Varis Nedir?

Yazar Metehan KılıçKalp Ve Damar Cerrahı • 16 Şubat 2018 • Yorumlar:

  • Varis Nedir?

Halk arasında varis olarak bilinen rahatsızlığın tıbbi adı venöz yetmezliktir. Bacak toplar damarlarımızın yetmezliğiyle gelişen rahatsızlıklar bütününü ifade eder. Vücudumuzdaki tüm
organlarda olduğu gibi bacak toplar damarlarımızın da kendilerine ait normal bir fizyopatolojileri vardır. Belli bir çaptadırlar, belli aralıklarla içlerinde bulunan kapak yapıları sağlamdır,
bu kapaklar damar içindeki kanın kalbe doğru yönelmesini sağlarlar, geri kaçmasına izin vermezler, içlerinde dolaşan kan basıncı seviyeleri belli düzeylerdedir. Damar çapının genişlemesi,
damar içindeki kapakların bozulması, bu nedenle kan akış yönünün tersine dönmesi, damar duvar yapısının sağlamlığında bozulma, kan basıncında anormal artma olması gibi durumlarda
venöz yetmezlik gelişir.

  • Sık görülen bir rahatsızlık mıdır?

Sanıldığının aksine toplumda oldukça geniş bir kesimi etkileyen, yaşam kalitesinde bozulma, estetik kaygılar, iş gücü kayıplarına yol açan ciddi bir rahatsızlıktır. Yetişkin nüfusun yaklaşık
%10’una yakın kısmı bu hastalıktan etkilenir, kadınlarda daha sık görülür.

  • Varis kendini nasıl belli eder?

Genişlemiş koyu renkli damarların oluşması, bacak cilt renginde koyulaşmalar, bazen ciltte yara gelişimi gibi gürültülü tablolardan, akşamları artan ayak bilek ve ayak sırtında şişmeler,
bacaklarda ağırlık hissi, bacak bilek ağrısı gibi basit görülebilecek belirtilere kadar değişebilen tablolar şeklinde ortaya çıkabilir.

  • Kimlerde sıktır, belli nedenleri var mıdır?

Varis hastalarının çoğunda genetik yatkınlık ön plandadır, ailesinde varis hastalığı olanlarda diğerlerine göre varis hastalığı geliştirme oranı fazladır. Bunun dışında ayakta hareketsiz
kalmayı gerektiren, ayakta çalışmanın ön planda olduğu mesleklerde sık görülür. Örneğin öğretmenler, berber, kuaförler, fırın, pastane çalışanları, tezgahtarlar gibi. Obesite, hareketsizlik
gibi bacak kaslarının aktivitesinin azaldığı, bacak toplardamarlarının basıncında artmanın olduğu durumlar da varis hastalığına neden olabilir.

  • Hangi durumlarda varis hastalığından şüphelenmeliyiz?

Gün içinde artarak devam eden ayak tabanlarında yanma, karıncalanma, ayak sırtı, ayak bileklerinden başlayan ve –veya kasıklara doğru ilerleyebilen ağrı, şişkinlik- huzursuzluk hissi,
bileklerde, diz altında şişme, gece huzursuzlukları, kramplar gibi durumlar varis hastalığının belirtisidir. Ayrıca damarlarda belirginleşmeler, yeni damar oluşumları, özellikle ayak
bileklerinin iç kısımlarında bölgesel cilt rengi koyulaşmaları, kılcal damar oluşumları da varis hastalığının belirtileri arasındadır.

  • Bu belirtilerle karşılaşan hastalarımız ne yapmalı, siz bu noktada nasıl yardımcı oluyorsunuz?

Bu belirtileri olan hastalarımızın öncelikle bu durumun normal olmadığının farkına varmaları gereklidir. Ancak farkındalık sonrası tanı ve tedavi için profesyonel yardım alma süreci
başlayabilir. Hastalarımızın bu durumda bir kalp ve damar cerrahına başvurmaları gerekir.Biz başvuran hastalarımızla yakınmaların, belirtilerin, aile özelliklerinin, geçmiş ve halen bulunan rahatsızlıkların ayrıntılı olarak konuşulması sonrası fizik muayene ve renkli doppler ultrasonografiyle tanı koymaya çalışıyoruz. Varis belirti ve bulgularının, hastanın yakınmaları, fizik muayene ve renkli doppler ultrasonografi ile desteklenmesiyle tanımız kesinleşiyor. Ultrasonografi ile ilgili toplardamar çaplarındaki artış, toplardamarların özel bölgelerindeki kapak yapılarının bozulmasına bağlı kanın geri kaçması anlamına gelen reflü miktar ve süresini tespit etmiş oluyoruz.

  • Tedavide neler yapılır, tedavi mümkün müdür?

Tedavide hastalığın düzeyi, hastanın onayı ile değişebilecek çeşitli yöntemler kullanılabilir. İlk akla gelenler ameliyatla tedavidir, daha az bilinen lazer, biyolojik yapıştırma, köpük skleroterapi
(iğne tedavisi olarak da bilinir), radyofrekansla tedavi, bandaj, varis çorabı uygulamaları mevcuttur.
Ancak tekrarlanması gereken dikkat çekici nokta tecrübeli bir uzman tarafından konulacak tanı sonrası hastalık seviyesi saptanarak hastaya özel tedavi şekil ve sürecinin belirlenmesidir.
Ana neden ortadan kaldırılmadan yapılacak uygulamalar hastayı rahatlatmayacak, yakınmalarının devamına hatta artmasına neden olabilecektir.

  • Biraz açabilir misiniz?

Tedavi bir algoritma izlemeli, belli bir sırayla uygulanmalıdır. İlk yapılacak işlem ana varis damarı olarak nitelendirdiğimiz VSM/VSP damarlarının tedavisidir. Stripping denilen açık
ameliyatla cerrahi tedavinin yaygın kullanıldığı bu aşamada biz çok uzun süredir hastanın tercihine göre cerrahi kesilerin yapılmadığı LAZER ya da Biyolojik Yapıştırma tekniğini uyguluyoruz.
Bu yöntemle hasta anestezi almamakta, her hangi bir kesi yapılmamakta, hastanede yatırılmamakta , işlem sonrası birkaç saatte evine taburcu edilebilmektedir.
Bu işlem sonrası klinik açıdan sorun oluşturan gerçek rahatsızlık tedavi edilmiş olur. Daha sonra eğer varsa 1 mm genişliğe kadar varis oluşumları kliniğimizde uyguladığımız köpük skleroterapi olarak tanımlanan iğne tedavisi, 1 mm’den daha küçük çaplı varisler cilt üzerinden yine kliniğimizde uyguladığımız transdermal radyofrekans ablasyonla ortadan kaldırılırlar.
Özellikle ana varis damarlarının tedavisi sonrası hastalarda kısa sürede hissedilebilen iyileşmeler meydana gelir.

  • Hastaların şikayetleri ortadan kalkar diyorsunuz…

Bu durum sağlıkçılar tarafından dramatik iyileşme olarak nitelendirilir. Kısa sürede hastanın yaşam kalitesini azaltan yakınmalar ortadan kalkar. Şişme, ödem, ağırlık, baskı hissi düzelir,
tabanlarda yanmalar, karıncalanmalar, kramplar geçer, bacak yorgunluğu ortadan kalkar, hatta bazı hastalar ayakkabı numaralarının küçüldüğünden bahsederler. Bacak ciltlerindeki rahatsız edici
görünen damarların tedavi edilmesi, yok edilmesi sonrası hastaların estetik kaygıları azalır, kendilerine güvenleri artar.

  • Son olarak varis rahatsızlığıyla ilgili belirtmek istediğiniz bir nokta var mı?

Sağlık; fiziksel ve ruhsal olarak tam bir iyilik hali olarak tanımlanır. Değerli hastalarımızın kendilerini rahatsız eden hiçbir durumu hafife almamalarını önerir, sevdikleriyle beraber,
esenlik ve mutlulukla dolu uzun bir hayat dilerim.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Yorumlar: (0)