Yaz Aylarını Enerjik ve Formda Karşılayın

Havaların ısınmasıyla birlikte soğuk havalar yerini güneşe bırakırken organizmanın birden ısınmaya adapte olması sonucu bazı hormonların salınımı artıyor. Beslenmenin yetersiz, uykunun düzensiz olduğu durumlarda ise bu hormonların adaptasyonu yetersiz kalıyor. Hava değişimi ile beraber değişen düzene adapte olabilmek için işte size birkaç öneri...

Sabah uyandıktan sonra en geç 1 saat içinde kahvaltı olmalı

Gece boyu süren açlık sonrasında günün ilk enerji kaynağı en önemli öğünü kahvaltı . Metabolizmanızı harekete geçirmek için sabah uyandıktan sonra en geç 1 saat içinde kahvaltı etmeyi unutmayın. 1saati geçirdiğiniz durumlarda metabolizma yavaşlıyor, kan şekeri düşerek kahvaltıda tüketeceğiniz miltardan daha fazlasını yeme isteğiniz artıyor.

Bağışıklık sisteminizi kuvvetlendirin

Özellikle A, C, E vitaminleri bağışıklığı desteklemede oldukça önemli.

A vitamini: Bağışıklık sistemi hücrelerinin sayısında artış sağlıyor. Havuç, ıspanak, kabak, marul, brokoli, domates...

C vitamini: Serbest radikallere karşı vücudu koruyor. Limon, portakal, turunçgiller, greyfurt, kivi, maydonoz...

E vitamini: Kalp krizini riskini azaltarak birçok kansere karşı koruyucu etkisi var. Ayçiçek Yağı, zeytin yağı, fındık, ceviz, badem...

Yeterli su tüketimi şart

Yaz günleri vücudumuz normal koşullarda günlük ortalama 2- 2,5 litre su kaybediyor. Su miktarı azaldığında da vücutta depolanan yağ miktarı artıyor. Ayrıca az su tüketimi nedeniyle böbrekler az çalışıyor. En az kaybedilen miktar kadar günde ortalama 10-12 bardak (2-2,5 litre) su içilmesi gerekiyor. İçilen çay, kahve gibi içecekler, suyun yerini tutmayıp, vücuttan su atımını artırıyor.

Orta şiddetli ve düzenli spor

Düzenli spor, daha enerjik hissetmeyi, ruh ve beden sağlığı açısından zinde kalmayı sağlıyor. Yapılan çalışmalar 3 saati aşan yoğun spor yerine orta şiddetli düzenli bir sporun daha olumlu olduğunu gösteriyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün haftada en az 150 dk spor yapma önerisinin yaşam süresini 3.4-4.5 yıl uzattığı belirtilmiştir.

Kuruyemişleri sofranızdan eksik etmeyin

İçerdikleri E vitamini, lif, magnezyum ve omega-3 yağ asitleri nedeniyle yaz aylarına enerjik girmemizi sağlayan fındık, ceviz, bademi günlük olarak mutlaka beslenmenize ekleyin. İçerdikleri lif sayesinde kan şekerini dengeler ve kolesterolün yükselmesini engellerler, aynı zamanda enerji alımını dengeleyerek doygunluk hissi verirler.

Probiyotik tüketiminizi arttırın

Probiyotik bakteriler bağışıklık sisteminin güçlenmesine yardımcı oluyor. Bağışıklık sisteminin güçlü olması mevsim geçişlerinde zinde olmayı sağlıyor. En iyi probiyotik içeren besinler başta kefir olmak üzere turşu, kımız, yoğurt, peynirdir.

Proteinsiz kalmayın

Et, balık, tavuk, peynir ve yumurta gibi kaliteli proteinleri yeterli miktarda tüketmek kas kütlesini arttırarak metabolizmanın hızlanmasına yardımcı oluyor, vücudu enerjik hissettiriyor. Ancak hiç karbonhidrat almadan sırf protein tüketmekten kaçının. Bu tür beslenme damar ve böbrek hastalığına yakalanma riskinizi arttırıyor.

Kan şekerine dikkat

Kan şekerinizi hızlı yükseltip hızlı düşüren besinler yorgunluk, halsizlik, uykuyu beraberinde getiriyor. Bu besinleri örnekleyecek olursak; beyaz ekmek, beyaz un, beyaz pirinç, meyve suyu vb gibi...Bu besinler yerine tam buğday ekmeği, tam buğday unu, bulgur tüketmek kan şekeri dengenizi ayarlayıp, miktarında tüketimi ile yaza formda girmenizi sağlayacaktır.

Sebze-meyve tüketiminin önemi

Gün içerisinde mutlaka sebze-meyve tüketin. Taze, mevsiminde tüketilen sebze ve meyveler zengin vitamin, mineral içeriklerinin yanında antioksidan özelliğe de sahiptirler. Vücudun daha enerjik olmasını sağlarlar. Yapılan araştırmalar kaliteli bir yaşam için günde 5 porsiyon sebze meyve tüketilmesi gerektiğini ortaya koymuştur.