Tükenmişlik sendromu
Yazar Çağlar Karaman • Psikolog • 27 Ocak 2017 • Yorumlar:
Tükenmişlik, kişinin mesleğine olan inancını yitirmesi sebebiyle eskisi kadar işine odaklanamaması, yoğun bir isteksizlik yaşaması, yaşadığı aşırı stres sonucu iş hayatının dışında da fiziksel ve ruhsal sorunlar yaşaması olarak tanımlanmaktadır.
Sürekli bitkinlik hissi, sık baş ağrıları ve uyku problemleri, mide rahatsızlıkları, kalp rahatsızlıkları, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi fiziksel belirtilerin yanında, sürekli sinirlilik hali, çabuk öfkelenme, kaygı, huzursuzluk, sabırsızlık, özgüven ve özsaygı kaybı, eleştirilere aşırı duyarlılık, çevreye karşı ilgisizlik, duygusal anlamda küntleşme, ifade yeteneğinde zayıflama, hafıza becerilerinin zayıflaması gibi psikolojik belirtiler tükenmişlik sendromu içerisinde kendini göstermektedir.
Kişi bu durumu yaşarken sürekli olarak yapması gereken işleri erteleme, öteleme durumundadır. İşe ister istemez geç kalır, sebepli ya da sebepsiz olarak işe gelmeme çabasındadır. Çoğu zaman işi bırakma eğilimindedir. Yaptığı işte sıklıkla hata yapar, kendini vermekte güçlük çeker. İşin dışında kalan sosyal ve ailevi yaşantısında da strese dayalı problemler yaşar. Genel olarak geçimsizlik halindedir.
Tükenmişlik sendromu genelde dış etkenlerle ortaya çıkan bir problemdir. İşine yeni başladığında çok daha heyecanlı ve istekli olan çalışanlarda daha fazla görülmektedir. Bu kişiler ilk heyecanlarıyla büyük beklentiler içine girerler ve beklentileri doğrultusunda yoğun bir enerji sarfederler. Ancak kontrolün sadece kendi ellerinde olmadığını, dış etkenlere bağlı çalışmak zorunda olduklarını ve önceliklerinin de işveren ile uyuşmadığını gördükleri zaman büyük bir hayal kırıklığı yaşarlar. Durumu kabullenip buna göre beklentileri düşürmeyi başaramazlarsa tükenmişlik sendromunun temelini atmış olurlar. Bunun yanı sıra, sorumluluklar ve yetkiler arasındaki dengesizlik, fazla ya da meslekle alakasız iş yükü, uzun çalışma saatleri, profesyonel olmayan bir yönetim anlayışı, iş arkadaşları ile yaşanan sorunlar, iş ortamının güvenilir, saygılı ve onaylayıcı olmayışı, çalışanların inisiyatif alma yetkisine sahip olmaması gibi şirket içi dinamikler; herşeyi kusursuz yapma isteği taşıyan, hayır demekte zorluk çeken, görev ve sorumluluk duygusu çok gelişmiş kişilerde yoğun bir baskı ve strese sebep olarak tükenmişlik sendromu yaşamalarına neden olabilir.
- Tükenmişlik sendromundan çıkabilmek adına herşeyden önce bunun herkesin başına dönem dönem gelebilecek bir durum olduğunu kabullenmek gerekmektedir. Sizin şu an bu durumu yaşıyor oluşunuz sizi “zayıf”, ”güçsüz” yapmamaktadır. Siz yaşadığınız bu durumdan ötürü “suçlu” ya da “hatalı” değilsiniz. Ya da yaşlanmıyorsunuz, yeteneklerinizi kaybetmiyorsunuz.
- Genelde motivasyon geçicidir. Önümüze koyduğumuz hedef ilk zamanlarda bizi ateşlese dahi bir süre sonra bu özelliğini yitirecektir. Motivasyonunuzu korumaya özen gösterin.
- İşinizi kişiselleştirmeye çalışın. Olabildiğince kendinizden bir şeyler katın ve kalıpların dışına çıkın.
- Yeni fikirlere açık olun, başkalarının fikirlerine önem verin.
- Üzerinize, yapabileceğinizden çok iş almayın. Eğer size bu işler başkası tarafından veriliyorsa bir öncelik sırası yapın, acil ya da daha önemli olanları ilk olarak yapmaya özen gösterin. Günün sadece 24 saat olduğunu ve bu sürenin tamamını işle geçirmenizin imkansız olduğunu unutmadan planlamanızı yapın.
- İş ortamınızı sevebilmeniz adına iş yerinizdeki arkadaşlık ilişkilerinizi gözden geçirin. Size mutsuzluk getiren kişilerle olan ilişkilerinizi zayıflatıp daha iyi anlaşabileceğiniz kişilerle olan ilişkilerinizi arttırın.
- İşiniz esnasında dinlenme ve mola sürelerini dikkatlice ayarlayın. Bir işi yetiştirmek için kesintisiz çalışmak çoğu zaman üretkenliğinizi düşürür, bu da aksine yapacağınız işin daha uzun sürede tamamlanmasına ya da hatalı olmasına sebep olur.
- İşten geriye kalan zamanlarınızı kendinize ve sosyal çevrenize ayırmaya özen gösterin. Mümkün olduğunca işle alakalı şeyleri iş yerine bırakmaya çalışın. Eve iş getirmemeye özen gösterin. Eğer mecbursanız iş yerinde 1 saat daha fazla kalıp işi, iş yerinde tamamlamaya çalışın. Eviniz de kafanızda bir iş yerine dönüşmesin.
- İş sahibi iseniz çalışanlarınızın katılımını arttırın. Yapılan işle alakalı onların fikirlerine kulak verin, inisiyatif almalarını sağlayın. Bu hem sizin yükünüzü azaltacaktır hem de çalışanlarınızın iş yerini benimsemesini sağlayacağı için verimi arttıracaktır.
- Sizi strese sokan faktörleri analiz etmeye çalışın. İçinde bulunmaktan rahatsızlık duyduğunuz durumları not edip alternatif olarak yerine ne koyabileceğinizi düşünün.
- Canınız sıkıldığında konuşmak, içinizi dökmek her zaman, herkese iyi gelir. Olabildiğince sevdiğiniz ve sizi anlayabilecek kişilerle sıkıntılarınızı paylaşın.
- Herşeyden önemlisi ise hayatın sadece işten ibaret olmadığını asla unutmayın. Kendinize iş dışında meşguliyetler, zevkler bulun, çeşitli hobiler edinin ve iş dışında kalan zamanlarınızı olabildiğince iyi geçirmeye özen gösterin.
Tükenmişlik sendromu çözümsüz bir sorun değildir. Hayatınızda yapacağınız ufak değişikliklerle bu durumdan çıkabilir, ilerlemesini durdurabilirsiniz. Eğer kendi başınıza çözüm üretmekte güçlük yaşıyorsanız profesyonel destek almaktan asla çekinmeyin.