Yarı Kalınlıklı Fep Tekniği ile Kemik Grefti ve Trombositten Zengin Plazma Uygulaması

Periodontal hastalıklarda kemik içi defektlerinin tedavisinde, defekt dolumundaki farklılıklara sadece kullanılan greft materyallerinin osteoindüktif ve osteokondüktif potansiyellerinin neden olmadığı gösterilmiştir. Operasyon tekniği, uygulama yapan kişinin deneyimi, postoperatif enfeksiyon kontrolü ve hastanın uzun dönem takiplerinin yetersiz yapılması, biomateryal uygulamalarının sonuçlarındaki farklılığın en önemli nedenleri arasında gösterilmektedir.

Bir vaka örneği;

45 yaşındaki bayan hastanın muayenesinde; sağ alt kanin dişe 4 yıl önce yapılan biometeryal uygulamasına bağlı operasyon bölgesinden pü geldiği, defekt bölgesindeki alveoler kemik kaybının arttığı ve 1, dereceden mobilitenin geliştiği tespit edildi. Uygulanan başlangıç tedavisini takiben cerrahi uygulama sırasında flebin konulan materyalin tamamını örtmesi ve tedavi süresince aynı pozisyonda gerilimsiz olarak konumlandırılması için, tüm operasyon bölgesinde yarı kalınlıklı plep kaldırılarak defekt bölgesinde kemik duvarları açığa çıkana kadar tüm granülasyon dokusu temizlendi. Defekt bölgesinde kullanılacak biyomateryal kombinasyonun birbirini tamamlaması için osteokondüktif ve kısmen osteoindüktif özelliklere sahip DFDBA ile osteokondüktif HA graft materyalleri birlikte kullanıldı. Graft materyallerindeki kanlanmanın ve greft partükülleri arasındaki retansiyonun arttırılması amacı ile trombositten zenginleştirilmiş plazma (PRP) uygulandı. Olguda 3 aylık klinik ve radyolojik takip sonuçları ile, uygulanan cerrahi teknik ve biyomateryal kombinasyon seçiminin tedavi sonuçları üzerindeki erken dönem etkisi gösterilmiştir..