Yeme Bozukluğu
Yazar Duygu Kılınç • 10 Mart 2023 • Yorumlar:
Bireylerin dış görünüşlerinden memnun olmaması ya da sosyal zorunluluklarla ilgili olan yeme bozuklukları kişilerin düşünce sistemleri ile alakalıdır. Her yıl manken hastalığı olarak isimlendirdiğimiz aşırı zayıflık isteği ile diyet yapma durumları görülür. Bu bireylerin ölümüyle sonuçlanan acı hikayeler yaşanabilir. Görünüş endişeleri baz alındığında yeme bozukluğu fizyolojik etkilerden çok psikolojik rahatsızlıklarda uzmanlar tarafından tespit edilebilir. İçsel olarak gerçekleşen karmaşalara dışsal olarak çözüm getirdiğini düşünen kişilerde yeme bozukluğu görülür.
Yeme Bozukluğu Nedir?
Yeme bozukluğu nedir konusu günümüzde sıklıkla araştırılır. Bu kelimenin İngilizce karşılığı Eating Disorder’dır. Avrupa ülkelerinde, Türkiye’ye göre daha sık görülen bir durumdur. Diyet davranışı ya da kilo almaya takıntılı olan kişilerin yaşadığı yeme bozukluğu genel olarak alışkanlıklarının değişmesi ile tespit edilebilir.
Yeme bozukluğunun tam olarak neden meydana geldiği bilinmese de biyolojik ve psikososyal nedenlere bağlı olduğu etiyolojide görülür. Ergen ve genç kadınları etkileyen bir hastalık olarak düşünülse de yeme bozukluğu her yaşta ve her cinsiyette görülebilir. Yeme bozukluğu tedavi edilmesi gereken hastalıklar arasında yer alır.
Yeme bozukluklarında kişilerin günlük aktivitelerini terk etme ve ilişkilerden kopma gibi davranış değişiklikleri sıklıkla görülür. Yemek bozukluklarında ölüm ve intihar gibi vakalar da görülebilir. Madde kullanımında olduğu gibi tedaviden sonra tekrarlama olasılığı bulunur. Yeme bozukluğu bulunan tüm bireylerin devamlı olarak göz kontrolünde olması sayesinde hastalığa erken müdahale şansı artar.
Yeme bozukluğuna aile içi şiddet, kimlik karmaşası, düşük benlik saygısı, depresyon gibi nedenler yol açar. Bu hastalık her yıl dünyaya adeta bir virüs gibi yayılmaktadır. Academy for Eating Disoders’a göre Amerika’da her yıl 10 milyon kadın ve 1 milyon erkekte yeme bozukluğu tespit edilmektedir. Erkeklerde daha az görüldüğü düşünülen bu rahatsızlığın son on yılda iki katına çıktığı belirtilmiştir. Bu sebeple hastalığın sadece kadınları ilgilendirmemesi gerekir. Yeme bozukluğu 10-50 yaş arasındaki erkeklerde de sıklıkla görülür.
Yeme Bozukluğu Belirtileri
Yeme bozukluğu belirtileri farklı şekillerde kendini gösterir. Yeme bozukluğu durumlarında duygu durumlarına ve psikolojik sebeplere göre öğünler ve tabaklar şekillenebilir. Kişilere yeme bozukluğu tanısı konabilmesi için şu belirtilerin olmalıdır;
-
Kişilerin sürekli kalori hesabı yapması
-
Kısa sürede aşırı kilo verme durumu
-
Çok fazla spor yapma
-
Kusma nedeniyle meydana gelen mide rahatsızlıkları
-
Ciltte, ağız bölgesinde, özellikle dişlerde meydana gelen kusurlar
-
Sosyal alanlarda yemek yemek istememe, yemek yerken gerginlik hissetme
-
Kilo alma kaygısı ve sürekli kilo verme ile alakalı konuşma
-
Kişilerin büyük oranlarda vitamin eksikliğinin olması
Amerikan Psikiyatri Birliği 2013 yılında yayınladığı kriterlerde yeme bozukluğu çeşitleri sınıflandırmıştır. Bunlar;
-
Anoreksiya Nervoza
-
Sınıflandırılamayan Yeme Bozuklukları
-
Bulimia Nervoza
-
Duygusal Yeme Bozukluğu
-
Tıkınırcasına yeme bozukluğu şeklindedir.
Anoreksiya Nervoza hastaları çoğunlukla; özgüvenleri düşük, mükemmelliyetçi ve eleştirici kişilerdir. Bu kişiler tehlikeli derecelerde zayıf olsalar da kendilerini şişman hissederler. Aynaya baktıkları zaman kendilerini istedikleri kiloların üzerinde görürler. Kilo almaktan ve şişmanlıktan oldukça korkarlar. Hastalığın erken dönemlerinde yeme davranışı ile alakalı sorunları olduklarını inkar ederler. Yiyecekler ve kilo kontrolleri onlar için bir takıntı halini alır.
Bazı anoreksiya nervoza hastaları aşırı yeme döngülerine sahiptirler. Sonrasında ise kısıtlı diyet ve aşırı egzersiz yapma, kendini kusturma ya da diüretik, laksatif kullanma davranışları gösterirler. Çoğu zaman yeme bozukluğu yanında panik, anksiyete, obsesif kompülsif bozukluk, alkol ve madde kullanımı gibi diğer psikiyatrik bozukluklar da tabloya eşlik etmektedir.
Bulimia Nervoza hastalarında sıklıkla tekrarlayan yeme nöbetleri ile çok fazla besin tüketilir. Genellikle şeker, karbonhidrat ve yağ oranı yüksek olan kalorili yiyecekler seçerler. Çok hızlı yerler ve bazen yemeği tatmadan yutmaları mümkün olabilir. Yeme nöbetleri esnasında hastalar kendilerini kontrol edemeyebilir. Nöbetten sonra bu davranışların telafi edilmesi için kendini kusturma, aç kalma, fazla miktarda laksatif ve diüretik kullanma, çok fazla egzersiz yapma veya tüm bu davranışları bir arada gösterme durumları söz konusu olabilir. Bu hastalar iğrenme veya utanma duyguları nedeniyle bu davranışlarını çoğunlukla gizlice gerçekleştirir.
Tıkınırcasına yeme bozukluğu bulunan hastalar yemek yerken kontrolünü kaybetmektedir. Bu hastalıkta farklı olarak hastalar yemek yeme davranışlarının telafisini gerçekleştirmezler. Bunun yanında fazla yemek yemenin yol açmış olduğu suçluluk, sıkıntı ve utanç durumları tekrar aynı yeme döngüsüne girmelerine neden olur. Sonuçta bu hastaların kiloları çoğunlukla normalin biraz üstünde veya normalden oldukça fazladır.
Duygusal Yeme Bozukluğu Tedavisi
Duygusal yeme bozukluğu, kişilerin olumsuz duygu durumları etkisi ile aç olmasa bile sürekli yemek yemeğe yönelmesine verilen isimdir. Bu yeme bozukluğunun altında yatan sebepler sorunlarla baş etme mekanizmasının yetersiz olması, öğrenilmiş davranışlar, gıda yoksunluğu yaşama gibi farklı nedenler olabilir.
Duygusal yeme bozukluğu tedavisi yapılmadığı zaman obezite gibi oldukça ciddi hastalıklara neden olabilir.
Duygusal yemek yeme bozukluğu belirtileri şu şekildedir;
-
Öfke durumlarında bunu belirtmek yerine yemek yeme
-
Kısa aralıklarla sıklıkla yemek yeme
-
Yemekleri gizli olarak tüketme
-
Yemek yedikten sonra kişilerin zihinsel olarak kendilerini iyi hissetmeleri
-
Negatif duygular yaşanması durumunda yemek yeme
Yeme bozukluğu neden olur konusunda pek çok araştırma gerçekleştirilir. Yeme bozuklukları ruhsal ve fiziksel sağlık arasındaki bağı gösterir. Fiziksel sağlığın devam etmesi için ruhsal durumların düzeltilmesi de son derece önemlidir. Hastalığın tedavisi alanında uzman liderliğinde iç hastalıkları ve diğer tıp dalları ile iş birliği içerisinde gerçekleştirilmelidir.Anksiyete ve yeme bozukluğu yakından ilgilidir.