Uyku Apnesi Tedavisinde Ağız İçi Apareyler
Yazar Büşra Kabaağaç • Diş Hekimi • 8 Aralık 2017 • Yorumlar:
Obstruktif uyku apnesi; uyku esnasında çeşitli sebeplerle üst solunum yolunun tıkanması sonucu nefes alma eforunun artması ve yetersiz hava alımı olarak tanımlanmaktadır. Solunumdaki durma birkaç saniyeden dakikalara kadar sürebilmekte ve bir uyku periyodu boyunca yüzlerce defa tekrarlayabilmektedir.
Uyku apnesi şikayeti olan bireylerde horlama 3-4 kat daha fazla ve çok gürültülü olmakta, kişi uyurken takip edildiğinde oldukça huzursuz olduğu ve nefesinin defalarca durduğu gözlenmekte, reflü, ağız kuruluğu gibi diğer rahatsızlıklar gözlenebilmektedir.
Hastalık uyku kalitesini düşürdüğü için gün içinde sürekli yorgun hissetmeye, konsantrasyon eksikliğine ve trafikte kaza yapma riskini arttırmakla birlikte, yüksek tansiyon, kalpte ritim bozukluğu, ani kalp durmasına bağlı ölümlere yol açabilmektedir.
Uyku apnesinin nedenleri arasında; nefes alma esnasında boğazdaki kasların gevşemesi ve hava yolunu tıkaması, aşırı sigara tüketimi, aşırı kilo, bademciklerdeki büyüme, geniz eti varlığı, alt çene gelişiminin yetersiz olması, dilin büyüklüğü, yumuşak damağın geniş olması gibi durumlar sayılabilmektedir.
Hastalığın kesin tespiti için "polisomnografi" adı verilen tüm gece boyunca kişinin beyin ve solunum aktivitelerinin değerlendirildiği bir test uygulanmaktadır. Ölçülen apne-hipopne indeksi değerine göre hafif-orta-ağır apne şiddeti belirlenir.
Uyku apnesi konservatif tedavilerden büyük cerrahi girişimlere kadar çeşitli yöntemlerle tedavi edilebilmektedir. Konservatif tedaviler arasında diş hekimleri tarafından yapılan ağız içi apareyler de yer almaktadır. Ağız içi apareylerde tedavinin amacı; çeneyi ve dili önde konumlandırarak uyku sırasında hava yolunun tıkanmasını önlemektir.
Diş hekimleri tarafından uygulanan ağız içi apareylerin hafif ve orta şiddetteki uyku apnesi hastalarında şikayetleri tamamen geçirdiği veya yüksek oranda azaltarak kişinin uyku kalitesini arttırdığı ve kendini daha iyi hissettiği çalışmalarla kanıtlanmıştır.