Uyku Bozuklukları
Yazar Nurhan Şahinkaya • 15 Ocak 2019 • Yorumlar:
Uyku, zihinsel ve fiziksel sağlığımızı yenilemek için önemli olan ve yaşamın üçte birini kapsayan aktif bir dönemdir. Uykunun bozulması yaşam kalitesinin azalmasına ve çeşitli sağlık sorunlarının ortaya çıkmasına neden olur. Yetişkin bir bireyin ortalama günlük uyku ihtiyacı 6-8 saattir. Uykunun bozulması demek, uykuya dalma ve sürdürmede bozukluk, gündüz aşırı uykululuk ve uykuya dalma atakları, normalden çok daha az uyumak veya normalden çok daha fazla uyumak olabilir. Bazı uyku hastalıkları yaşamı tehdit edici hal alabilir.
Apne, dediğimiz uykuda solunum durması beraberinde türlü hastalıkları tetiklediği için önemlidir. Apneli kişilerin en sık gösterdiği belirti horlamadır. Horlamada rol oynayan boğazdaki daralma daha da belirginleştiğinde havayolunun tamamen tıkanmasına, nefesin kesilmesine (apne) yol açar. Uyku solunum bozukluğu toplumda sık görülen bir durumdur: Uyku apne sendromu olarak bilinen hastalık en sık görülen aşırı uykululuk nedenidir. Apne atakları sırasında uykunun kesintiye uğraması, oksijende azalma, artmış sempatik sinir sistemi uyarısı sonucu hastalarda hipertansiyon, solunum ve kalp yetmezliği, inme, kalp ritim bozukluğu, aşırı kiloluluk (obezite) gibi sonuçlar gelişebilir.
Uykusuzluk (insomnia) uykuya dalma veya sürdürmede güçlük, toplumda her üç kişiden birinde görülür. Her yaşta görülebilir ancak sıklıkla kadınlar ve ileri yaştaki kişilerde rastlanır. Uyum bozukluğuna bağlı uykusuzluk, birkaç gece süren uykuya dalma veya sürdürme problemidir. Bu tür uykusuzluk üç aydan daha kısa sürer. Genellikle heyecan veya sıkıntı hissinin artmasıyla oluşur. Yolculuklar da uyum bozukluğuna bağlı uykusuzluğa neden olabilir. Uyku zamanına yakın yapılan egzersiz (dört saat içinde) bu tip bir uykusuzluğa neden olabilir.
Kronik uykusuzluk en az bir ay sürer. Çalışmalar bu tip uykusuzluğu olan hastaların bazılarında solunum problemleri veya anormal istemsiz kas aktivitesi olabileceğini göstermiştir.
Birçok hastalık uykuyu bozabilir ve tıbbi hastalığı tedavi etmek uykusuzluğu da tedavi edebilir. Uykusuzluk ve özellikle sabaha karşı erken uyanma depresyonun en erken belirtilerinden biri olabilir. Örneğin reflü hastalarında da uyku sık kesintiye uğrar.
Yaşam tarzı uykusuzluğun bir nedeni olabilir. Akşam geç saatlerde alınan kafeinli gıdalar ve uyarıcılar ve alkol uykuya dalma ve sürdürmede sorunlara neden olabilir. Bazı ilaçlar özellikle astım ilaçlarından bazıları ve soğuk algınlığında kullanılan ilaçlarda bulunan uyarıcılar uykuyu bozabilir.
Ortalama 6-8 saatlik uyku süresinde değişiklik bazı hastalıkların ortaya çıkmasına neden olabilir. Yani normalden daha az uyumak kadar fazla uyumak da sakıncalıdır. Uyku süresinin kısalmasıyla ilgili çoğu çalışma 5 saatin altında olan ve kronik uyku bozukluğu yaşayan hastalarda yapılmıştır. Böyle hastalarda uykunun vücuda sağladığı onarıcı maddelerin azalmasına immün direncin bozulmasına ve sonunda DNA hasarlanmasına neden olabileceğini gösteren çalışmalar vardır. Yine kan şekeri kontrolünün bozulmasına ve şeker hastalığına eğilime neden olabilir. Kronik uykusuzluk çeken hastalarda depresyon ve stres seviyelerinde artış görülmüştür.
Uyku süresinin uzaması yani ortalama 8 saatin üzerinde kronik aşırı uykululuk hali de bazı hastalıklara zemin hazırlayabilir. Obezite ve dolayısıyla şeker hastalığına eğilim en yaygın görünümdür. Bunun yanında yine az uykuda görüldüğü gibi depresyon ile sonuçlanabilir. İnme riskinde artış önemli sonuçlardan biri olabilir. Baş ağrıları fazla uyumakla tetiklenebilir. Her türlü biişsel yani beyin fonksiyonlarında yavaşlama kronik aşırı uykululuğun bir sonucu olabilir.