Yaşlılık
Yazar Zahide Eriş • Dermatolog, Dermatolog, Dermatolog • 7 Kasım 2016 • Yorumlar:
Yaşlanmanın Cildimiz Üzerindeki Etlileri
Cildimiz yaşlanırken birçok durumdan etkilenir: güneş, kötü hava koşulları ve kötü alışkanlıklar. Bu durumları bilirsek cildimizin yaşlanırken de daha canlı ve sağlıklı görünmesine yardımcı olabiliriz.
Peki cildimiz birçok durumdan nasıl etkileniyor: Yaşam biçimimiz, diyet, genetik yapı ve kişisel özellikler. Örneğin sigara içmek serbest radikalleri açığa çıkararak kırışıklıkların artmasına yol açıyor ve cilde zarar veriyor. Başka sebepler de var tabii kırışıklıkları ve lekeyi artıran; mesela güneş ışınları ve hava kirliliği ciltaltı yağ dokusu desteğinin azalmasına yol açıyor. Stres, günlük mimiklerimiz, obezite ve uyku pozisyonumuz bile cilt yaşlanırken etkinlik sağlıyor.
Biz yaşlanırken doğal olarak oluşan cilt değişiklikleri nelerdir?
Cilt daha kabalaşır
Cilt üzerinde tümörler gibi bazı lezyonlar gelişir.
Cilt elastikiyetini yitirir.
Üst cilt tabakası incelir ve hassaslaşır. İncelen üst tabaka sonucu alt cilt tabakası da kötü yönde etkilenir.
Cilt daha çabuk incinir ve morarmaya meyillidir. Bunun sebebi ise ciltte incelen damar duvarlarıdır.
Ayrıca:
Yağ dokusu kaybı yanaklarda, çenede burunda ve göz çevresinde gelişir ve yorgun görünüm olmasına sebep olur. Ağız kenarları ve çenede bulunan kemiklerde küçülme olur ve 60 yaşından sonra ağız kenarlarında büzüşme daha belirgin hale gelir. Burundaki kıkırdak dokusu kayba uğrar ve burun ucu daha düşük görünmeye başlar.
Güneş ve cildimiz:
Güneş ışınlarına aşırı maruziyet yaşlanma etkilerinde en büyük suçlulardandır. Güneş maruziyeti zamanla elastin liflerde hasarlanmaya yol açar. Elastin lif kaybı sonucu deri elastikiyetini kaybederek sarkar. Ayrıca morarmaların ve yaraların iyileşmesi daha uzun sürede olur. Fakat bu etkiler gençken değil yaş ilerledikçe ortaya çıkar. Bu sebeple güneş maruziyetini devamlı hale getirmeden, cildin kendini onarmasına izin vermek gereklidir.
Cilt değişikliklerini etkileyen diğer faktörler mimikler, uyuma pozisyonu gibi durumlardır. Cilt elastikliğini kaybettiğinde kaşlar, göz kapağı, yanaklar ve çene altı bölgeler ve kulak memeleri yerçekimi etkisiyle sarkmaya başlar.
Mimiklerle oluşan çizgiler 30-40 yaş arası iyice belirgin hale gelmeye başlar. Alında paralel çizgiler, burundan aşağı bölge ve ağız çevresinde dik çizgiler belirgin hale gelir. Sürekli yüzüstü yatmakta şakaklarda ve yanakta çizgilerin artmasına yol açabilir.
Sigara içenlerde içmeyenlere göre daha fazla kırışıklık oluşur.
Yaşla birlikte cilt su kaybettiğinden ve yağ dokusu azaldığından ciltte kuruluk artar. Kışın bu kuruluk daha fazla olduğundan yaşlılarda kış kaşıntısı oluşmaktadır. Ayrıca yaşla birlikte lenf drenajı azalır ve östrojen üretimi azalır ki bunlar da cildi destekleyen faktörlerdir.
Cildin yaşlanmasını önlemenin en kolay yolu gençken cildimize daha sağlıklı ve daha düzenli bakım sağlamaktır. Bu konularda yardıma ihtiyacınız olduğunda dermatoloğunuza danışabilirsiniz. Bu süreçte cildin nem desteğini sağlamak, özellikle A vitaminli yiyecekler ve kremler cildin yapısını korumasında faydalı olur. Ayrıca antioksidanlar, omega-3 ve omega-6 da cildin yapısını korumasında faydalı olacaktır.
Ruh sağlığımız da cildimiz yaşlanırken etkileyici faktörlerdendir. Mutlu olduğumuz zamanlarda cildimizin parlaması da bu sebepledir. Mutlu, sağlıklı ve genç kalmanız dileklerimle..