Uyku Bozuklukları
Yazar Mehmet Karadağ • Çocuk Psikiyatristi • 30 Nisan 2021 • Yorumlar:
Geçen hafta her gece düzenli olarak yaptığımız bir işi, yani uykuyu daha yakından tanımış, uyku evrelerini ve kaliteli bir uyku için neler yapılması gerektiğini anlatmıştım. Bu hafta daha çok çocuklarda görülen kâbus, uyurgezerlik, gece terörü (gece korkusu) gibi uyku bozukluklarına değineceğim. Bu tür bozukluklara “parasomniler” denilmektedir. Parasomni kelimesi; köken olarak; Yunanca ‘para’, Latince ‘somnus’ kelimelerinden oluşur ve uykuya eşlik eden olaylar anlamına gelir. Parasomniler, uyku geçişlerinde, uykudan uyanma ya da uyku sırasında ortaya çıkan istenilmeyen fiziksel olaylar ya da deneyimler olarak da tanımlanabilir. Uyku ile ilgili bozukluklar çocukların bir kısmının hayat kalitesini önemli ölçüde etkilemektedir. Düzenli uyku alışkanlığımız olmadığında ya da sabah uyandığımızda uykumuzu alamadığımızı hissediyorsak ileride bir takım problemlerin meydana gelmesi kaçınılmazdır. Bunlardan bir kaçı: unutkanlık, sinirlilik, tahammülsüzlük gibi şikâyetlerdir. Uykusuzluk durumunda vücut ısısı düşer, nefes alış veriş ritmi bozulur, kan şekeri dengesi bozulur, kas gücü zayıflar, akyuvar sayısı azalır ve vücudun hastalıklara karşı direnci düştüğü gibi psikiyatrik rahatsızlıklara olan yatkınlığı da artar.
KÂBUS: Genellikle korku ya da kaygı değil aynı zamanda öfke, üzüntü, nefret gibi duygular içeren, rüyaların yoğun bir şekilde hatırlandığı, uykudan tekrarlayıcı uyanma ataklarıdır. %5 oranında, yani 20 kişiden birinde görülür. Genelde kızlarla erkeklerde eşit oranda görülür. Gece uyandığında çocuk panik halinde, ağlamaklı olur ve birilerinden yardım ister. 3-5 yaş aralığında sıktır. Uykunun her döneminde görülebilmekle beraber genelde REM döneminde ve gecenin ikinci yarısında görülür. Bu durumda çocuğun yanında olup, kaygısı giderilmeli, geçici olacağı hatırlatılmalıdır. Özellikle küçük yaşlardaki çocuklara korku ve şiddet içeren televizyon programlarının izletilmemesi yararlı olabilmektedir. Kâbusların sıklığının çok olması durumunda öneriler ve ilaç tedavisi açısından hekime danışılması gerekmektedir.
UYURGEZERLİK: Uyku sırasında dolaşma ortaya çıkar. Bu dolaşma sırasında uyku devam eder. Kişinin uykudan uyanmasında zorluk, uyandığında sersemlik hali olur. Kişi bu durumu hatırlamaz. Bazen evden çıkma, pencere açma gibi tehlikeli davranışlar eşlik edebilir. Nadiren de olsa müzik aleti çalma, otomobil kullanma, telefonla konuşma gibi kompleks hareketler yapabilir. Yaklaşık 10 dakika sürer. Atak sonrası çocuk tekrar yatağına dönüp uyumaya devam eder. Yaygınlığı kâbusa göre daha azdır. (%2-2.5 civarındadır.) NREM döneminde ortaya çıkan bir problemdir. 5 yaşlarında sıktır. 15 yaşından sonra genelde geçer. Ailesinde uyurgezerlik olanlarda daha sıktır. Tedavisine oda düzenleme ile başlanır. Yaralanmaya yol açacak eşyalar ortalıktan kaldırılmalıdır. Çocuğun kaygısını arttırmamak ya da utandırmamak için yanında konuşmamak gerekir. Genelde hangi saatlerde olduğunun tespit edilip, o saatten 15-20 dakika önce çocuk uyandırılabilir. Kâbusta da olduğu gibi sıklığı fazla ya da çocuğun hayat kalitesini etkilemeye başladıysa hekime danışmak gereklidir.
GECE TERÖRÜ(GECE KORKUSU): Uyku sırasında, genellikle ağlama ya da yüksek sesli bir çığlık ile başlayan ve aşırı korku davranışının eşlik ettiği ve otonomik belirtilerin olduğu ani terör ataklarıdır. Ayrıca; kişinin uykudan uyanmasında zorluk, bir ataktan uyandığında sersemlik hali, atak sırasında amnezi (hafıza kaybı), tehlikeli ya da potansiyel olarak tehlikeli davranışlardan en az biri eşlik eder. Klinik olarak kişi, aniden tüyler ürpertici bir çığlık ile kalkar, genellikle yatakta oturur ve dış uyaranlara yanıtsızdır, uyandığında ne yaptığını, nerede olduğunu bilmez haldedir. Yüzünde yoğun bir korku ifadesi vardır. Çocuklar korkuları belirsiz bir şekilde hatırlar (canavarlar, örümcek, yılan). Atak sırasında otonomik bulgular ( çarpıntı, hızlı nefes alıp verme, ciltte kızarma, terleme, göz bebeklerinde büyüme) vardır. Bu atak da ortalama 15 dakika da geçer. Genelde 5-7 yaşlarında görülür. Ergenlik öncesi çocuklarda %1-6 oranında görülür. Ergenlik sonrası tamamına yakını düzelir. Tedavisinde oda düzenlemesine ek olarak ilaç tedavisi gerektiğinden hekime danışmak gerekmektedir.
Aileler, daha çok çocukluk döneminde ortaya çıkan parasomnilerin selim ve kendini sınırlayıcı özellikleri konusunda bilgili olmalıdırlar. Çoğu parasomniler, geç çocukluk ve erişkin döneminde devam etmeyebilirler.
Haftaya görüşmek üzere. Sağlıcakla kalın…