Vajinismus Psikolojisi
Vajinismus, genital organlarda her hangi bir anormallik ya da enfeksiyon gibi bir rahatsızlık olmadığı halde, ilişkiye girme denemelerinde ağrı ve acı oluşması; vajinanın da içinde yer aldığı pelvik taban kaslarının istemsiz olarak kasılması sonucu vajinanın gerginleşerek cinsel ilişkiyi güçleştirmesi ya da cinsel ilişkinin çok ağrılı bir şekilde gerçekleşmesi durumudur.
Kaygı ve korku duygularına beynimizin verdiği tepki kaçma ya da savaşma tepkisidir. Bu tepki otomatik olarak gerçekleşir ve uyarana göre değişmez. Beynimizin burada dikkate aldığı tek şey duygunun ne olduğudur. Kaygı ve korku duyguları, genelde organizmayı tehlikeye atacak durumlarda verilen tepkilerdir ve beyin, hayatta kalabilmek için hızlı karar vermek zorundadır. “Dur ben bir bakayım, korkulan şey ne, önce bunu bir değerlendireyim, belki de tehlike yoktur” demez. Beyindeki bu mekanizma, canlının hayatta kalabilmesi için çok değerli ve gereklidir. Ancak bu mekanizma, koşullanma yoluyla bazen hayatımızı zorlaştırabilmektedir.
Fobileri düşünün, kedi fobisini... Kedi normal şartlarda zarar veren bir hayvan değildir. Ancak kişinin kediyle ilgili bir anısı, duyduğu bir hikâye ya da bir başkasının kediye verdiği korkulu tepkiyi görmesi, kişide kediyle ilgili bir kaygı ve korku duygusuyla birlikte kediden kaçma davranışını ortaya çıkarabilir.
Peki bu açıklamanın vajinismusla nasıl bir ilgisi var?
İçinde yaşanılan kültür, insana çok şey öğretir. Cinsellik de kültürden etkilenmektedir. O kültürün cinsellikle ilgili öğrettikleri, kişinin cinsel yaşamını etkiler. Şimdi bir düşünelim, severek ve isteyerek evlenen bir kadın, neden ilk gece kaygı ve korku duyar? Çünkü, daha önce duyduğu hikayeler, o kadında ağrı ve acı beklentisi oluşturmuştur. Elimizi sıcak bir şeye yaklaştığında hemen çekeriz, çünkü acıyacağıyla ilgili beklentimiz vardır. Aynen bu şekilde, acı ve ağrı beklentisi, kaslarda istemsiz bir şekilde kasılma, kadında bacaklarını kapatarak eşini itme ve uzaklaşma tepkileri doğurmaktadır. Bir insan, büyüme döneminde, oluk oluk kan akan, hastaneye zor yetiştirilen kanamalı kadın hikayeleri, ya da eşlerin cinsel birleşme esnasında kilitlenip kalarak hastanede levyeyle ayrıldığına yönelik gerçeği yansıtmayan hikayeler duyarsa; ailesi tarafından korkutularak büyütülürse, cinsellikle ilgili sorularından dolayı utandırılır ya da korkutulursa, “başımıza …... mı olacaksın?” tepkileri alırsa, beynimiz bu olayı, çok korkutucu, acı ve ağrı verici ya da uzak durulması gereken pis bir şey olduğu şeklinde algılayacak; kendisini korumak için doğal olarak kaçma tepkisi gösterecek; kaslar istemsiz olarak kasılarak ilişkiye girmeyi güç hale getirecektir.
Cinsel Döngü
Vajinismusa neden olan bir başka faktör ise cinsel aktivite sırasında cinsel döngüye uygun davranmamaktır. Cinsel döngü;
1. Cinsel İstek
2. Cinsel Uyarılma (Ön Sevişme)
3. Cinsel Birleşme
4. Orgazm
5. Çözülme
aşamalarından oluşmaktadır. Bazen cinsel uyarılma, cinsel istekten önce olup, uyarıldıktan sonra da cinsel istek oluşabilir. İlk gece ortaya çıkan vajinismus vakalarında, çiftlerin bu cinsel döngüye uygun olarak ilerlememeleri sebebiyle, vajina, cinsel birleşmeye hazır hale gelmeden birleşme aşamasına geçildiği için acı ve ağrı ortaya çıkmaktadır. Acı ve ağrı oluşmasının nedeni, 12-15 dakika sürmesi gereken cinsel uyarılma, yani ön sevişme aşamasının daha kısa sürmesi sonucu vajinada yeterli salgılama olmaması, kayganlığın az olması ve sürtünmeye bağlı acı ve ağrı ortaya çıkmasıdır. Bu durumda da yine kadın eşini itmekte ve birleşmeye izin vermemektedir. Sonraki denemelerde de, acıyacağına ilişkin bir şartlanma meydana gelmesinden dolayı, istemsiz kasılmalar ilişkiyi güçleştirmektedir. Bunların dışında, çocuklukta yaşanan cinsel açıdan travmatik olaylar, kızlık zarına yüklenen anlamlar, toplumun ilk geceden sonra kan görme isteği, zorla evlendirilme gibi durumlar da vajinismusa neden olabilmektedir.
Vajinismusta Çözüm
Cinsel işlev bozukluğu nedeniyle yardım talebinde bulunan kadınların büyük bir kısmını vajinismus vakaları oluşturmaktadır ve Türkiye’deki yaklaşık her 10 kadından birinin vajinismus sorunu yaşadığı düşünülmektedir.
Vajinismus sorunu yaşayan bir kadına, bilişsel ve davranışsal bir yaklaşımla yardımcı olunmaktadır.
Bilişsel yaklaşımda, cinsellikle ilgili zihinde oluşan işlevsiz düşünceler ve inançlar ele alınarak bilişsel yeniden yapılandırma dediğimiz yöntem uygulanır, kişinin cinselliğe yüklediği anlamlar yeniden çerçevelendirilir. Geçmişde yaşadığı psikolojik travmaların varlığı kontrol edilip gereken psikoterapötik müdahale yapılır. Ayrıca kişi, cinsel organların yapısı ve işlevi, cinsel birleşme esnasında vücutta ve genitallerde meydana gelen değişiklikler hakkında da eğitilir.
Davranışsal yaklaşımda ise kegel egzersizi uygulatarak pelvik taban kaslarını keşfetme ve bu kasları istemli olarak kasıp gevşetmenin öğretilmesi; nefesle gevşeme ve kasla gevşeme tekniklerinin öğretilerek kişinin zihnen ve bedenen rahat bir duruma getirilmesi; vajinanın herhangi bir temasa sistematik olarak duyarsızlaştırılması gibi yönetmeler uygulanmaktadır.
Eğer altta yatan bir travma varsa, terapötik müdahalelerle bu travmanın da ele alınması gerekmektedir. Travma ele alınmadan da vajinismus ortadan kalkabilir ancak travmanın kişiye getirdiği yük bir şekilde kişinin hayatını etkileyecek, bugün vajinismusa neden olduysa yarın başka bir psikosomatik soruna ya da ağrılı cinsel ilişki, cinsel isteksizlik gibi sorunlara neden olabilecektir.
Vajinismus, deneyimli bir cinsel terapistle ele alındığında çözümü çok kolay ve hızlı olan bir sorundur. Yıllardır bu sorunu yaşadıkları halde yardım arayışına girmeyen insanların sayısı ise oldukça yüksektir. Bu sorunu yaşayan çiftlerin destek alması, mutlu bir birliktelik için gereklidir.
Evlenmeden önce cinsellikle ilgili kaygıları olan bireylerin ise bir cinsel danışmanlık hizmeti almaları, gelecekte yaşanması muhtemel sorunları önleme açısından önem arz etmektedir. Çift ilişkisinde yaşanan aksaklıkların ele alınması da çiftin sağlıklı bir cinsel yaşam sürmeleri için gereklidir. Birbirini dinlemeyi bilen, birbirine ilgi gösteren, birlikte kaliteli zaman geçiren, birbirlerinin isteklerine ve beklentilerine dikkat eden, istek ve beklentilerini uygun bir şekilde ifade etmeyi bilen çiftler, şüphesiz daha mutlu bir cinsel yaşama sahip olacaklardır.