Uyku Bozuklukları
Yazar Burcu Örmeci • Nörolog • 15 Eylül 2021 • Yorumlar:
Uykuya dalma, uykuyu devam ettirme veya uyanabilme ile ilgili her türlü problem uyku bozuklukları arasında yer alır ve genel olarak uyuyamama veya aşırı uykululuk ile kendisini gösterir.
Primer uyku bozuklukları, uykunun kendi iç düzenlemelerinde sorun olması nedeniyle ortaya çıkan uyku bozukluklarıdır. Genel olarak iki farklı tipte olurlar:
- Uyku artışı ve sürekli uyku isteği ile seyreden hipersomniler,
- Uykunun azalması ve uyuyamama veya sık uyanma ile seyreden hiposomniler.
Ayrıca uyku süresi ve kalitesi normal olmasına karşın hastanın uyuduğunu algılayamaması ile seyreden psikiyatrik kökenli uyku bozuklukları ve vardiyalı çalışan kişilerde görülen uykunun gündüze kayması vb. gibi uyku bozuklukları da vardır.
Normal bir insanın gece uyuması gerekir. Ancak insanlar genetik olarak gecenin farklı yarımlarında uyumaya eğilimlidir. Gece erken yatıp, sabah çok erken kalkan tavuk grubu insanlar ile gece geç yatıp, sabah geç kalkmak isteyen baykuş grubu insanlar bu duruma örnektir.
İnsanlar ortalama olarak 7-8 saat uyurlar. Ancak bazı kişiler için 4-5 saat, bazıları için ise 9-10 saat uyumak yeterli olur. Her iki uç örnekte aslında normaldir. Uykunun kalitesini süresi değil içeriği belirler. Neredeyse hiç derinleşememiş ve sık uyanıklık reaksiyonu yaşanmış, REM uykusuna geçiş yapılamamış 10 saatlik uyku kötü bir uyku iken, yarısından çoğu derin uykuda geçmiş, REM uykusuna geçiş yapılabilmiş 5 saatlik uyku iyi bir uykudur. Uykunun kalitesi ertesi günün gündüzünden belli olur. Uykusunu kaliteli almış kişiler gündüz rahat, enerjik ve zihnen çok açık olurken, iyi uyuyamamış kişiler düşük enerjili, stresli ve zihnen kötü performanslı olurlar.
Uyku kayması ise gece çok geç yatıp, gündüz de geç kalkmaya denir. Bu kişiler aslında uyumaları gereken süre kadar uyumaktadır ancak istedikleri zaman diliminde uyuyamamaktadır. Bu hastaların tedavisi uykuyu adım adım öne çekerek yapılır. Bunun için gece kaçta yatılırsa yatılsın sabah kalkılması planlanan saatte mutlaka kalkmak ve gece erken uyuyabilmek için en azından başlarda uyku ilaçlarından faydalanmak gerekir. Uyku düzeni oturduktan sonra ilaçsız devam edilebilir. Gece uyku saatini geçirmemek en önemli noktadır, aksi takdirde tüm çabalar boşa çıkar ve tekrar uyku kayması meydana gelir.
Yaşlılarda çok daha sık görülen bir diğer durumda gece sık tuvalete kalkmak ve bu nedenle uykunun bölünmesidir. Çoğu zaman tekrar uyumakta güçlük çekilir. Aslında böyle bir durumda asıl sorun tuvalete kalkmak değil uyku bölünmesidir. Hasta uyandığı için tuvalete kalkma ihtiyacı duyar ve zaten tüm gece yapılan idrar miktarı aslında mesaneyi en fazla 1 kere dolduracak kadardır ve sadece 1 kere tuvalete kalkmak yeterli olur.
Genetik nedenlerle ortaya çıkan ve engellenemeyen uyku atakları ile seyreden narkolepsiden ayrıca bahsedilecektir. Narkolepsi engellenemeyen karakteri ile engellenebilen veya ötelenebilen aşırı uyku isteği ile seyirli idiopatik hipersomniden (nedeni bilinmeyen artmış uykululuk) ayrılır. Ayırımının yapılamadığı durumlarda uyku laboratuvarlarında yapılan incelemeler ile tanı büyük oranda konulur. İdiopatik hipersomnide davranış terapileri ile birlikte gündüz uykululuğu azaltan ilaçlardan faydalanılır. Tabii ki tüm uyku hastalıklarında ilaç başlamadan önce uykuyu etkileyebilecek ve tedavi edilmesi gereken diğer tüm nedenler daha önce dışlanmalıdır.
İyi bir uyku için:
- Fiziksel olarak makul düzeyde yorulmak
- Gün ışığı görmek
- Beslenmeyi çok geceye kaydırmadan akşamları az ve uygun yemek
- Temiz ve havadar ancak karanlık bir odada uyumak
- Uygun yatak seçmek
- Oda ısısını iyi ayarlamak (ideali 20-22 derecedir)
- Zihnen çok meşgul olmamak ve bir şeyleri kafaya aşırı takmış olmamak gerekir.