Üvey Ebeveynlik
Yazar Elif Nur Yazıcı • Psikolog • 3 Mayıs 2021 • Yorumlar:
Bir aileyi harmanlamak, bir yemek pişirmek gibidir ve zaman alır.’
Eşlerin birbirinden boşanması veya eşlerden birinin kaybı sonrası ikinci bir eşle yeniden evlenmek sık rastlanan bir durumdur. Bununla birlikte çocuklar ve ergenler üvey anne/babalarıyla tanışırlar. Üvey ebeveynlik toplumda kalıplaşmış olumsuz bir imgeye sahipse de asılında bu her zaman böyle değildir. Aksine üvey ebeveynler üvey çocuklarıyla iyi ilişkiler kurmak ve aile birliğini güçlendirmek isterler. Bir üvey ebeveyn olmak hem zorlayıcı hem de ödüllendiricidir. Başlangıçta bu yeni rol sizi kaygılandırabilir. Bu sürecin zor olduğunu ve sorumluluk gerektirdiğini kabul etmek gerekir. Yavaş yavaş ilerlemek ve üvey çocuğunuzla ilişkinizi geliştirmek bu süreci daha sakince geçirmenize yardım edecektir.
Üvey ebeveyn olmanın ödüllendirici yönleri;
Bir çocuğun hayatında önemli bir rol üstlenme şansı
Geniş bir aile bağına ve desteğine sahip olmak
Çocuğunuzun üvey kardeşleriyle güçlü bir bağ ve ilişki geliştirme şansı
Eşiniz ve çocuğu arasındaki bağı güçlendirme şansı
Üvey ebeveyn olmanın zorlukları;
Herkesin birbirini tanıdığı bir aileye girdiğinizde kendinizi bir parça dışlanmış hissedebilirsiniz.
Üvey çocuğunuz sizi reddedebilir, görmezlikten gelebilir ya da sizin yanınızda rahatsız ve utangaç olabilir. Bununla başa çıkmak ve ikinize de iyi gelecek bir yol bulmak zor olabilir.
Üvey çocuğunuzun diğer ebeveyninden olumsuz tepkiler veya eleştiriler alabilirsiniz. Özellikle de diğer ebeveyn sizin çocuğu ile ilişki kurmasını istemiyorsa bu çocuğun davranışlarını da etkileyebilir.
Eğer kendi çocuğunuz varsa kendi çocuğunuza daha farklı davrandığınızı düşünüp üzülebilirsiniz ya da eşinizin sizin çocuğunuza adil davranmadığını düşünebilirsiniz.
Ebeveynlik tutumları konusunda yeni eşinizle anlaşamayabilirsiniz. Veya üvey anne olarak çocuğun bakımından sorumlu olmak, üvey baba olarak da çocuğun disiplininden sorumlu olmak konusunda fazlaca baskı altında hissedebilirsiniz.
Tüm bu ödüllendirici ve zorlayıcı yönleri önceden bilmek bu süreçte yardımcı olacaktır.
Birçok üvey ebeveyn çabucak bir bağ kurmak için çok fazla çaba sarf eder. Tabi ki iyi niyetli olarak çoğu üvey ebeveyn üvey çocuklarının sevgisini kazanmak için birçok hediye alır veya çok destekleyici bir tutum takınır. Şunu anlamak gerekir ki çocuklar bu niyetinizi anlar. Bu durumda gerçekçi olmak ve kendinizi olduğunuz gibi göstermek daha fazla işe yarayacaktır. Yakın bir bağ kurmak uzun bir zaman gerektirir. Üvey çocuğunuzla birlikte ailece zaman geçirmek, onların neler hissettiğini anlamak, sevdikleri ve sevmedikleri şeyleri öğrenmek, hem olumlu hem de olumsuz düşüncelerini öğrenmek için bir fırsat tanır. Burada sorunları çözmek ve aile içi iletişimi güçlendirmek için onların fikrini alabilir ve birlikte çözümler üretebilirsiniz. Üvey çocuğunuzla birlikte yapabileceğiniz aktiviteler planlayabilirsiniz. Bisiklete binmek, sinemaya, tiyatroya gitmek, alışverişe gitmek, oyun parkına gitmek, birlikte yemek pişirmek gibi. Bunları sık sık tekrarlayabilirsiniz. Birlikte deneyimler geliştirmek çocuğunuzla bağ kurmanın en iyi yoludur. Bu yolla birbirinizi tanırsınız; sevdiği yemekler, sevdiği sanatçılar, arkadaşları, hayalleri ve bunun gibi hayatında önemli olan parçaları keşfetmiş olursunuz.
Üvey çocuğunuzun, öz anne babasıyla birebir zaman geçirmesini desteklemeniz oldukça önemlidir. Bu çocuğunuza eşinizin eski karısı ya da kocası ile çocuğun sevgisi konusunda bir rekabet içinde olmadığınızı ve asıl istediğinizin üvey çocuğunuzun mutlu olması olduğu mesajını verir. Çocuğun ayrıca öz ebeveyni tarafından sevildiğini ve anne/babasının ayrılmasının onun suçu olmadığını bilmeye ihtiyacı vardır. Ebeveynleri boşanmış olsa da her ikisinin de hayatlarında önemli bir yeri olduğunu bilmeleri onları rahatlatacaktır.
Özellikle öz çocukları da olan üvey ebeveynlerin dikkat etmesi gereken nokta beklentilerini çok yüksek tutmamaktır. Bu açıdan yeni ebeveyn aileye katıldığında öz çocuğuna karşı beslediği hisleri ve bağı benzer şekilde üvey çocuğu ile de kuracağını düşünür. Fakat burada şu unutulur. Öz çocuğunuzla geçirdiğiniz uzun bir zaman ve paylaşım varken üvey çocuğunuzla bu zaman oldukça azdır. Burada amacınız bir boşluk doldurmak değil yeni ve biricik bir bağ kurmaktır. Yeni ailenize bir baskı hissetmeden, kendi içsel dinamiğini oluşturmak için zaman verin.
Üvey ebeveynlerin yaptığı en büyük hata, saygı kazanmak için çocuğuna çok fazla disiplin etmeye çalışmaktır. Bu genellikle geri teper ve çocuğun daha çok karşı çıkmasına sebep olur. Bu konuda en azından ilk yıl biraz geride durup çocuğun disiplinin öz ebeveynine bırakılmalıdır. Yine de eşinizle disiplin konusunda tutarlı olmanız önemlidir. Bununla birlikte pozitif bir tutumla çocuğunuzun iyi yaptığı şeylerde destekleyici olmak ve takdir etmek size olan tutumunu etkileyecektir.
‘Sen benim gerçek annem / babam değilsin’ cümlesini duymaya hazır olun. Üvey çocuğunuz ebeveynlik rolünün size verdiği gücü almak isteyecektir. Ve buna uygun bir cevabınız hazır bulunsun. En önemlisi çocuğunuzun size söylediği bu cümleyi inkar etmemektir. Güç savaşına girmeyin. Şöyle bir cevap işinize yarayabilir. ‘ Haklısın ben senin öz annen / baban değilim, ben senim üvey annen / babanım ancak bu seni daha az merak ettiğim ve sevdiğim anlamına gelmez.’
Önemli noktalardan biri bazı şeyleri kişisel algılamaktır. Unutmayın ki üvey çocuğunuz kendi duyguları ile başa çıkmaya çalışıyor. Birçok çocuk anne babaları boşandığında onların barışacağına ve yeniden bir araya geleceğine inanır. Fakat resme bir üvey ebeveyn girdiğinde, bu yeni kişinin varlığı bir hayalin sona erdiğini gösterir. Çocuklar bu umutlarını kaybetmenin yasını tutar ve bu duruma alışmaları zaman alır. Çocuklar hayat değişikliklerinden etkilenirler. Özellikle taşınma, okul değişikliği, hastalık, bir yakının kaybetme, bir hayvanını kaybetme vs. Bu gibi durumlarda çocuklar duygularıyla başa çıkmakta zorlandıklarından bazı davranış problemleri gösterebilirler. Üvey ebeveynlik açısından düşünürsek bunların başında agresyona dönük davranış problemleri gelir; karşı gelme, inatlaşma, öfke veya ağlama krizleri, eşyalara zarar verme, kendine zarar verme gibi çeşitli şekillerde karşımıza çıkabilir. Bir diğer duygusal zorluk belirtisi kaygı odaklı sorunlardır; küçük yaşta altını ıslatma, tuvalet kaçırma, takıntılı davranışlar, tırnak yeme, parmak emme, yeme ve uyku sorunları ile karşılaşabilirsiniz. İçe dönme ya da içe kapanma da gözlemleyebileceğiniz bir başka belirtidir. Özellikle ergenler bu değişim dönemlerinde çok fazla içe kapanabilir, az konuşur, az güler, gizli gizli ağlar, tüm gün müzik dinler, ders çalışmayı bırakır, sosyal ortamlardan kaçınır. Bazı ergenler ise tam tersi dışa döner, sürekli arkadaşları ile vakit geçirmek ister ve onlarla kurduğu bağları çok önemser. Tüm yukardaki belirtileri gözlemlemek ve takip etmek önemlidir. Bunlar üzerinden çözüm yollarına gidebilirsiniz. Bu noktada eşinizin desteğini de almanız faydalıdır. Yine gözlemlediğiniz bu belirtilerin öz annenin yanında da yineleyip yinelemediğini öğrenebilir ve üvey çocuğunuzu strese sokan faktörleri belirleyip bunları ortadan kaldırmaya dönük çalışabilirsiniz. Yine de çok zorlandığınız durumlarda bir uzmandan destek almayı düşünebilirsiniz.