Ya İyi Hissetmezsem, Ya İçimden Gelmezse

Yazar Esra KeskinPsikolog • 31 Ağustos 2020 • Yorumlar:

Birçoğumuzun bir şeylere adım atmak için beklediği uygun zamanlar vardır. “Hazır olmalıyım, şu da olsun işte o zaman tamam olacak, iyi hissedince başlayacağım, içimden biraz gelsin bu sefer kesin olacak” gibi kurduğumuz cümleler hiç de az değil. Tanıdık geliyor mu size de?

Evet; hazır olmak, iyi hissetmek çok kıymetli. Bununla beraber her zaman gerçekten gerekli mi peki? Burada özellikle sözünü ettiğim husus yetişkinlerin hazır olmaya dair inançları. Evet, bazen kendimize öyle katı kurallar koyup, öyle köşeye sıkışıyoruz ki yapmak istediklerimize ya da yapılması zorunlu olan hiçbir şeye adım atamıyoruz. “Önce iyi hissetmeliyim” inancına bir bakalım. Ne zaman iyi hissedeceğimiz ya da ne kadar süre bu hissi taşıyabileceğimiz bizim kontrolümüzde değilken, insan evladı olarak zamanımız, enerjimiz, imkanlarımız sınırlı iken  ‘önce iyi hissedeyim, içimden gelsin sonra yaparım’ ön koşulu ile hareket ettiğimizde kendimizden beklentimizi çok yukarıya çıkarıp, işleri olduğundan daha zor hale getirebiliyoruz. Eylemi gerçekleştirdikten sonra iyi hissedebilme ihtimalinden da mahrum bırakmış oluyoruz kendimizi.

Şayet uzun bir süre istediğim gibi iyi hissedemeyeceksem, o istediğim başlangıcı hiç yapamayacak mıyım? İşe gitmeyecek, arkadaşlarımla buluşmayacak, ders çalışmayacak hatta yemek yemeyi, uyumayı bile geçiştirecek miyim? Bazen kendimize yaptığımız bu oluyor. Öyle kurallar, inançlar, meli-malı cümleleri içinde dolanıyoruz ki, nefes almak, esnemek bir adım öteye gitmek imkansız hale geliyor. İçimizden gelmediğinde, çok iyi hissetmediğimizde dahi küçük küçük adımlar attığımızda yeni duygulara alan açabiliriz. ‘İyi hissetmeden harekete geçmek zor ama’ dediğinizi duyuyorum. Bununla birlikte, hiçbir şey yapmadığımızda, uzun süre hareketsiz kaldığımızda o zor duygulardan geçmek ve bir şey için istek duymak daha da zor hale gelebiliyor.

Demem o ki, kendimizi çok zorlamayalım fakat duygularımızın geçmesini beklemeden, onların varlıklarıyla birlikte küçük küçük adımlar atalım. Benim bugün yaptığım gibi:) 

Oturup yazı yazmak için bir sürü kuralı olan, kendine sayısız mazeret bulabilen biri olarak söylüyorum. Küçük adımlardan geçiyor büyük hayallerimize giden yollar. Bir kitap yazabilmek küçük paragraflar yazmaktan, iyi yemek yapıyor olmak mutfağa girmekten, sınavlardan geçmek sebat ile çalışmaktan, herhangi bir konuda başarılı olmak kendimize ön koşullar belirlemeden denemeye devam etmekten geçiyor. 

Bugün iyi hissetmesen de, içinden gelmese de ne yapmaya gönüllü olursun?

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)