Travma

Yazar Ayşenur İnal • 23 Ocak 2024 • Yorumlar:

Travma kelimesi çoğumuza genellikle son derece zorlayıcı kavramları-duyguları çağrıştırıyor ki tabiatıyla travma süreğenliği bozan dengeyi değiştiren sarsıcı bir deneyim.

Dışarıdan yıkıcı bir etkiyle karşılaşıldığı için elbette tepki gösteriyorlar ancak bu tepkiler hayatlarında kalıcı ya da kişinin günlük yaşamını etkilemeye devam eden bir yerde kalmıyor. Fakat bazılarındaysa kalabiliyor. Gördüğünüz çizimde bir kişinin travma geçirdikten sonraki dört olası senaryosu resmedilmiş, bu aşamaları uzun uzun açıklamak yerine daha az duyduğunuz belki hiç duymadığınız ‘travma sonrası büyüme’ nin altını çizmek istiyorum.

Öncelikle her sağlıklı kişi travma deneyiminden sonra travma sonrası stres bozukluğu geliştirir. Ancak ayırt edici nokta bu stres bozukluğunu nasıl yaşanıldığı. Yani başa gelinenlerle kişinin dinamiklerinin karşılaşması anı ve başa gelinenlerle ne yaptığı.

Travma sonrası tepkilerin insandan insana olan değişkenliğin nedenleri şu başlıklar altında toplanabilir; kişinin bireysel dinamiği(yaşamın ilk evresinden itibaren getirdiği psikolojik yapı), genetik- kalıtım, kalıtsal genlerin yanı sıra kültür, çevresel etkiler, daha önce çevreyle etkileşimi sonucu edindiği donanımı. Bu başlıkların hepsi ruhsal dayanıklılıkla doğrudan ilgili, yani bu başlıklar bireyin ruhsal dayanıklılığını hem arttıran hem azaltan bir yerdeler.

Travma kavramını bu bilgilerle beraber yeniden ele alırsak; travma sonrası stres bozukluğunun travma sonrası büyümeye dönüşebileceği söylenebilir. Eğer birey ruhsal dayanıklılığa sahipse bu dönüşüm doğal aşamalarla gerçekleşecektir.

Ruhsal dayanıklılık herkeste bulunur ve en önemlisi geliştirilebilir bir beceridir. Bilimsel çalışmalar da bunu desteklemektedir. Nasıl ki bisiklet sürmeyi, yeni bir yemek yapmayı, yeni bir dilde konuşmayı öğreniyor ve geliştiriyoruz bunun gibi ruhsal dayanıklılığımızı da gözler gözetir ve üzerinde çalışırsak geliştirir kendimizin farklı bir formuna dönüşebiliriz.

Dayanıklılığınıza sahip çıkmanız ve iyi bakmanız dileğiyle.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)

Yazar