Üniversiteli Gençler Olmaya Günler Kala…
Yazar Müberra Sabuncu • Psikolog • 29 Mayıs 2020 • Yorumlar:
“Üniversiteli gençler” diye başlamayı özellikle istedim. Sizce de çok motive edici değil mi?
Üniversite sınavına günler kala yaptığınız yapamadığınız ne varsa, tek bir günde her şeyi geride bırakma fikri sizlere nasıl geliyor? O kadar süre hazırlanmak, sınavın sadece birkaç saatte bitmesi ve sonrasında gelecek olan boşluk hissi… Evet, hepsine hazır olun gençler. Çünkü bu kadar yoğun bir tempodan çıkıp birden kendinizi bırakmak sizlerde boşluk hissi yaratacaktır. Sonrasında ise tatlı yeni telaşlar… Üniversite kayıtları, şehir dışını kazandıysanız yeni kalacağınız yurt ya da ev arayışları; aileniz ve yakınlarınızla geçirilen güzel birliktelikler…
Sevgili gençler! Sınava günler kala sizlere bu yazımda ahkam kesip “Şunları şunları yapın!” asla demeyeceğim. Sizler çok daha iyilerini biliyorsunuz, çünkü bu süreci birebir siz yaşıyorsunuz. Olması gerekenler zaten oluyordur ama en azından bir uzman ve de bu süreçleri yaşamış biri olarak sizlere asla yapmamanız ya da dikkat etmeniz gerekenler konusunda birkaç tavsiyem olabilir.
Sınava günler kala genellikle olağanüstü hal ilan edilir ya, işte bunu asla yapmayın! Evimize gelen, gelecek misafirlerden fedakarlık etmek, gitmek istediğimiz yerlerden vazgeçmek, yeme- içme ve uyku gibi temel ihtiyaçlarımızdan fedakarlık etmek ya da tam tersi aşırısını yapmak… Unutmayın! Düzen, hayatımızda ne kadar önemliyse vücut sistemimiz için de düzen o kadar önemlidir. Yani sınava kadar rutininiz nasılsa son günlerinizde de bu rutini korumalısınız!
Bir diğer konu da “Neymiş efendim, son günler ders çalışılmazmış!” Çalışın çocuklar, eğer çalışmak istiyorsanız çalışın. Hiç öyle aklınız filan karışmaz, bildiklerinizi de unutmazsınız. İçinizden geleni yapın. Ders çalışmak size son gün bile iyi gelecekse, konulara bakmaktan vazgeçmeyin.
Son birkaç gün aşırı gezme olayına ne demeli peki? Bir sene boyunca evden çıkmayıp ya da çıktığınızda bin bir vicdan azabı çeken siz değil miydiniz? Tekrar ediyorum, son günler böyle riskler almayın. Ormana, açık alanlara yayılan gençler… Oldu ki hastalandınız! Ne gerek var böyle riskler almaya? Ayrıca bir yıl boyunca neredeyse hiç yapmadığınız şeyleri son günler yaparsanız zihnimiz hemen alarma geçecektir. ‘’Eyvah, olağanüstü şeyler oluyor, sanırım ters giden şeyler var’’ diyerek stresi farkında olmadan daha da arttırmış olursunuz.
Eğer uyku düzeniniz pek yok ise ve bunu aylar önce dengelemediyseniz işiniz biraz zor. Yani geç yatıp geç kalmaya alışık bir zihniniz var ise sınava bir gün kala da erkenden yatmak size çok iyi gelmeyebilir. Zaten yatsanız da uyuyamayacaksınız. Üstelik bir de zihninizde sınav anını hayal ederek daha çok stres yaşayabilirsiniz. Bu yüzden siz gençlere tavsiyem, bu konuda da erkenden yatağa girip mevcut düzeninizi çok sarsmamanız.
Hiç yemediğiniz şeyleri yemek… Bunca zamandır yemediğiniz bal, kuru üzüm, pirinç taneleri falan filan… Ya da tiksinerek yediğimiz yumurta… Bir günde bunları yiyerek sınavı kazanacağımıza dair inançlar ya da bunlar sayesinde kafamızın birden çalışmaya başlayacağı fikri… Ah şu anne babalar diyorum:)
Yukarıda bahsettiğim bazı örnekler çoğaltılabilir ama bu kadarı yeter. Diyeceğim şu ki riski almadan, doğal rutin sürecimizi bozmadan tatlı tatlı sınava girelim, olur mu?
Bir diğer konuyu da unuttum sanmayın. Sınava yüklediğiniz anlam ne kadar büyük olursa sınava girerken de o kadar kaygı duyacağınızı unutmayın. Emin olun, hiçbir şey sağlığımızdan, kendi değerlerimizden daha önemli olamaz; olmamalı! Sınava günler kala kendinize ne kadar değerli olduğunuzu sesli bir şekilde söyleme vakti geldi. Söyleyin sesli bir şekilde.. Aynanın karşısına geçin ve kendinize yüksek sesle ‘’Ben değerliyim!’’ diye haykırın! Eğer bunu hiç yapmadıysanız size rutini bozmayın demeyeceğim elbette, bazı istisnalar her şeyi değiştirebilir.
Son olarak sınav bittikten sonra sonuç ne olursa olsun kendinizi “Ah keşke”lere boğmayın. Birçok insan var ki hak ettiği yere bir sınavla gelemiyor işte. Bazen başka arayışlara, alternatiflere de bakmak iyi bir fikir olabiliyor. Eğer sınavınız iyi geçmediyse; hiç o telefonları kapatmalara, uzak diyarlara gitmelere kalkmayın. Er ya da geç size “sınavın nasıldı yavrum, kazandın mı?’ soruları gelecektir. Kaçmak sadece olan durumu ertelemektir. Yüzleşin, üzüntü de bir duygu ne de olsa… İnsanlara söylemekten çekinmeyin, arkadaşlarınızla olun. Utanç duyulacak bir şey yapmış gibi davranmayın.
Peki ya iyi geçenler…? Haydi bakalım sizlere de şimdiden üniversitedeki vizeler, projeler ve finaller konusunda başarılar… Tam dinlenecektik ki nerden çıktı bu sınavlar dediğinizi duyuyorum. Sınavı kazanmak bir nevi başka bir yükün, sorumluluğun altına hoş geldin demektir. Tam özgür olacağız derken yeni bir kısıtlılık geliyor hayatımıza. İşte biz buna ‘’gerçek yaşam’’ diyoruz.
Başarılar hepinize…