TÜKENMİŞLİK SENDROMU
Yazar Zeynep Pınar • Psikiyatrist, Psikiyatrist • 27 Mayıs 2016 • Yorumlar:
Tükenmişlik Sendromu
Tükenmişlik sendromu nedir?
Günümüzün stresli ve yoğun iş ortamlarında çalışan bireylerin bir çoğu, erken yaşlarda tükenmişlik sendromu problemiyle baş etmeye çalışmak durumunda kalıyor. American Psychological Assosiation (APA) ya da Türkçe adıyla Amerikan Psikoloji Derneği’ne göre tükenmişlik sendromu “Geniş bir zaman diliminde kişinin bitkin düşmesi, etrafındaki olaylara ve gelişmelere olan ilgisinin azalması ve bunlara bağlı olarak performans düşüklüğü yaşaması.” olarak tanımlanıyor.
Tükenmişlik Sendromu Evreleri
Şevk ve Coşku Evresi: Hastalığın bu evresinde yüksek umutluluk ve enerji çok yüksektir. Kişi, gerçekçi olmayan mesleki beklentiler içine girer. Mesleklerini her şeyin önünde tutarlar, uykusuzluğa, gergin çalışma ortamlarına, kendine ve yaşamın diğer yönlerine zamanını ve enerjisini ayıramayışına karşı ustun bir uyum sağlama çabasındadırlar.
Durağanlaşma Evresi: Bu evrede kişinin istek ve umutları azalmaya başlar. Mesleğini yaparken karşılaştığı zorluklardan daha önce rahatsız olmazken bunlar gözüne batmaya başlar. Kişi bu kez işinden başka bir şey yapmadığını düşünmeye başlar.
Engellenme Evresi: Bu evrede kişiler insanları, sistemi, olumsuz çalışma koşullarını değiştirmenin ne kadar zor olduğunu anlar. Engellenmişlik duygusu yaşayan kişi, üç yoldan birini seçmek zorunda kalır.
Bu yollar, adaptif savunma ve başa çıkma stratejilerini harekete geçirme, maladaptif savunmalar ve başa çıkma stratejileri ile tükenmişliği ilerletme, durumdan kendini çekme veya kaçınmadır.
Umursamazlık Evresi: Kişiler bu evrede duygusal kopmalar yaşar. Kendilerini kısırlaştırılmış gibi hisseder ve bir şey üretemezler. İş yaşamı kişi için doyum ve kendini gerçekleştirme alanı olmaktan çok uzak bir yer olarak ifade edilir.
A. Tükenmişlik Sendromunun duygusal belirtiler:Motivasyon eksikliği, kişisel güvende azalma, değersizlik hissi, aşırı şüphecilik, kaygı, huzursuzluk, kendini soyutlanmış hissetme, çabuk öfkelenme, tatminsizlik, konsantrasyon bozuklukları, çaresizlik, zihin karışıklığı ve düzensizlik, bilişsel becerilerde güçlükler yaşama.
B. Tükenmişlik Sendromunun davranışsal belirtiler: Ani tepkisellik ve eleştiriye aşırı duyarlılık, sinirlilik, sabırsızlık, kurallar konusunda katılık, alınganlık, işle ilgilenmek yerine başka şeylerle vakit geçirme, sürekli bir savunma ve suçlama hali, inkâr etme, rasyonelleştirme, çevre ile ilişkilerde bozulmalar.
C. Tükenmişlik Sendromunun bedensel belirtiler:Kronik yorgunluk, enerji kaybı, uyku bozuklukları, nefes darlığı, mide problemleri. Bu belirtiler tek başına düşünüldüğünde tükenmişlik dışında başka bazı sorunları da düşündürebilecek niteliktedir. Fakat örgüt ortamında ve özellikle yapılan iş ile paralel düşünüldüğünde bu belirtileri, bireyde yaşanan bir tükenmenin işaretleri olarak düşünmek tükenme ile baş etmede atılacak ilk adım olacaktır. Bundan sonraki adım tükenmenin kaynakları ve bireyde tükenmeyi artıran unsurları ele almaktır.
TÜKENMIŞLIK NEDENLERI
Vakaların çoğunda, tükenmişlik, işten kaynaklıdır. Eğer birey, çok çalışmış ama yeteri kadar değerinin bilinmediğini düşünüyorsa tükenmişlik riski altındadır. Çok çalışan ofis çalışanının yeteri kadar tatil alamadığını düşünmesinden, evdeki işlerle uğraşan ve 3 çocuğa bakan bir annenin yüksek sorumluluk taşıdığını düşünmesi gibi örnekler verilebilir.
Ancak tükenmişlik sadece stresli iş ortamı ya da bireyin üzerine yüklenen aşırı sorumluluklardan kaynaklanmaz. Bireyin yaşam tarzı ve belirli kişilik özellikleri de tükenmişliğin meydana gelmesinde etkili olabilir. Bireyin dünyaya bakışı da iş ya da evdeki talepleri kadar tükenmişliğe neden olan faktörlerdendir.
İş ile alakalı tükenmişlik nedenleri
Bireyin, yaptığı iş üzerinde az ya da hiç kontrolü olmadığı gibi hissetmesi,İyi iş sonrası tanınma ya da ödüllendirilme eksikliği hissetmesi,Belli olmayan ya da aşırı zahmetli iş beklentileri,İşi monoton ya da basit görerek yapmak,Yüksek baskılı ya da kaotik bir ortamda çalışmak gibi nedenler iş çevresinin neden olduğu tükenmişlik sebepleridir.
Yaşam tarzı ile alakalı tükenmişlik nedenleri
Rahatlama ve sosyalleşmeye yeterli zaman ayıramadan çok fazla çalışmak,Çok fazla insandan çok fazla şey beklentisi içinde olmak,Diğerlerinden yeterince yardım almadan çok fazla sorumluluk altına girmek,Yakın, destekleyici ilişkilerin olmayışı gibi nedenler ise, bireyin yaşam tarzından kaynaklı tükenmişlik sendromu sebepleridir.
Bireysel özelliklerle alakalı tükenmişlik nedenleri
Mükemmeliyetçi eğilimler, hiçbir şeyin yeterince iyi olamaması,Bireyin kendisi için ve dünya için kötümser bakış açısı,Kontrolün elinde olması isteği, başkalarına itaat edememe,Üstün başarılı birey olma, A kalite kişilik gibi nedenler de bireyin kendi özellikleri nedeniyle oluşan tükenmişlik nedenleridir.
Tükenmişlik Sendromunun tedavisi
İşle ilgili görevlerin miktarı ve yüklenmesi iş yerinde müdahalelerin yönlendirilmesiyle etkilenebilir. Tükenmişlik nedenleri ve sonuçları bireysel olarak değerlendirilir. Eğer tükenmişlik, depresyonun bir parçası olarak veya uyum sorununun bir parçası olarak açığa çıkarsa, tedavi ihtiyacı ve hastalık izni, bu tür rahatsızlıklarda genel olarak uygulanabilir şartlara göre tespit edilir. Tükenmişlik Sendromunun tedavisinde bir hastanın uyku ritminin normale dönmesi için genellikle birkaç gün ve geceye ihtiyaç vardır. Fonksiyonel kapasiteyi yıpratan ciddi yorgunluklarda, mesela bir de uyum sorunuyla birleşiyorsa 2-3 haftalık hastalık izinlerine gereksinim vardır.
Depresyonun ciddi halinde, sıklıkla daha da uzun süreli hastalık izinlerine gereksinim vardır çünkü semptomların ortadan kalkması için gereken süreden daha fazlasına fonksiyonel kapasitenin yeniden geri kazanımı için gereklidir. Hastalık izni tedavi ve takibin yerine geçmez. Hastayla düzenli randevular ayarlanmalıdır. Eğer hastanın tükenmişliğinde psikiyatrik veya somatik bir hastalık yoksa ve işten uzaklaşmaya ihtiyacı varsa, çözüm bir hastalık izni değildir fakat iş yükünün azaltılması veya görevler yeniden düzenlenmelidir. Bu tür düzenlemelerin bütün değişik tiplerinin sosyal güvenlik sistemi veya işveren tarafından da mümkün kılındığı da hesaba katılmalıdır.
Eğer iş yükü de açık bir şekilde mantıksızsa, işgücünü koruma sisteminin bu problemi çözmede merkezi bir rolü olmalıdır. Hastalıkların mevcut sınıflandırmasına göre, tükenmişlik bir semptom teşhisi olup, işverenle ilgili olarak bir telafiyi gerektirmez. Sağlık sigortası, çalışma kabiliyetinin kaybedilmesinde, bunun bir hastalığın sonucu olmasını gerektirmektedir. Eğer hasta tükenmişlik sebebiyle çalışamaz durumdaysa, hastanın durumu bir hastalık olarak düşünülebilir ve temel teşhis de bir çeşit zihinsel rahatsızlıktır (depresyon durumu, uyum sorunu, somatoform rahatsızlığı gibi). Tükenmişlik ek bir teşhis olarak kayıt altına alınabilir.
Tedavi bireysel olarak planlanır ve örneğin stres yönetimi, ilaç tedavisi veya psikoterapiyi de içerebilir. İyi uyumak önemlidir. Depresyon gibi zihinsel problemler aktif bir şekilde tedavi edilmelidir. Hastanın öznel deneyimini de dikkate almanın ve hastanın kendi yaşam koşullarına alışmasının da önemli olduğu unutulmamalıdır. Şayet 1-2 ay içerisinde dikkate değer bir iyileşme yoksa ve teşhis belirsiz olarak kalmışsa, hasta psikiyatrik değerlendirmeye yönlendirilmelidir. Eğer meslek sağlığı hizmet birimi belli bir işyerinde tükenmişliğin yaygın olduğuna inanırsa/düşünürse, bunun için içerisinde grup bazlı çözümlerin/müdahalelerin de olduğu bazı girişimler planlanabilir.