Tüp Mide Ameliyatı
Yazar Alper Hacıoğlu • 27 Aralık 2018 • Yorumlar:
Tüp mide ameliyatı yani sleeve gastrectomy mideye herhangi bir cisim yerleştirilerek uygulanan bir cerrahi yöntem değil, midenin belirli hacmi alınarak küçültüp mide tüpü ortaya çıkarılır.
Uzun yıllardır uygulanan bir ameliyat türü olup obez ya da morbid obez bireylerin mide hacmini küçülterek zayıflatılmasını ve obeziteden kaynaklı sağlık sorunlarının giderilmesini amaçlamaktadır. Tüp mide ameliyatı bilinen gastrik by-pass ya da biliopankreatik diversiyon operasyonların uygulanamayacak durumda olan obezite hastaları için asıl operasyon öncesi belli miktar kilosundan kurtarmak hedeflemek için düşünülmüş ancak operasyon sonrası hedeflenenden daha fazla kilo kaybını sağladığı görülmüştür. 2001 senesinde sleeve gastrektomi olarak bildirilmiş tıp literatürüne tek başına uygulanabilen bir obezite cerrahi yöntemi olarak kabul edilmiştir.
Tüp Mide Ameliyatı Nasıl Bir Ameliyattır?
Midenin büyük kenarı kesilir ve çıkartılarak mide hacmi yaklaşık %80-85 oranında küçültülmüş bir mide tüpü ortaya çıkarılır.
Tüp Mide Ameliyatı ile Kilo Kaybı (Zayıflama)
*Mide hacminin küçülmesinden kaynaklı mekanik bir kilo kaybı. Küçülen mide ve sonrasında dikkat edilmesi gereken beslenme yöntemleri
*Mide hareketlerinin azaltılması dolayısıyla yaşanan kilo kaybı ve sonrasında zayıflama.
Ghrelin olarak bilinen bir maddeyi üreten mide dokusu çıkarıldığı zaman hormonsal olarak değişiklikler yaşanmaktadır. Bunun sonucunda kilo kaybı yaşanır. Ghrelin, midenin fundus olarak bilinen üst parçasındaki oksintik hücreleri tarafından üretilen 28 amino asitlik bir peptit protein şeklinde tanımlanabilir. Daha anlaşılır biçimde betimlemek gerekirse beyinde bulunan hipotalamus, pituiter kısmındaki reseptörlerinin algılayıcıların aktivasyon yardımıyla düzenlenen bir tür iştah arttırıcıdır. Mide fundusunun her bi gramında oniki parmak bağırsağında bulunandan 10 ila 20 kat fazla ghrelin bulunur.
Tüp mide ameliyatında kesilerek çıkarılan kısım ghrelin üretilen fundus bölümü olduğundan, kişinin iştahı da paralel olarak azalmış olur ve kişi kendiliğinden kilo vermeye başlar.
Tüp mide ameliyatında da bir çok obezite cerrahi yönteminde kullanıldığı üzere kapalı cerrahi yöntemi olarak bilinen laparoskopik yöntem uygulanır. Yarım santimetrelik küçük kesilerden uygulanmaktadır. Operasyon sonrasında hastanın hissedeceği ağrı bu mini kesilerle doğru orantılı olarak minimum düzeydedir.Tüp mide ameliyatında tek kullanımlık hijyenik özel materyaller tercih edilmekte kesinin hemen ardından üzerine dikilmekte bu da iyileşme sürecini hızlandırmaktadır.
Tüp mide ameliyatından sonra mide tıpkı bir muz görünümüne ulaşır ve midenin %80 lik bir kısmı çıkarılmış olur mide hacmi oldukça daralır, müdahale sonrasında midenin aldığı şekil itibariyle bu operasyon tüp mide olarak bilinmektedir.
Ayrıca müdahale sırasında olası kaçakları tespit edebilmek için mide özel olarak hazırlanmış bir çeşit tıbbi boya ile şişirilir, olası riskler en aza indirgemek hedeflenir.
Tüp mide ameliyatı nasıl etki eder?
Tüp mide ameliyatının ilk hedefi ve ilk etkisi mide hacmini küçülterek besin tüketimini en aza indirmek ve hasta normalinden erken bir doyuma ulaştırmayı sağlamaktır. Normal şartlarda her bireyde olduğu gibi mide yeteri kadar gıdayı aldığında dolarak mide duvarı gerilir bunun ardından beyne doyduğuna dair sinyal iletir ve yeme işlemi tamamlanmış olur. Tüp mide cerrahi müdahalesi sonrasında midenin yeni şekli daha ince olduğundan duvarlar hızlıca gerilerek doyma sinyalini daha az gıda ile daha hızlı iletecektir, bu da midenin gereğinden fazla gıda almasına engel olacaktır. Açlık hormonu olarak bilinen gyrelin hormonunun seviyesindeki değişiklikler de kişinin hızlı olarak doygunluk hisssine ulaşmasını sağlamaktadır. Tüp mide operasyonu ile midenin fundus olarak bilinen kubbe bölümünün büyük kısmı alınmakta ve açlık sinyallerini beyne gönderen ana kısım da bu kısım olduğundan gyrelin hormon salgısı da düşmekte dolayısıyla açlık hissi azalmaktadır. Bu hormon salgılanmadığından kişi açlık hissi hissetmeden zorlanmadan kilo kaybetmektedir.
Tüp Mide Ameliyatının Özellikleri Nelerdir?
– Mideye laparoskopik yani kapalı olarak müdahale edildiğinden yara iyileşmesi hızlıdır ve yara izleri de küçüktür.
– Ağrı hissi azdır ve hastanede kalış süresi de kısadır, böylece birey kendisini hasta psikolojisine sokmadan hızlıca normal yaşamına geri dönebilir.
-Mide hacmi %80 oranında küçülmesine rağmen bir çok besin grubundan minimum oranda tüketilir, bu evrede uzman diyetisyenler tarafından verilen bilgilere uyulması hasta açısından büyük önem taşımaktadır.
-Tüp mide ameliyatı sonrası mide kapakçık kısmı muhafaza edildiğinden dunping adını verdiğimiz sendrom engellenir yani besinler mideyi geç terk eder bu da tokluk hissinin daha uzun olmasını sağlar.
-Ülser hastalığı diğer obeziteyle orantılı bir çok sağlık rahatsızlığı gibi en aza indirilmiş olur.
– Bağırsak bypassından kaçınılan bir yöntem olduğundan bağırsak tıkanıklığı, anemi, kemik erimesi, marjinal ülser ve benzer rahatsızlığın önüne bir nebze daha fazla geçilmiş olunur.
– İkili operasyonlar için uygun çok yüksek Vücut kitle indeksine ulaşmış hastalarda (VKİ> 55 kg/m2) ilk aşama operasyon için neticeler sağlar.
– Anemisi olan ya da bağırsak bypassının ileri dönem komplikasyonlarından tedirgin olan hastalar için ve de crohn hastalığı olan kişiler ya da bağırsak bypassı için yüksek risk taşıyan hastalar için ideal ve uygun bir seçim olur.
– Özellikle morbid obez kişilerde laproskopik olarak yapılan müdahale daha az kesi, daha az akciğer problemi, az ağrı ve iyileşme olanağı sağlar.
– Uzman hekimin gerekli gördüğü durumlarda tüp mide ameliyatı sonrasında ikinci bir operasyon ile bypassa ve doudenal switche dönüştürülebilir.
Tüp Mide Ameliyatı Ardından Hastalarda Gözlemlenenler
Operasyon ertesi günü gerekli tetkikler yapıldıktan sonra ağızdan sıvı alımına başlanır, Sıvı alımı 3. gün artar ve coğunlukla hasta daha kısa sürede evine dönebilir. 14 gün boyunca sıvı beslenme devam eder sonrasında yavaş yavaş yumuşak besinlere geçilir, operasyon sonrasında uzman hekim ve diyetisyen tarafından hastalara bu bilgiler verilir ve takibi yapılır. Dördüncü hafta sonunda hasta tüm besinleri tüketebilir hale gelir. Genellikle operasyon sonrasında kilonun yüzde 70lik kısmının verilmesi beklenir. İlk altı ayda hızlı bir kilo kaybı yaşanır ancak sonrasında bu ivme yavaşlayarak devam eder, sağlıklı olan kilo kaybı da budur. Beklenen kilo kaybının bir buçuk yıla yayılması beklenir. Geri kalan yüzde yirmilik kısım kilo alabilir ancak operasyon öncesi kilosuna ulaşma ihtimali yüzde bir oranında olacak şekilde azdır.
Tüp Mide Ameliyatı Ardından Ne Kadar Kilo Vermek Mümkündür?
Tüp mide müdahalesi ardından bir ila iki yıl süresince hasta fazla kilolarının %40-100′lük bir oranını verebilmektedir.
Tüp Mide Ameliyatı Kimler İçin Uygun Bir Ameliyattır?
Vücut kitle indeksi 35′ten fazla olan, şeker hastalığı yani diyabeti bulunmayan, (diyabet hastaları için uygulanan bir obezite cerrahi yöntemi bulunmakta diyabetin engellenmesi durumu da söz konusu olmaktadır) miktar olarak çok ve katı besinlerle ve özellikle ağırlıklı olarak hamur işi ve et ile beslenen, şekerli besinlerle, alkole ya da asitli içeceklere bağımlılıkları bulunmayan hastalar için daha uygun bir operasyondur. Bunun haricinde morbid obez denilen (VKİ> 55) kişiler için de ilk aşama ameliyatı olarak tercih edilebilir.