksek olarak bulunur. Bu antikorlar hastalığı yapan veya oluşturan protein yapısındaki maddelerdir. Tedavi ile bunların düzeylerinde azalma olmaz. Bunların düzeyini azaltacak bir ilaç da henüz yoktur. Bu antikorlara tanı konduğunda bakılması gerekir. Daha sonra tedavi takibinde bakılmasına gerek yoktur. Son yıllarda selenyum alınmasının bu antikorları azalttığı saptanmışsa da bu bilgi henüz araştırma aşamasındadır.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)