Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Yazar Aslı ErgünPsikolog • 18 Nisan 2019 • Yorumlar:

Anksiyete (kaygı) herkesin hissedebileceği, normal ve sağlıklı bir duygudur. Organizmanın tehlikeli veya endişe verici bir uyaranla karşılaştığında hayatta kalmak için verdiği doğal bir tepkidir. Ancak kişi sıklıkla ve aşırı düzeyde anksiyete yaşıyorsa, bu bir hastalık belirtisi olabilir.

APA (Amerikan Psychology Association - Amerikan Psikoloji Derneği) tanımına göre anksiyete; gerginlik hissi, endişeli düşünceler ve kan basıncında artış gibi fiziksel değişikliklerle karakterize olan bir duygudur. Anksiyete bozukluğu ise tekrar eden davetsiz düşünce ve endişelerdir, kişinin günlük işlevselliğini bozar.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu, anksiyete bozukluklarının bir alt tipidir. Belirtileri, DSM-5 tanı kriterlerine göre şöyledir:

  • Kişide en az altı aydır devam eden, aşırı kaygı ve kuruntu hissi vardır.

  • Kişi bu kuruntularını kontrol etmekte zorlanır.

  • Kişide ek olarak aşağıda yer alan belirtilerden en az üç tanesi vardır (çocuklarda bir tane);

- Tedirginlik, gerginlik, diken üzerinde hissetme

- Çabuk yorulma

- Bir şeye dikkatini verememe, zihnin sürekli dolu olması

- Çabuk sinirlenme

- Kaslarda gerginlik

- Uyku problemleri (uykuya dalma, uykuyu devam ettirme zorlukları veya uyandıktan sonra kendini dinlenmiş hissetmeme)

- Bu belirtiler, klinik yönden belirgin bir probleme veya kişinin günlük hayatındaki önemli alanlarda işlevselliğinde sıkıntıya yol açar.

Yaygın anksiyete bozukluğu yaşayan insanlar ortada geçerli bir sebep yokken kendilerini aşırı derecede kaygılı hissederler, kafalarında felaket senaryoları canlandırırlar. Tehdit unsuru olmamasına rağmen tehdit algısı yaşarlar ve kendilerini onu tedirgin eden duruma odaklarlar. Genellikle düşüncelerini kendi başlarına veya sevdiklerinin başlarına bir şey gelme ihtimali üzerine yoğunlaştırırlar. Güvenlikleriyle ilgili şüpheye ve nedensiz korkulara kapılırlar. Örneğin kişi, hava yağmurlu ise sel olabileceğini ve bunun ölümcül sonuçlara yol açabileceğini, bu nedenle yağmurlu günlerde dışarı çıkmaması gerektiğini düşünür. Bu durum bilinçdışı gelişir ve stresli olunduğunda daha baskındır.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu yaşayan kişiler günlük yaşam olayları üzerine aşırı derecede ve kontrol edilemez biçimde endişelidirler. Genellikle buna aşağıdaki fiziksel semptomlar eşlik eder:

  • Yorgunluk

  • Uyku sorunları

  • Kaslarda gerginlik ve ağrı

  • Titreme

  • İrritabilite

  • Bir şeyden kolayca ürkme - irkilme

  • Terleme

  • Bulantı, ishal veya hassas bağırsak sendromu

Yaygın Anksiyete Bozukluğu’nun tedavisi sürecinde destekleyici ve kişilerarası terapi uygulanabilir. Bilişsel Davranışçı Terapi de kişinin düşüncelerini, fizksel semptomlarını ve aşırı plan yapma, kaçınma gibi bu bozukluğa karakterize olmuş davranışları hedef alır. Mindfulness (Bilinçli Farkındalık) temelli yaklaşımlar ve Kabul ve Kararlılık Terapisi de etkilidir. Farklı yöntemlerle de olsa bütün terapiler kişilerin semptomları ile ilişkilerini değiştirmelerine yardımcı olur. Kişilere anksiyetelerinin doğasını anlamalarında, anksiyetenin varlığında daha az tedirgin olmalarına ve baş etmelerinde destek olabilirler.

Aynı zamanda ilaçlar da (özellikle SSRI’lar) terapi ile birlikte veya tek başlarına

Yaygın Anksiyete Bozukluğu’nun tedavisinde etkili olabilmektedir. Gevşeme teknikleri, meditasyon, yoga gibi egzersizler de tedavi planının bir parçası olabilmektedir.

Yaygın Anksiyete Bozukluğu’na diğer anksiyete bozuklukları, depresyon veya madde

bağımlılığı eşlik edebilir.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)