Uyku Düzeni ve Gece Korkuları
Yazar Damla Ardacoşkun • Psikolog • 26 Nisan 2019 • Yorumlar:
Çocuklar farklı dönemlere özel farklı davranışlar sergileyebilirler.
Bu yazımızda çocukların odalarını ayırma süreçlerini, gece korkularını ve uyku düzenlerini paylaşmak istedik.
Çocuklar doğduklarından itibaren rutin bir düzene ihtiyaç duyuyorlar. Bu düzen sayesinde, arka arkaya gelen durumları tahmin edebilir ve daha hazır olabilirler.
Düzen dediğimiz durum, uyku saatinin belli olması ve tam zamanında olması şeklinde değildir. Uyandığı andan itibaren, birbiri ardına gelen olayların düzenli şekilde ilerlemesidir. Örneğin, uykuya dalmadan önce pijama giyme, el oyunu oynama, masal okuma ve ninni söyleme… Uykuya geçiş süreci için bu rutin düzenli bir şekilde uygulanırsa, çocuk bu bağlantıları bir süre sonra öğrenir ve uykuya çok daha rahat geçer. 6 aydan itibaren bebeklerde bu düzenin oluşması, çocukluk döneminde de devam ettirilmesi gerekir.
Çocuklarda yatakları ayırma ve odaları ayırma farklı süreçlerdir. 40 gün itibariyle bebekler farklı yatakta yatabilirken, aynı odada olunması anneyi rahatlatan bir durumdur. 6 ay itibariyle bebekler farklı odada kalabilir.
1 yaşından sonra odaları ve yatağı ayırmak daha zordur. Bilinçlenen ve büyüyen çocuk bu duruma büyük bir direnç gösterebilir. Ağlayıp annenin yanına gelebilir. Bu süreçte çocuğun yanında olmak, uyuyana kadar birlikte zaman geçirmek ve kademeli olarak çocuğu ayırmak doğru olacaktır.
Bu noktada her aile için farklı bir süreç işleyebilir, aile düzenleri farklı olduğundan dolayı alışma süreci farklı ilerleyecektir.
Gelişen ve büyüyen çocukların her yaş döneminde farklı korku ve kaygıları olabilir. 4 yaş civarında çocukların gece korkusu yaşadıkları bir dönem vardır. Bu dönemde karanlıktan korkabilir, gece korkunç rüyalar görüp ebeveynlerin yanına gelmek isteyebilirler. Gelişen ve olgunlaşan çocuk beyninde, soyut kavramlara merak salmayla birlikte bu davranışların gözlemlenmesi normaldir. Bu süreçte ebeveynler aşağıda belirteceğimiz noktalara dikkat etmelidir;
-
Çocuğa onu anladığınızı ve korkularını dindirmek için sizden yardım alabileceği güvenini oluşturmanız gerekir. Bu sebepten, ‘anne karanlıktan korkuyorum, dışarda yatağımın altına bir canavar var.’ gibi cümlelerle yanınıza gelen çocuğunuza ‘Ben yanındayım, korkmana gerek yok, hadi gel konuşalım.’ Diyerek cevap vermek doğru olacaktır. “Bunda korkacak bir şey yok, korkmana gerek yok.” dememek gerekir.
-
Çocuğun korktuğu şeyleri anlatmasına ve zihninde canlandırmasına izin vermek gerekir. Seçtiği bazı oyuncakları belirleyip, gel bu oyuncaklar seni korusun, yatağının başına koyalım, kapının girişine koyalım denilebilir.
-
Korktuğu şeyleri çizmesine veya onlarla ilgili bir masal kurmasına destek vermek gerekir.
-
‘Canavardan korkuyorum.’ diyen çocuğunuza, ‘Sende bir şövalye kostümü giydiğini hayal et. Bir atın üstünde canavarı karşıladığında eminim senden korkacaktır. ‘Gibi karşılık vererek, onu anladığınızı ve düşünce yoluyla bir çözüm bulduğunuzu yansıtmış olacaksınız.
-
Çocuğunuzla birlikte gece korkularıyla ilgili kitaplar okumak çok faydalı olacaktır. Aşağıda bu konuyla ilgili okuyabileceğiniz kitapları bulabilirsiniz.
-İnci Karanlıktan Korkmuyor
-Kim Korkar Karanlıktan?
-Teo’nun Gece Korkusu Kitabı
Uzun süre devam eden gece korkuları, uykudan sık sık ve çığlık atarak uyanma, uykusunu alamadığı için gün içinde dikkatini toplayamama ve durumdan olumsuz etkilenmeye başlayan çocuğunuz için psikolojik bir destek almanız doğru olacaktır.