Travma Nedir?
Yazar Muhammed Enes İmert • 24 Ocak 2019 • Yorumlar:
1.Eğer bir olayda yaşama tehdit, vücudun bütünlüğüne tehdit, en sevdiklerimize tehdit ya da inanç sistemlerimize tehdit söz konusuysa bu olay kişi için travmatik bir yaşantıdır.
Travmayı üç başlık halinde sınıflandırabiliriz;
-
İnsan eliyle bilerek oluşturulan(savaş, işkence, tecavüz, terör eylemleri, cezaevi ve gözaltı uygulamaları vs.)
-
İnsan eliyle kaza sonucu oluşan(trafik, uçak, tren, iş kazaları, yangılar gibi)
-
Doğal afetler(deprem, sel, orman yangını)
2.Travmayı yaşayan kişilerde şu fiziksel tepkileri verebilmektedir;
Baş ağrıları ve baş dönmesi • Mide bulantısı • Üşüme veya yanma hissi iştah azalması veya artması • Göğüste daralma hissi • Heyecanlı, gergin ve aşırı uyarılmıştık hissi • Halsizlik ve yorgunluk • Genel olarak sağlık durumunun kötüleşme
3. Travmayı yaşayan kişilerde şu duygusal tepkileri verebilmektedir;
Umutsuzluk ve karamsarlık• Güvensizlik hissi • şoka girme ve hissizlik hali • Derin üzüntü • Kaybedilen kişiye karşı yoğun özlem • Çaresiz ve güçsüz hissetme • Aşırı alınganlık • Öfke ve öfke isteği, kontrol edememe • Hırçınlık, toleransın az olması • Kaybın inkâr edilmesi
4.Yaşanan travmatik olay neticesinde neredeyse herkes “stres tepkileri ”vermektedir. Fakat yaşadığımız bu olayları günlük hayatımızda sürekli yaşamadığımız için bize farklı gelmektedir. Söz gelimi deprem olgusu üzerine konuşalım.1999 Marmara depreminde hayatta kalan bir birey her gün depreme maruz kalmadığı için bedensel, zihinsel ve duygusal tepki vermektedir. Hem yaşadığı travmatik doğal afetler sonucu travmaya maruz kalmıştır hem de bir yakınını kaybetmenin travmasını yaşamaktadır. Bu ve buna benzeri hem doğal hem de insan eliyle ya da insanların bilerek oluşturduğu olaylar neticesinde bireyler travma izlerini taşımaktadırlar.
5.Yaşadığımız travmayı çabuk atlatmamız için yaşadığımız travmaya maruz kalma süresi, travmaya maruz kalma sıklığı ve sonrasında belirtilerin ağırlığı travmamızın boyutunu oluşturmaktadır. Sakin düzenli bir yaşantı yaşamasına yardımcı olmak, sigara, alkol gibi zararlı alışkanlıklarının artmasına dikkat etmek, yeme ve uyku düzenine dikkat etmek, travmayı yaşadığı olaylara dair destekleyici ve iyi bir dinleyici olmak, yaşadıklarını anlatma ve sorunların çözülmesinde yardımcı olmak ve profesyonel kişilere yönlendirmek travmayı atlatmasında önemli rol oynayacaktır.
6.Travmadan sonra yaşadığı duygusal, fiziksel tepkilerinin uzun süresi halinde terapi desteği ya da farmakolojik destek alması gerekmektedir. Burada önemli olan psikolojik eğitim ve psikolojik yaklaşımlar danışan için fayda sağlayacaktır. Psikoterapötik müdahaleler açısından Bilişsel-Davranışçı terapi, Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma Tekniği(EMDR),Grup terapileri ve Psikodinamik Terapiler travmayı iyileştirici müdahale ve iyileştirici rol oynamaktadır.
7.Travmayı yaşayan kişi bu olay neticesinde tehdit olarak algılamıyorsa verdiği stres tepkileri yerindedir. Fakat uzun sürüyorsa ve yaşamını, ilişkileri ve birçok şeyi kısıtlıyor ise verdiği davranışlar normal değildir.
8.Travma vücudun birçok fonksiyonlarına zarar verdiği için cinsel yönden de kısıtlamalarda bulunabilmektedir. Eğer birey cinsel taciz veya istismar yaşamış ise cinselliğe bakış açısında veya eylemlerinde kısıtlamalar olacaktır. Bunun için gerekli tedavi görmez ise uzun yıllar problem devam edebilmektedir.
9.Bu dönem itibariyle çocuklarda iştah ve uykularında bozulmalar, konuşma problemleri, öfke patlamaları, uykularında sıçramalar, içe kapanma, korku, bedensel şikâyetler, okul başarısında azalma, travmatik oyunları sürekli tekrar etme gibi davranışlara bürünebilmektedir. Aileler çocuklarını gözlemleyerek, bu davranışları gördükleri çocuğun yardım alması gerekebilir.
10.Çocuklar için savaş, işkenceye maruz kalma, trafik kazaları, yangın, deprem, cinsel istismarlar ve daha da çoğaltabileceğimiz travmatik olaylar çocuklar için kaldırılması güç olaylardır ve travmaya sebebiyet vermektedir.
Aileler travma yaşadıklarını düşündükleri çocuklarını uzman kişilerden yardım alarak tedavisine katkı sağlayabilirler. Unutmayın ki her birey değerlidir ve onlar bizim geleceğimiz.