Varis-Venöz Yetmezlik Tedavisi

Yazar Emrah ErerenKalp Ve Damar Cerrahı • 2 Mayıs 2017 • Yorumlar:

Varis Tedavileri

Kanı kalbe geri taşıyan damarlar toplardamar olarak adlandırılır. Bu damarlar kan akışının kalbe doğru tek yönlü olmasını sağlayan kapakçıklar içerirler. Toplardamarlarda oluşan tıkanıklıklar ve aşırı basınç bu kapakçıkların düzgün kapanmasını engelleyerek geriye doğru kaçaklara sebep olurlar. Sonuçta bacaklardaki yüzeysel toplardamarlar genişler, uzar ve büklümlü bir görüntü ile varisler oluşur. Gece oluşan kramplar, kaşıntı, şişkinlik, ayakta kalma ile ağrı, sıkça görülen şikayetlerdir. Bu şikayetler varislerin büyüklüğü veya sayısı ile orantılı değildir. Varis görüntü, ağrı kramp ve psikolojik açılardan insanı etkileyen bir rahatsızlıktır. Kişinin yaşamını olumsuz biçimde etkilemeye başladığı zaman tedavi olanaklarını araştırmak gerekir. Hastanemizde her seviyede varis hastası en güncel ve güvenli tekniklerle tedavi edilebilmektedir.

EVLA (endovasküler lazer) ve Endovasküler RF Ablasyon:

Bu ameliyat bacakta yüzeyde görünen genişlemiş venlerin (toplardamarların) kapatılması için ve aynı zamanda duruma eşlik eden ya da sebep olan toplardamar yetmeliklerinin (geri akımların) düzeltilmesi için yapılır.Klasik açık varis cerrahisinde uzun ve veya kısa bacak venleri (VSM-VSP) özel bir tel yardımıyla çıkarılır ve geri kaçakları önlemek için uzun ve veya kısa bacak venleri derin toplardamarlarla birleştikleri yerden bağlanır. Venin çıkarılması yerine radyofrekans (Endovasküler RF Ablasyon) veya lazer (EVLA - endovasküler lazer) kullanılarak damar kapatılabilir.İşlemler spinal ya da lokal anestezi altında yapılabilir.Bu tekniklerle hasta ameliyat sonrası çok daha kısa sürede taburcu olarak işine geri döner ve açık cerrahiye bağlı komplikasyonlarla karşılaşma risk azalır.

Vasküler cilt lazeri:

Özellikle daha ine retiküler-spiküler varislerin ve telenjiektazi adı veriler daha pembemsi varislerin tedavisinde kullanılmaktadır. İğne tedavisinde olduğu gibi küçük ipliksi varislerin tedavisinde önemli yeri vardır. İğne ile girilemeyen kılcal varislere belli dalga boylarında IŞIK yollanarak hasta damarda hasar oluşturulur ve kurutulan damar daha sonra vücut tarafından eritilerek yok edilir. Bu hastalıklarda kullanılan lazer ışığı kana rengini veren "oksihemoglobin" i hedef almaktadır. Varislerin daha derine yerleşmesi ve kalın olması lazerin ulaşabileceği alanı sınırlandırmaktadır. Uygulanacak hastalığa göre hedef alınan bu maddenin yoğunluğu değişmektedir. Dolayısıyla uygulanan doz ve uygulama seans sayıları kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Ayrıca hastalıkların bazıları tamamen tedavi edilebilirken bazılarında kısmi iyileşme görülmektedir. Cilt yapısı ve cilt rengi tedavi sürecine etki etmektedir. Bu durum tedavi öncesinde her zaman öngörülememektedir.

Skleroterapi ve Köpük Tedavisi:

Skleroterapi temel olarak bir maddenin ilgili damar içine enfeksiyonu ile bu damarın kollabe olmasını ve içinden kan geçemeyecek bir hale gelerek gözden kaybolmasını sağlayan bir tedavi yöntemidir. Bu sıvı madde kendi halinde yada köpük oluşturarak enjekte edilebilir. Varislerin çaplarına göre farklı yoğunlukta ilaç kullanılmaktadır. Skleroterapi 0.5 mm ve 0.3 mm çapına kadar olan küçük toplardamar ve kılcal damarlarda kullanılır. Skleroterapi hastaya acı veren bir tedavi şekli değildir. Bunun için oldukça küçük çaplı iğneler kullanılır. Seanslar haftada 1 uygulanır. Skleroterapi sonrasında enjeksiyon yapılan bölgeye kompresyon yapacak şekilde elastik bandaj ve tedavi süresince varis çorabı giyilmesi tavsiye edilir.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Emrah Ereren Kalp Ve Damar Cerrahisi Op. Dr.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)