Uyuşturucu

Yazar Mehmet Doğan • 10 Mart 2017 • Yorumlar:

 UYUŞTURUCU - UYARICI MADDE KULLANIMI İLE İLGİLİ SORUNLAR

“Oğlum lise 3. sınıf öğrencisi. Geçen seneye kadar çok üst sıralarda olmasa da başarılı, terbiyeli bir çocuktu. Bu dönemin başından itibaren bazı değişiklikler olmaya başladı. Okul kıyafetleri konusunda daha özensiz. Okul dışı kıyfet ve saç stilinde bir acaiplikler olmaya başladı. Yeni arkadaşlar edindi. Biz gençliğine verdik önceleri. Sonra okuldan uyarılar gelmeye başladı. Derslerde uyuklama, dikkatini verememe, derslere girmeme, okula devamsızlık gibi sorunlar ortaya çıktı. Uyarınca da söz dinlemiyor. Bizi başından savıyor. Çok ısrar edersek dikleşiyor, bazen hakarete varan sözler safediyor. Çoğunlukla odasına kapanıyor. Akşamları dışarıya daha sık çıkıyor artık. Engelleyemiyoruz. Bazı geceler gözleri kıpkırmızı, dili peltek halde sarhoş gibi geliyor. Ama alkol kokusu almadık hiç. Bazen elbiselerinde garip bir koku oluyor. Galiba uyuşturucu birşeyler kullanıyor. Tahlilde çıkar mı? Ne yapabiliriz”

Evet, ailesinin tanımladığı bu çocuk büyük olasılıkla madde kullanıyor. Madde kullanımı buradada görüldüğü gibi çoğunlukla ergenlik ve sonrası ilk gençlik döneminde başlıyor. Bu dönemdeki gençlerin kendini ispat, beğenilme ve onaylanma ihtiyacı ile zarar verebilecek arkadaş gruplarına girmeleri, uyuşturucu ve uyarıcı maddelerle tanışmaları mümkündür. Maddelerle ilk tanışma çoğunlukla bu dönemde olmaktadır. Hiç kimse benim çocuğumun başına gelmez diyemez. Tehlike herkes için geçerlidir.

Bu yazıda tek tek uyuşturucu ve uyarıcı maddeleri sıralayıp etkilerini, varsa yoksunluk belirtilerini ve tedavilerini sıralamayı uygun bulmadım. Tıbbi üslup ve anlayışla yazılmış bu tür bir yazının çok yararlı olmayacağını açıktı. Güncel ve en önde gelen tehditlerden söz etmek daha doğru olacaktı. Tabii ki eroin, kokain gibi şiddetli bağımlılık yapan maddeler de önemlidir. Ancak bu maddelerin hem pahalı olması hem de bu maddelere erişim zorlukları nedeniyle kullanımları belli gruplarla sınırlıdır. Ucuz ve kolay ulaşılabilirlik nedeniyle daha geniş kitleler tarafından kullanılması, yaygınlaşması göz önüne alınarak esrar, jamaika-bonzai gibi sentetik cannabinoidler ve karışımları ile extacy vb. uyarıcılardan söz etmek daha doğru olacaktı.

Tüm bitkisel ürünler zararlıdır diyemeyiz. Ancak halkımız arasında ilaçlarla ilgili olarak bitkisel kökenli olanların zararsız olduğuna dair yanlış bir inanç vardır. Uyuşturucular için de bu yanlış önkabul süregelmektedir. Esrarın bitkisel kökenli olması nedeniyle zararlı olmadığı, bağımlılığının olmadığı şeklinde yanlış bir inançla da sık sık karşılaşmaktayız. Eroin ve kokain gibi şiddetli bağımlılık veya yoksunluk-geri çekilme belirtileri görülmese de esrar da bağımlılk yapan bir maddedir. Ayrıca uzun vadede akıl hastalıkları (organik psikotik bozukluklar) ve bunamaya neden olabilmektedir. Ucuz ve kolay ulaşılabilirlik nedeniyle kullanımı oldukça yaygındır. Hukuki olarak denetimli serbestlik mekanizmasının işlerliğindeki yetersizlikler nedeniyle de caydırıcılık yetersizdir.

Bir takım bitki yapraklarına emdirilmiş sentetik esrar türevleri ise esrara göre daha büyük tehlikeler arzetmektedirler. Çünkü bu maddelerin içindeki esrar metabolitleri doğrudan kullanılan esrara göre 4-5 kat fazladır. Yapay olarak üretilen esrar türevleri bir takım başka maddelerle de karıştırılmaktadır. Buradaki en önemli tehlikelerden birisi bu maddelere bağlı zehirlenmedir. Bütün bağımlılıklarda olduğu gibi bu maddelerdede kullanım süresince ihtiyaç duyulan madde miktarı çok artabilmektedir. Fazla alım olmasa dışında tek seferlik kullanımlarda bile hayatı tahdit eden ciddi belirtiler ortaya çıkabilmektedir. Gözlerde kızarma, sarhoşvari dil dolaşması, bilinç bulanıklığı, masalsı başka bir dünyada yaşıyomuş hissi, saldırganlık, bulantı, kusma, şiddetli taşikardi (kalp çarpıntısı), yoğun anksiyete, işitsel halüsinasyonlar ve koma görülebilir. Bu nedenle bildirilen ölümler azımsanacak sayıda değildir.

Son zamanlarda sentetik esrar türevleri içine eroin, fensiklidin, metamfetamin gibi başka maddelerin karıştırılmasıyla bahsedilen tehlike daha da artmaktadır.

Hem sentetik esrar türevleri ve karışımları hem de extacy vb uyarıcılardaki ikinci önemli tehlike sıklıkla ortaya çıkan, geçici ya da kalıcı olabilen psikotik bozukluklardır. Takip edildiğini, öldürüleceğini, herkesin kendisini eşcinsel olarak gördüğünü, düşmanları olduğunu düşünme şeklindeki hezeyanlar ve işitsel halüsinasyonlarla seyredebilen bu rahatsızlıklarda çoğunlukla hastanede yatarak tedavi gerekmektedir.

Öğrenci harçlığı ile bile satın alınabilen ve kolay bulunan bu maddelere karşı topyekün toplumsal bir uyanıklık ve savaş gerekmektedir. Ailelerin dikkati tabii ki çok önemlidir. Kullanım başladıktan ya da bağımlılık geliştikten sonra mücadele etmek daha zordur. Ailelerin gençlere uyuşturucunun ne kadar kötü olduğunu anlatan söylevleri de yetersiz kalacaktır. Gençlerimizi yakın takip ederek, sadece maddi değil ruhsal ve duygusal gereksinimlerini de anlamaya, belirlemeye ve gidermeye odaklı bir yaklaşım daha başarılı olacaktır. Bu anlamda ilgili profesyonellere danışılıp yardım alınabilir.

Tüm gençlerimize, herkese maddenin yalancı ve tehlikeli dünyasından uzak, mutlu ve gerçek bir yaşam dileğiyle…

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)