Yeme Bozukluklarının Altındaki Temel Psikopatoloji
Yazar Nisanur Turan • 16 Mayıs 2023 • Yorumlar:
Yeme bozuklukluklarında (anoreksiya nervosa, bulimia nervosa, tıkanırcasına yeme bozukluğu) bilişsel-davranışçı terapi modeline göre, bozukluğun sürmesinin merkezinde danışanların temel psikopatolojisi bulunmaktadır: Kendilerini değerlendirmedeki işlevsel olmayan şemaları.
Danışan hayatının merkezine yeme üzerine kontrolü ve aşırı değerlendirilmesini almıştır. Bu durum beraberinde danışanın şekil ve kilosunu aşırı değerlendirmesini ve bunların kontrolü ile beraber kişinin özsaygısını yalnızca şekli, kilosu ve bunları kontrol etme becerisiyle değerlendirmesine sebebiyet vermiştir.
Bu işlevsel olmayan kendini değerlendirme şeması beraberinde aşırı zayıflığa neden olan kısıtlayıcı yemeyi, katı ve aşırı diyet baskısı tıkanırcasına yeme ataklarını getirebilir. Bu nedenle, temel “kendini değerlendirmedeki işlevsel olmayan şemalar” çoğu danışanın tedavi hedeflerinde merkezi bir yerde ele alınır ve tedavi sonucunun ana hedeflerindendir.
Şekil ve kilonun aşırı değerlendirilmesi, danışanın özdeğerlendirmesine olumlu katkı sağlayabilecek yaşam alanlarını ötekileştirmesine yol açar. Bu nedenle terapi hedefleri arasında, danışanların hayatlarının diğer alanlarına girmeye başlaması ve bu alanları özdeğerlendirmelerinde farketmeleri ve daha önemli hale getirmeleri vardır.
Danışanın yaşamındaki diğer önemli alanları farketmesi; farklı konulardaki ilgi alanlarını, çevresindeki sosyal etkinlikleri ve yeteneklerini keşfetmesini sağlayarak bu kanallara yoğunlaşmasını sağlar. Böylece danışan yeme bozukluğu psikopatolojisinin beraberinde getirdiği yoğun diyet, egzersiz, şekil ve kiloyla ilgili endişelerinden sıyrılarak sağlıklı yaşam düzenine daha kolay adapte olur.
Yeme bozuklukları toplumda yaygın görülmesine rağmen tedavisi noktası hala bilinmeyen bir durumdur. Yeme bozuklukları tedavisinin ilk adımı yeme bozuklukları alanında uzmanlaşmış multidisipliner bir tedavi yaklaşımının uygulanmasıdır. Profesyonel desteğin sağlanması gerektiği durumlarda sağlık profesyonellerinden yardım alınması noktasında çekinilmemesi, danışanın genel sağlığını sürdürebilmesi için önem arz etmektedir.