Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) Bilgilendirme Notu
Yazar Cem Berkan Akkaş • 12 Ağustos 2024 • Yorumlar:
-
Travma, kişinin fiziksel bütünlüğünü tehdit eden dehşete düşüren çaresiz bırakan herkes için sıkıntı kaynağı olan olağan ve olağandışı yaşantılardır. Travmatik olaylar insan eliyle istemli oluşturulan travmalar (işkence, savaş, tecavüz, şiddet gibi.), insan eliyle istemsiz oluşturulan travmalar (araç kazaları, iş kazaları gibi.) ve doğal afetler (deprem, sel, kasırga, orman yangınları gibi.) şeklinde üç başlık altında incelenebilir. Travma, kişinin doğrudan yaşayabileceği gibi tanıklık etme, akraba veya arkadaşı gibi yakınlığı olan bir kişinin travmaya maruz kaldığını öğrenme veya bazı meslek gruplarında travmanın rahatsız edici detaylarına sürekli maruz kalma şeklinde dolaylı yollarla da olabilir. Travma yaşayan insanlarda travmatik olayla ilişkili tekrarlayan, istenmeyen, üzücü olayları anımsama, travmayı hatırlatan durum ve uyaranlardan kaçınma, bilişlerde ve duygudurumda olumsuz değişimler olması ve devamlı bir uyarılmışlık hali belirtileri gözlenebilir.
-
Travmayla ilgili belirtileri, olağandışı bir duruma verilen olağan, anlaşılır tepkiler olarak görmek gerekmektedir. Bu belirtiler, beynimizin bu ani, sarsıcı, şok edici deneyimle baş etmeye, onu hazmetmeye, sindirmeye çalıştığının işaretidir. Bozulmuş bir yiyeceği yediğinizde ilk olarak bir ağrı hissi çöker ve ardından bulantı, kusma ve ishal gibi tepkiler verir, bedeniniz. Sonrasında mide ve bağırsak bölgesindeki hassasiyet bir süre daha devam eder. Yani bedeniniz bozulmuş yiyeceği dışarı atarak zarar görmenizi önlemeye çalışmaktadır. Burada anormal olan, yediğiniz bozuk yiyecek midir yoksa bozuk yiyeceğin bedeninize zarar vermesini önlemek için bir savunma mekanizması olarak harekete geçirilen kusma ve ishal gibi belirtiler midir? Tabi ki anormal olan bozuk yiyeceğin kendisidir. Tıpkı anormal olanın travmaya verilen tepkiler değil, travmanın kendisi olması gibi. Travma sonrası dönemde size olağan dışa gelen bazı belirtiler olabilir. Bunlar oluyor diye ‘‘Aklımı yitiriyorum galiba’’ diye düşündüğünüzde ve bunu başka birisiyle ya da bir uzmanla konuşmadığınız da aslında yaşadığınız şeyin doğal olduğunu, aklınızı yitirmediğinizi fark edemezsiniz. Bu gibi durumda hissettiklerinizle ilgili şeffaf davranıp konuşmak sizi rahatlatacaktır.
-
Olağan yaşantılardan farklı olarak travmaya uğradığınızda bütün vücudunuzu çalıştıran sinir sisteminiz, sizi hayatta tutabilmek için savunma mekanizmasını devreye sokarak bir süre alarm halinde olur. Adeta sakın rehavete kapılma, her an aynı şeyler tekrar yaşanabilir diyerek tehlikeyi sürekli gündemde tutmak ister. Bu sebeple travmatik olayı uykuda ve uyanıkken tekrar tekrar yaşatır. Bu tekrarlar sırasında travma anında yaşadığınız duyguları, düşünceleri ve bedensel tepkileri hissedersiniz. Peki bu alarm ne kadar sürer? Bunda travmanın şiddeti, bireyin kişilik özellikleri ve çevreden alınan destek gibi etkenler önemli olsa da esas belirleyici olan, kişinin travmaya sağlıklı anlam vermesine engel olacak kaçınma davranışlarını ne ölçüde yaptığıdır. Yaşanılan bu felaketi konuşmaktan kaçınmak ve travmanın konuşulmadan unutulmasını ya da kaybolmasını beklemek önemli bir hatadır.
-
Vücudunuzda bir apse olduğunu zaman zaman zonkladığını ve sizi rahatsız ettiğini düşündüğünüzde önünüzde biri sağlıklı ve diğeri sağlıksız olmak üzere iki seçenek vardır. Sağlıklı olan seçenek, bir diş hekimine giderek apsenin açılmasını ve içinin boşaltılarak temizlenmesini sağlamak olur. Belki işlem sırasında bir miktar canınız acıyabilir ama sonrasında bu sorundan kurtulmuş olursunuz. Sağlıksız olan seçenekse, apseye direkt bir işlem yaptırmayarak sadece bir ağrı kesici alıp anı ya da günü kurtarmaya çalışmak olur. Travmayı konuşmamak sizin de tahmin edebileceğiniz gibi sağlıksız olan seçenektir. Siz konuşmadığınız sürece kendiliğinden unutulup kaybolmaz. Travma terapisinde acı verici anıyla ilgili konuşmak, olayı detaylandırmak ve özellikle acı verici anının yoğun olduğu yeri tekrar tekrar seanslarda konuşulması, tedavi açısından son derece önemlidir.
-
Sadece travmayı konuşmak değil, travmayı hatırlatan her türlü durumla karşılaşmak zorunda kaldığınızda, travma anındakine benzer rahatsız edici duygular ve bedensel belirtiler yaşıyor olabilirsiniz. Bu sebeple travmayı hatırlatan anılar, düşünceler, duygular, insanlar, nesneler ve yerlerden kaçınıyor olabilirsiniz. Olayı sağlıklı bir şekilde atlatamayarak TSSB geliştirmiş kişilerinde böyle davrandıklarını bilmelisiniz. Böyle davranarak travmayı adeta halının altına süpürmüş olursunuz. Yaşadığınız acı deneyimi hatırlatan her türlü durumdan kaçınmak, kısa vadede sizi ilave bir duygusal yükten koruyormuş gibi görünse de uzun vadede kaçınma davranışlarını gösterdiğiniz sürece travmanın yaşamınızı kontrol etmesine engel olamazsınız. Travma sonrası yaşadığınız ve doğal olduğunu vurguladığım belirtilerin sebebi uğradığınız travma olsa da bu belirtilerin sürmesini sağlayan en önemli etken kaçınma davranışlarıdır. Dolayısıyla, travma sonrası hangi olay, durum ya da aktiviteyle ilgili kaçınma davranışı gösteriyorsanız bunları madde madde listeleyerek üzerine gideceğiz.