Travma Sonrası Stres Bozukluğu

Yazar Hayriye Pervin Karakaş ÖztürkPsikiyatrist • 30 Haziran 2021 • Yorumlar:

Çoğumuz bir travmatik olaya (sevilen birinin kaybı, ciddi bir hastalık, kaza veya kişisel saldırı.) şahit olmuşuzdur veya yaşamışızdır.Özellikle, günümüz koşullarına çok sık olarak yaşamaktayız. Travmatik olay sonrası,zamanla, yas dönemi geçer, acı azalır ve hayat normal halinde devam eder. Çoğumuz travmatik olaydan sonra kendiliğinden iyileşiriz. Ama

bazı kişiler travmatik olaydan sonra aylar, hatta yıllar geçse bile iyileşmeyebilir, travmadan dolayı aşırı stres veya kaygı yaşamaya devam ederler. Aynı travmayı yaşayan farklı kişilerin farklı yanıt vermesi genetik yatkınlık,gelişim sorunları,psikolojik olgunluk,sosyal destekler,kültürel beklentiler,travma ile ilgili geçmiş yaşantılar,travmanın niteliği gibi etkenlerin varlığıyla ilişkili olabilir. Bu kişiler sık sık olayı tekrar yaşıyor gibi görüntülerini (flashback) veya olayla ilgili kabuslar görebilir, rahatlamak, konsantre olmak veya uyumak gibi kolay şeyler zorlaşır, kendilerini sevdiği kişilere yabancılaşmış gibi hissederler. Bu durumda travma sonrası stres bozukluğundan bahsederiz.Travma sırasında yaşanan olaylar,olayın ağırlığı belirtilerin ortaya çıkmasını etkilemektedir.Belirtiler üç gruba ayrılabilir.

Travmanın anılarından kurtulamamak: Çok rahatsız edici, beklenmedik şekilde oluşan, travmayı tekrar yaşıyormuş gibi görüntüler (flashback) veya kâbuslar görmek, olayı hatırlatan bir şey olmasa da sürekli akla gelmesi, olay hatırlandığında çarpıntı, terleme gibi bedensel rahatsızlık duyulması.

Travmayı hatırlatan durumlardan kaçınmaya çalışmak: Duygusal olarak uyuşuk olmak ve travmayı hatırlatan insanlardan, olaylardan, aktivitelerden kaçınmak, uzak durmak. 

Aşırı derece tetikte olma belirtileri: Uyumak ve konsantre olmakta zorlanmak, tedirgin olmak, hemen sinirlenmek ve öfkelenmek, ufak seslerle irkilmek gibi. 

Tanı için belirtiler 1 aydan uzun sürmeli ve işlevselliği önemli ölçüde etkilemiş olmalıdır. 

Tedavisinde olgular hemen travma alanından uzaklaştırılmalıdır.Yaşantısı hakkında konuşmaya cesaretlendirilmelidir.Hafif olgularda psikoterapi,daha ağır olgularda ilaç ve psikoterapi kombinasyonu önerilmektedir. 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)