Ülser ve Beslenme
Yazar Enes Baykal • Diyetisyen • 16 Eylül 2019 • Yorumlar:
-Ülser midenin veya ince bağırsağın ilk bölümünde sindirim sırasında salgılanan sıvılar ve mide asidi yüzünden oluşan doku hasarıdır. Gerekli tedavi uygulanmadığında bu hasar ciddi yaralara dönüşebilmektedir. Aniden oluşan akut yani stres ülseri daha hızlı iyileşir. Kronik ülserin ise belirtileri yavaş başlar ve kronik bir seyir gösterir, iyileşme süreci daha zaman alıcıdır. Ülsere sebebiyet veren en büyük etken helicobacter pylori isimli bir bakteridir. Bunun dışında genetik etkenler, safranın mideye geçişi, bilinçsiz ilaç kullanımları, aspirin, kafein tüketimi, alkol ve sigara kullanımı, fiziksel stres(travma, yanık, büyük ameliyatlar geçirmiş olma), kortizon içeren ilaçlar da mide asit salgısını arttırıp mideyi koruyan bariyerlere zarar verip bu bariyeri güçsüzleştirerek doku hasarı oluşturup ülsere sebep olabilir.
-Kan grubu 0 olan kişiler ve erkeklerde ülsere daha sık rastlanmaktadır. Nedeni net bilinmiyor.
-Zamanında tedavi edilmezse mide kanaması, mide delinmesi, ya da sindirim kanalında oluşabilecek tıkanmalar gibi daha ciddi problemlere sebep olabilir.
ÜLSER BELİRTİLERİ
Ülserin en net belirtisi ağrıdır. Karnın üst kısmında belirgin ve kemirme şeklinde şiddetli ağrılar genel olarak öğün aralarında oluşup, geceleri hastayı uykudan uyandıracak derecede şiddetlenir.
Ağrılar açken olduğunda genellikle duodenal (on iki parmak bağırsağında görülen) ülserden, ağrılar gece şiddetleniyorsa gastrik (midede görülen) ülserden şüphelenilir.
Mide asidini bastıracak ilaçlar kullanıldığında ağrı hafiflese bile birkaç saat içerisinde şiddetli ağrılar tekrar hissedilir.
Mevsim geçişlerinde ağrı sıklığı artar.
Ağrılar yemek sonrası ya da uzun süreli açlıkta şiddetlenir.
Genellikle ilkbahar ve sonbahar aylarında tekrarlar.
ÜLSER TEDAVİSİ NASIL OLUYOR?
Ülser tanısı endoskopi yöntemiyle kesinleştirildikten sonra tedavisinde ilaç vazgeçilmez bir öneme sahip. Fakat ilaç kullanımının yanında beslenmenin düzenlenmesi şarttır. Aksi halde iyileşme gözlemlenmesi çok zor olur ve hastalık her an tekrarlayarak daha ağır hale gelebilir.
ÜLSERDE BESLENMEDE NELERE DİKKAT ETMELİYİZ?
-
A,B,C ve E vitaminlerinin diyette yer alması şart.
A ve B vitamini eksiklikleri ülsere sebebiyet verir. C vitamini, vücutta bağ dokusu sentezinde ve dokunun yapısında bulunduğunda canlılığı sağlayan kolajen yapımını artırmada görev yapar. Midedeki hasarlı kısmın iyileştirilmesinde C vitamini etkin rol oynayacağından düzenli alımı sağlanmalıdır. E vitamini antioksidan etkisiyle hücre zarlarının bozulmasına engel olarak ülser oluşumunu azaltmaktadır.
-
Karbonhidrat çeşidi seçimlerinize dikkat.
Diyet karbonhidratı yeterli oranda olmalıdır fakat bazı hastalarda şekerli besinler yanmaya sebep olabileceğinden kana daha hızlı karışabilen hamur işi, unlu yiyecekler gibi basit şeker içeren besinleri tercih etmemek gerekir.
-
Proteinlerin iyileşmedeki yerini unutmamak gerek.
Doku yapım ve onarımında etkisi olan proteinlerin günlük alınması gereken miktarda alınması iyileşme sürecinin hızlanması açısından önem taşımaktadır.
-
Sindirimi zor olan yağları sınırlamak önemli.
Yağların sindirimi zor olduğu için özellikle doymuş yağ gibi sağlıksız yağlar tüketildiğinde mide asit salgısı artıyor. Yağların hormonal dengedeki etkisi yüzünden belli miktarda alınması gerektiği de bir gerçek. Bu noktada daha sağlıklı yağlar seçerek ihtiyacımız olan yağı vücudumuza alırken ülser ağrılarını şiddetlendirmemek önemli. İçerisindeki omega-9’un iltihabi reaksiyonları önleyici ve doku hasarını düzenleyici rolü sayesinde diğer yağlar yerine zeytinyağını tüketmek daha doğru bir seçim olacaktır.
-
Kurtarıcımız: Akdeniz diyeti.
Yemek saatlerinin düzenli olarak belirlenmesi, az az ve sık sık beslenme ülser hastaları için çok önemlidir. Bu yüzden hastanın 3 ara öğün, 3 ana öğünden oluşan akdeniz diyeti uygulaması tercih edilir. Ayrıca temel yağ bileşeni olarak zeytinyağı kullanılan akdeniz diyetinde bu yağın kullanılıyor olması da akdeniz diyeti yapmanın ülseri iyileştirici ve ülserden koruyucu olduğunu destekliyor.
-
Bu tedavide lif tüketiminin yeri ne?
Ülser tedavisinde kullanılan ilaçlar kabızlığa neden olabileceği için günlük almamız gereken 25 gramlık lif ihtiyacını unutmamak gerekiyor.
-
Bazı besinler mide asit salgısını arttırarak ülser ağrısını şiddetlendiriyor.
Bunlar:
-
Süt
-
Baharatlar
-
Kahve
-
Alkol
-
Asitli meyve suları
Kısaca
Kısaca özetlemek gerekirse ülser tedavi edilmediğinde tehlikeli boyutlara gelebilecek bir hastalık ve ülser tedavisinde beslenmenin yeri çok büyük. Ülser hastalarının az az ve sık sık besleneceği, gerekli vitamin ve özellikle çinko gibi iyileşmede etkili olacak gerekli mineralleri alacağı, aldıkları protein ve yağların olması gerektiği düzeylerde ayarlanacağı bir diyet listesiyle beslenme tedavilerinin bilinçli bir şekilde yürütülmesi gerekiyor. Eğer ülser hastasıysanız hastalığınızın şiddetinin artmaması için bir uzmandan destek alıp tedavinizi yarım bırakmamanızı öneririm.