Yeme Bozuklukları
Yazar Eylem Kılıç • Psikolog • 2 Mayıs 2019 • Yorumlar:
Yeme bozuklukları son yıllarda görülme sıklığı artmakta olan ve hayati risk içeren psikiyatrik bozuklukların içinde yer alan bir tanı grubudur. Yeme alışkanlıklarındaki ileri bozulma ile beraber beden algısındaki bozukluk, yeme bozukluklarında ortak iki özelliktir. Yeme bozuklukları özellikle ergenlik döneminde başlamakta ve etiyolojisinde biyolojik, psikolojik ve sosyal etkenlerin rolleri açıklanmaktadır. Yeme bozukluklarının altında yatan sebepler; düşük benlik saygısı, değersizlik, kimlik karmaşaları, depresyon, aile içi iletişim problemleri ile ilişkilendirilmektedir. Bu bozukluklarında Anoerksiya Nervoza ve Bulimiya Nervoza, Tıkınırcasına Yeme Bozukluğu olmak üzere 3 önemli klinik tablo görülmektedir.
ANOREKSİYA NERVOZA (AN)
Anoreksiya Nervoza bireyin, yaşı, boyu, cinsiyeti ve beden sağlığı göz önünde bulundurulduğunda, bireyin olağan sayılan en az vücut ağırlığının da altında vücut ağırlığına düşmesine yol açacak kilo kaybı, kilo almaktan ve zayıf olmasına rağmen şişmanlıktan yoğun korku duymasıdır. AN hastaları genellikle tehlikeli derecede zayıf olmasına rağmen kendilerini “şişman” hisseder ve şişmanlamaktan yoğun şekilde korkarlar. Hastalığın başlangıcında hastalar yeme davranışı ile ilgili sorunlarını inkâr ederler fakat yiyecek ve kilo konusu onlar için takıntı haline gelmiştir. Anoreksiya Nervoza hastaları kilo almaktan duydukları aşırı korku durumuna karşı ideallerindeki inceliğe ulaşmak için dönem dönem, isteyerek, kasıtlı bir şekilde yiyecek alımını azaltmaktadırlar ya da yiyecek alımına karşı kendini kusturma, aşırı egzersiz, aç kalma, laksatif (müshil) türü ilaçlar kullanma gibi aşırı derecede telafi edici yollara başvurmaktadırlar.
BULİMİYA NERVOZA (BN)
Bulimiya Nervoza dönem dönem aşırı miktarda yiyecek tüketimi ile kontrolden çıkma durumunun söz konusu olduğu yeme atakları ile kendini gösteren bir bozukluktur. Literatür araştırıldığında tıkınırcasına yeme davranışı sırasında, bulimiya hastalarının 2000-4000 arasında kalori aldıkları bulunmuştur. Bu miktar normal bir insanın gün boyunca yiyebileceğinden daha fazladır. Hasta fazla miktarda yiyeceğin hızla tüketilmesinin ardından kilo almayı engellemek için (kusma, hiç yememe, aşırı kısıtlayıcı diyet, müshil, diüretik kullanımı ya da aşırı egzersiz yapma gibi uçta davranışlar sergilemektedir. Kendini kusturma davranışı genelde tıkınırcasına yeme ataklarından sonra dengeleyici davranış olarak yapılmaktadır. Bulimiya Nervozalı bireyler sık sık yeme nöbeti geçirmektedir. Yeme nöbetleri sırasında hastalar kendilerini durdurmada zorlanırlar ve bunu “kontrolü kaybetmek” olarak hissederler. Utanma duygusu sebebiyle genelde telafi edici davranışlar gizlice yapılmamaktadır.
TIKINIRCASINA YEME BOZUKLUĞU
Tıkınırcasına Yeme Bozukluğunda Bulimiya Nervozada olduğu gibi yeme atakları vardır. Kilo kaybını olmaması nedeniyle Anoreksiya Nevrozadan, tıkınırcasına yemeden sonra çıkarma davranışının olmamasından dolayı da Bulimiya Nervozadan ayrılmaktadır. Bireyde aşırı egzersiz, aç kalma, çıkarma vb. telafi edici davranışlar bulunmamaktadır. Buna bağlı olarak tıkınırcasına yeme bozukluğu olan bireyler genelde hafif şişman ya da aşırı kilolu, obezdir ve yemek konusunda kendilerini çok az kısıtlamakta ya da hiç kısıtlamamaktadırlar. Tıkınırcasına yeme bozukluğunda bireyler genellikle aç olmadıkları halde bile tıkınırcasına yemekte ve rahatsız olacak kadar suçluluk, utanç ve sıkıntı hissetmelerine rağmen yemeye devam etmektedirler.