Vajinismus

Çift psikolojik olarak çaba sarf ederek eski korkuları geride bırakmaya çalışır. Yeni düşünce ve davranışları edinerek değişir.

Terapist, tüm süreç boyunca sadece bilgileri ile değil, hoşgörü ve anlayış ile çifti destekler ve tedavinin olumlu sonuçlanacağının inancı ile çifte rehberlik eder.

Başvuruda her Vajinismus çiftinin tedaviye karşı benzer endişelerin ve korkuların olduğu görülüyor

-Çift özel bilgilerin açığa çıkabileceğini, mahremiyetin sağlanamayacağını düşünebilir

-Terapi için başvurduğunda kadın travmatik bir vajinal muayene yapılacağına korkar

-Çift; tedavi sonucunun olumlu olamayacağını, başaramayacaklarını ve tekrar hayal kırıklığı yaşayacaklarını düşünebilir

-Tedavi yöntemi olarak uygulanan cinsel terapinin tam olarak ne olduğunu bilmediğinden sürecin içeriğinden ve kullanılan yöntemlerinden endişe duyabilirler

Sıkıntılarına çare arayan tüm Vajinismus çiftlerinin tedavi açısından duydukları bu ortak endişeleri sizinle de paylaşmak istedim.

Kim bilir, belki sizin veya yakınlarınızın da benzer sorunları var ve siz de, tıpkı birçok çift gibi terapiyi aklınızdaki korku ve endişeleriniz nedeni ile erteliyor, tedaviyi bir hayal gibi görüyor olabilirsiniz?

İlk gece korkusu ve Vajinismus aynı şey değildir

Vajinismus, cinsel ilişkiyi imkansız hale getiren istemsiz kasılma iken, ilk gece korkusu ; hiç ilişki yaşamadan gelişen bir durumdur.

Vajinismus olan kadınların çoğu ilk gece korkusu yaşarlar, ancak tüm ilk gece korkusu olanlarda istemsiz kasılmalar gelişmez.

Cinselliğin konuşulmadığı kapalı toplumlarda ‘’ilk gece korkusu’’ çok yaygın görülür.

Cinsel eğitimin olmaması ilk cinsel ilişkide olan gerçeklerin yerine abartılı hikayelerin konulması, korku dolu beklentilerin oluşmasına neden olur. Arkadaş ve akraba tarafından anlatılan ‘’ilk gece’’ ve ‘’kızlık zarının kaybedilmesi’’ anı ve hikayeleri bilgisizlikten doğan tedirginliği pekiştirir.

Genelde ilk gece korkusu olan kadınlar kendi cinsel organlarının yapısını doğru bilmez, cinsel ilişkinin tam olarak ne şekilde olacağını de bilmez, kendi genital organına kızlık zarına zarar verebileceğini düşünerek dokunmaktan dahi korkar.

Maalesef bizim toplumumuzda da cinsel eğitim verilmiyor, cinsellik konuşulmuyor. Böylece birçok kişi, özellikle sosyal şartları veya aile yapısı çok katı ve baskıcı ise gerçek bilgilere ulaşmakta zorlanıyor.

İlk ilişki öncesi tedirginliği olan kişinin uzman doktora başvurması, bilgi ve danışma alıp, muayene olması birçok gereksiz korkuyu engeller, istenmeyen üzücü sonuçların meydana gelmesini önler, oluşabilecek vajinismus oranını da azaltır.

Vajinismusu yenenler normal doğum yapabilirler

Vajinismus terapisi bilişsel davranışsal bir terapidir. Bu tedavi yöntemi sadece normal cinsel ilişkiyi mümkün kılmakla kalmaz, daha da önemlisi, kişide vajinismus sebebi olan bilinçaltı korkuların ortadan kalkmasını sağlar. Terapide cinsel organların yapı ve işlevselliği hakkında bilgi sahibi olan, cinsellik hakkında bilinçlendirilen kadın normal cinsel hayata geçebilecek seviyeye gelir. Normal cinsel hayat ile birlikte vajinal muayene korkusu ve normal doğum korkusu da ortadan kalkar.

Vaginal doğum için gereken şartlar uygun olduğu sürece eski vajinismuslu hasta rahatlıkla normal doğum yapabilir.

Vajinismus, bilinçaltı kaynaklı korkuların veya reddin dışavurumudur, kendiliğinden geçmez.

Genelde hastalıkları ‘’bedensel’’ ve ‘’psikolojik’’ kaynaklı olarak basitçe ikiye ayıran insanlar, psikolojik nedenlerle meydana gelen ve bilinçaltı kaynaklı olan, herhangi bir bedensel engeli olmadığı halde ortaya çıkan vajinismus durumunun kendiliğinden geçmesi gereken ‘’psikolojik’’ bir durum gibi algılar. Bu anlayışa göre, mademki bir bedensel engel yok ise, köken ‘’psikolojik’’ ise, kadının bu psikolojik durumu kendi başına çözmesi gerektiği düşünülebilir. Bazen kadının kendisi de bu düşünceye sahiptir. Vajinismus tanısı konulduğunda jinekolog tarafından ‘’bir bedensel engeliniz yoktur, organlarınız tamamen normal’’ dendiğinde, kadın bunu ‘’Sorun bende mi?’’ olarak algılayabilir, ‘’Bir şeyim yok, ama ben yapamıyorum’’ deyip üzülür. ‘’Kendimi zorlayacağım, ne olursa olsun bunu başaracağım’’ diyen kadın, aklı ve iradesi ile sebebini bilmediği bu kasılmaların ve korkunun üzerinden gelmeye çalışır. Başarısız olunca da kendini suçlar ve umutsuzluğa kapılır.

İnsan bilinçaltı kaynaklı ‘’psikolojik’’ problemleri kendisi çözemez. İnsan psikolojisi ciddi bir bilimdir.Tıp ve psikoloji alanlarında eğitimi olmayan, insan davranışı özellikleri ve cinsel davranış özellikleri hakkında eğitimi ve deneyimi olmayan insanların psikoloji kaynaklı sorunlarını çözmesi, bu sorunların üstesinden başarı ile gelmesi beklenemez.

Vajinismus kendiliğinden geçmez. Ancak alanında deneyimli cinsel terapist yardımı ile sorun kolayca çözülür.

Genital organın yapı bozuklukları vajinismusa neden olmaz

Genital organın yapı bozukluklarından kaynaklanan cinsel ilişkiye girememe veya cinsel ilişkinin ağrılı olması durumu olabilir. Bunlar gerçek vajinismus değil ve muayenede kolayca ayırt edilirler.

Kızlık zarının özel yapısı, vajina içindeki septum dediğimiz normalde olmayan ara perdelerin olması, vajenin ve dış cinsel organların tam gelişmemiş olması, vajen girişinde apse veya kistlerin olması normal cinsel birleşmeye engel olabilir.

Vajinal enfeksiyonlar da vajinal kuruluğa ve ağrılı ilişkiye sebep olabilir.

Vulvodini ve vestibüler sendrom denen dış cinsel organın ve vajen girişinin ağrı sendromları da cinsel organda sızı ve ağrı, dokunma ile ve ilişkide ağrı olarak ortaya çıkar ve sıklıkla vajinismus ile karışabilir.

Rahim ve yumurtalık hastalıkları, miyomlar, kistler ve karın alt kısmında olan diğer organların problemleri de ( barsak veya idrar yolları rahatsızlıkları gibi) ilişkide ağrıya neden olabilir.

Vajinismusta ilişkiye engel olan hiçbir yapısal bozukluk veya hastalık durumu yoktur.

Cinsel soğukluk ve cinsel isteksizlik ile Vajinismus farklı cinsel sorunlardır. Bu rahatsızlıkların sebepleri, ortaya çıkma şekilleri farklıdır ve farklı tedavi gerektirir.

Cinsel davranışımız belirli bir döngü içinde ilerler ve cinsel istek ve cinsel uyarılma, heyecanlanma evresi ve cinsel doyuma ulaşma evresini kapsar. Bu evrelerin herhangi birinde uzun süreli rahatsızlıklar cinsel işlev bozuklukları olarak ele alınır.

Cinsel soğukluk istek ve uyarılma evresini ilgilendiren bir bozukluktur.

Burada cinsel isteksizlik, uyarılma ve heyecan duyma yetersizliği gözlenir. Kişi, ilişkiye girmek istemediğini, ilişkide de herhangi bir cinsel uyarılma ve heyecan duymadığından bahseder. Bununla birlikte cinsel birleşmede bir sorun yaşanmaz.

Vajinismus da bir cinsel işlev bozukluğudur. Ancak burada kişi cinsel istek ve heyecan duymasına karşın bilinçaltı kaynaklı ağrı beklentisi ile cinsel ilişkiye giremez. Ön sevişmede herhangi bir sorunun yaşanmamasına karşın cinsel birleşme gerçekleşemez. Vajen çevresindeki kaslar ve vücut kaslarında istemsiz ve kontrol edilemeyen kasılmalar olur ve bu kasılmalar vajinal girişi imkansız kılar.

Cinsel soğukluk da, vajinismus da cinsel işlev bozukluklarıdır. Bu bozuklukların sebepleri farklıdır, ancak her ikisi de kişiyi mutsuz kılar ve uzun sürede çiftte cinsel uyum sorunun ortaya çıkmasına sebep olur ve tedaviyi gerektirir.