Yeme Bozuklukları
Yazar Nesrin Mine Karaca • Aile Danışmanı • 13 Mayıs 2020 • Yorumlar:
Yeme bozuklukları; 15-24 yaşları arasındaki genç ve kadınlarda yaygın olarak görülen karmaşık, sıkıntılı psikolojik durumlardır. Bozukluğu yaşayanların onda biri de erkektir. Yeme bozuklukları yaş, ırk, sosyo-ekonomik statü, cinsel tercih, beden yapısı, ve kilo farkı gözetmeksizin her bireyi etkileyebilir.
Yeme bozuklukları;
-Anoreksiya nevroza,
-Bulimia nevroza,
-Kontrolsüz yeme,
-Tanımlanmış yeme beslenme bozuklukları olarak ayrılırlar.
-Anoreksiya Nervoza, yemekten kaçınmak ve yemeyi kısıtlamak,yemekle ilgili sert kurallar koymak, yediklerini aşırı kontrol etmek eğilimindedirler. Anoreksiya yerleştiği zaman kişi aşırı zayıf olsa bile kilo vermesi gerektiğini hisseder, kilo verme arzusu her şeyin önüne geçer.
-Bulimia nervoza, çoğu gayet sağlıklı kilo da olsa daha şişmanlamaktan aşırı korkarlar. Aşırı diyet yapma ve kontrolsüz yeme dönemleri arasında gidip gelirler. Yemeye başladıkları zaman kendilerini durdurma yetilerini kaybederler. Kusma ve müshil gibi yollarla yediklerini bedenlerinden atarak bu duygudan kurtulmaya çalışırlar.
-Kontrolsüz yeme;Fazla kalori alırlar ve aşırı kilolu olmaya eğilimlidirler. Kendini denetleyenmez ve yemeyi kesecek gücünün olmadığını düşünür. Duygusal geçiş dönemlerinde daha da çok yer ve yeme onun tesellisi halini alır.
-Yeme ve beslenme bozuklukları;Bu bozuklukta kesin bir sınır yoktur. Erken çocukluk döneminde ilişki kesintileri (ebeveynle ,akranla), cinsel istismar, fiziksel travmalar, ruhsal ve psikolojik hastalıklar, alınan ilaçlar olumsuz düşünceler v.b gibi.
Yeme bozuklukları ile baş etmede bilişsel davranışçı uygulamalar, kişiye özel yol haritaları belirlenmeli, ev ödevleri ile desteklenmeli. Kişinin olaya bilişsel bakışı bile yeme bozuklukları ile baş etmeye doğru atılan ilk adımdır. Kişinin bu konuda yazarak oluşturmuş olduğu pratik egzersizleri , kendini gözetlemesi, not defteri veya standart günlüklere kaydetmesi çok önemlidir. Daha sonra öğünlerin planlanması, öğünlerin sayısı ve ne yenileceği önceden planlanmalıdır. Olumsuz düşünceler bulunmalı otomatik düşünceler analiz edilmeli, düşünce tarzları hakkında bilişsel eği̇ti̇m verilmelidir.
Unutmamalıdır ki yıllardır süregelen bu bozukluk öyle kolay olarak baş edilemez. Bunu için kişi psikolojik değerlendirmelerden geçmeli gerekli desteği almalı, yardım için aile ile beraber çalışılmalıdır. Cesaretlendirici, motive edici sözler, küçük ödüller, kişinin iyleşmesi yönünde atılan adımlardır.