Yaşlılıkta Hangi Değişimler Meydana Geliyor?

İhtiyarlık (yaşlılık) bir bakıma doğumla başlar. Tıbbî anlamda hücrenin ikiye bölünmesi bile ihtiyarlama süreci içerisinde değerlendirilmektedir. İhtiyarlığın belirlenmesi kişilere göre değişmektedir. Kesin bir yaş vermek oldukça zordur. Genel olarak organizmada dokusal ve fizyolojik bir çözülme dönemidir. Metabolizma ağırlığı, genel hareket azlığı, dayanıklılığın kırılması niteliklerini taşıyan bir dönemdir, ancak her zaman patolojik bir anlam taşımaz. Doğal ve fizyolojik ihtiyarlığa karşın, kötü bir son oluşturan patolojik ihtiyarlığa ise KOCAMA=SENİLİTE denilmektedir.

Yaşlılık için kesin bir yaş vermek zordur desek de Dünya Sağlık Örgütü (WHO);

  • 65 yaş ve üzeri kişileri yaşlı

  • 85 yaş ve üzerini ise çok yaşlı olarak tanımlamaktadır.

  • Gerontolojistler ise yaşlılığı;

  • 65–74 yaş arası genç yaşlılık,

  • 75-84 yaş arasını orta yaşlılık

  • 85 yaş üzerini ileri yaşlılık (ihtiyarlık) devri olarak sınıflamışlardır.

Yaşlılıkla birlikte meydana gelen bazı biyolojik ve fizyolojik değişimler;

  • Vertebraların oturması sonucu boy yaşlanma ile kısalır. Bu kısalma 70 yaşlarında 3-4cm’yi bulabilir.

  • Omuz genişliği ve toraksın derinliği azalır

  • Normal olarak 25-39 yaşlarında kas kuvveti max değere ulaşır. 45-50 yaşından sonra kuvvette düşüş olur. 60 yaşından sonra kuvvet kaybı azalması hızlanır.

  • Fiziksel iş kapasitesi(aerobik kapasite) azalır.

  • Osteoporoz riski artar.( Kadınlarda menapozdan sonraki 10 yıl içinde süratli bir kemik kaybı meydana gelir.)

  • Sarkopeni (kas erimesi): Normal şartlarda yaşlılıkla birlikte bir miktar kas kütlesinin kaybedilmesi doğal kabul edilir. Ancak sarkopeni, şiddetli kas kaybını tanımlamak amacıyla kullanılan tıbbi bir terimdir.

  • El sırtı derisi kalınlığı azalır

  • Damar çeperleri esnekliğini yaşla kaybeder.

  • Vital akciğer kapasitesi azalır.

  • Maksimal akciğer ventilasyonu azalır.

  • Kaslarda ve eklemlerde devamlı tutukluk ve ağrı şikayetleri artar.(Uykudan sık sık uyanma olabilir.)Yaşlı insan, tüm bu sıkıntılar ile ruhsal bunalımlara yatkın bir hale gelir, algılama ve düşün gücü kayıpları ortaya çıkabilir.

  • Görüldüğü üzere yaşlılarımız bu süreçte fizyolojik bir çok kayıp içindedirler. Bu kayıplarla birlikte ölüm korkusu ve yalnız kırakılmışlık hissi de psikolojik olarak yaşlılarımızı geriye çekmektedir. Yaşlılarımız gençlik dönemlerinde sedanter bir hayat sürmüş olsalar dahi yaşlılık döneminde yapacakları bazı egzersizlerle aktif kalarak hem bu süreci daha rahat geçirmiş hem de psikolojik olarak iyilik hali içinde olabilirler. Önüne geçemediğimiz ya da kronikleşen bazı durumlar, hastalıklar olsa da egzersiz ve aktif bir yaşam bu hastalıkların neden olduğu semptomların aza indirgenmesine yardımcı olur. Egzersizle birlikte dolaşım artar, tansiyonun düzenlenmesine yardımcı olur. Kas atrofisinin önüne geçilir. Düşme ve kırık riski azalır. Akciğer kapasitesi korunur. Aynı zamanda bağırsak hareketliliğini artırarak sindirimin düzenlenmesine yardımcı olur.

  • Egzersiz önerileri;

 

-Haftada 3 gün 30 dk şeklinde yapılabilecek kişinin kendisine göre aşırı hızlı ya da yavaş olmayan açık hava yürüyüşü

-Azalan akciğer kapasitesi için solunum egzersizleri

-Bozulan kemik yapısına bağlı postür problemleri için ayna karşısında postür egzersizleri

-Dışarı çıkamayan yaşlılarımız için;yatak içi pasif egzersizler.

  • Yaşlılarımız düzeli egzersizle birlikte dengeli ve sağlıklı beslenerek ayrıca rutinlerine sevdikleri aktiviteleri(kitap/gazete okuma, bahçe işleri ile ilgilenme gibi..) katarak çok daha iyi hissedip zinde kalabilir ve içlerinde barındırdıkları olumsuz düşüncelerden uzaklaşabilirler.

  • Dikkat edilmesi gereken noktalar;

Yaşlılarımızın kemik kaybı ve kas kütlesi azalmasına bağlı düşme riski,kemik kırılma riski fazladır.Bu nedenle yaşı birey egzersiz yaparken kendisini çok yormamalı ve kemiklerine fazla yüklenmemeli,kendisini rahat hissettiği ve zorlanmadığı en uygun egzersizleri yapmalıdır.Egzersizler kişiye özeldir.Hekiminiz egzersiz yapmanızda bir sakınca görmüyorsa aktif kalmamanız için hiçbir neden yoktur.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Sevgi Gül Köse Fizyoterapi Ve Rehabilitasyon Fzt.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)