Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yazar Sinem Özdener • 17 Mayıs 2024 • Yorumlar:

Günümüzde pek çok kişi anksiyete ile mücadele etmektedir. Hepimiz kendimizi zaman zaman kaygılı, endişeli, gergin, korkmuş veya paniklemiş hissedebiliriz. Bu duygu durumları kişiye olumsuz hissettirse de belli bir ölçüde olduğu sürece bizi tetikte ve dinç tutar. Ancak bu duyguların yüksek seviyede olması halinde kişi üstünde zarar verici etkileri oluşması ile beraber günlük hayattaki işlerin yapılmasında bir kısıtlayıcı etken haline gelebilir./p>

• Anksiyete ile Kaygı nedir?

Anksiyete, kişi tarafından kaygı, endişe, panik hali ve sürekli olarak kötü bir şey olacakmış hissi  olarak tarif edilir. “Anksiyete” terimi “Kaygı” terimi ile eş anlamda kullanılır. Anksiyete veya kaygı  durumlarında kalp atışının, nefes alışverişin hızlanması veya terleme gibi semptomlar söz konusu  olabilir. Yaşanılan olumsuz bir olay sonucunda kişi kuruntu yapmaya meyillidir ve kendi kendine  “Neden her şey ters gidiyor? Neden bunlar hep benim başıma geliyor?” gibi sorular sorabilir.  Mevcut problemin olumsuz yönüne odaklanarak felaketleştirme yapılır. Kişinin odağını bu  düşüncelere tekrar tekrar çevirmesi gün geçtikçe endişe seviyesinin yükselmesine sebep olabilir.  En başta problemi çözmek için kişinin geliştirdiği sorgulama yöntemi problemin kendisine dönüşür.  Bir topluluk önünde ellerinin titremesinin fark edilmesini utanç duygusuyla bağdaştıran bir kişinin  bu düşünceyi sürekli olarak tekrar etmesi sonucunda utanç duygusunu daha fazla arttırmasını ve  ellerinin titremesinin kaçınılmaz hale getirmesini örnek verebiliriz.Kişinin bu durumla başa çıkması  zorlayıcı olabilir ve günlük hayatını olumsuz yönde etkileyebilir. 

• Kaygı ne zaman normaldir? 

Kişinin günlük hayat içinde kaygılı hissettiği zamanlar olur. Kaygıya bazen kişinin sorumlulukları,  ailesi, kariyeri, para durumu yada sağlığı gibi faktörlerde sebebiyet verebilir. Kaygının kaynağı  zaman zaman değişkenlik gösterse de belli aralıklarla ortaya çıkar. Bu durum hayatın bir parçasıdır. Hatta bazen kriz anlarında potansiyelimizi zorlamaya bile faydası olabilir. Kişinin hayatında kaygı  olması normaldir.  

Ancak kaygının günlük hayatta baş edilemeyecek noktaya gelmesiyle bir ruh sağlığı uzmanından  yardım alınmalıdır. Bu gibi durumlarda kişi aşırı kaygı, endişe veya panik halinde olduğundan ve bu  duyguyu deneyimleme korkusundan dolayı bazı olaylardan kaçınmaya başlarlar. Gösterilen bu  kaçınma davranışları kişinin hayatındaki işlevselliği bozar ve artık bu durum bir problem haline  gelmiş olur. 

• Yaygın Anksiyete Bozukluğu belirtileri nelerdir? 

Günlük hayatta karşımıza çıkan baş edilebilir anksiyetenin yanında baş edilmesi güç olmasıyla ve  kişinin hayatında büyük bir yer kaplamaya başlamasıyla Yaygın Anksiyete Bozukluğu tanısı almak  mümkün. Bu durum aşağıda belirtilen semptomların en az 3 tanesinin 6 ay veya daha fazla süre  kadar gösterilmesiyle ile gerçekleşir.  

 Yaygın Anksiyete Bozukluğu semptomları; 

- Kolay yorulma, halsizlik 

- Konsantrasyon güçlüğü 

- Sürekli olarak endişe duyma 

- Kas gerginliği 

- Kolayca öfkelenme  

- Uyku bozuklukları 

• Yaygın anksiyete bozuklukları nasıl tedavi edilir? 

Yaygın anksiyete bozuklukları tedavisi psikoterapi, ilaç tedavisi yöntemleri ile mümkün olabilir. Bireysel  ihtiyaçlara göre kişisel bir tedavi planı oluşturulabilir. Bilişsel davranışçı terapi anksiyete  tedavilerinde en çok sonuç alınan psikoterapi yöntemidir. Geçmiş tecrübelerimizin oluşturduğu  düşünce kalıplarımız bazı duyguların gelişimine sebep olur dolayısıyla otomatik düşüncelerimiz  kaygı gibi duygulara yol açabilir. Kişi zaman zaman düşünce şeklinin mantıksız olduğunun  bilincinde olsa da bu gerçek dışı düşünce kalıplarının getirdiği duyguları engelleyemez. Bu durum  kişiyi bir kısır döngüye sokar. Böyle bir durumda bir ruh sağlığı uzmanından yardım alınmalıdır.  Bilişsel davranışçı terapi kalıplaşmış gerçek dışı düşünceleri değiştirmek üzerine yoğunlaşır.  Düşünce şekli değiştirildiğinde istenmeyen duygu da değiştirilebilir. Başka bir deyişle; kaygıya  yüklenilen anlam değiştirildiği zaman kişiye tehlike algısı yaratmaktan çıkar ve günlük hayatımızı  sürdürmemize engel olan bir dürtü haline gelmez.

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)