Yemekle Derdim Var!
Yazar Sema Şahin Erol • 13 Kasım 2023 • Yorumlar:
Kişi aç hissetmemesine rağmen yemek, tatlı, abur cubur yeme ihtiyacı hisseder. Bedeni ile aşırı uğraş içerisindedir. Zayıflamak, kilo almak onun için son derece önem teşkil eder. Kişinin yemek yeme düzeni, sıklığı ve miktarı farklılaşır. Gün içerisinde miktar olarak çok fazla yer. Bazen bazı kişilerde ise bu durum farklılık gösterir ve aşırıya kaçacak kadar az yiyebilir. Yemek yemeyle ilgili yaşadığı bu durumu kişi fark etmez ve onun için normaldir. Tüm bu durumlar yeme bozukluğunun belirtisidir. Belirtilerden bazıları ya da hepsi kişide olabilir.
Yeme bozukluklarının farklı çeşitleri vardır. Anoreksiya nervoza, bulimiya nervoza ve tıkınırcasına yeme bozukluğu bunlardan bazılarıdır. Bu çeşitler arasında kişi geçişler yapabilir. Farklı dönemlerde yaşadıkları, hissettikleri, düşündükleri, algıladıkları ( çevresinden söylediği söz, aynaya baktığında kendini kilolu algılaması, kilolarından dolayı sevilmediğini düşünmesi, yaşadığı sorunların nedeninin kilodan kaynaklandığını düşünmesi vb.) durumlara göre yeme davranışı değişebilir. Örneğin kişi tıkınırcasına yeme davranışı gösterirken çevresi tarafından “çok kilo aldın, çirkinleştin ” denilmesi sonucu kusarak kilo almasını engellemeye, bazen zayıflamaya çalışabilir. Böyle bir durumda tıkınırcasına yeme bozukluğundan bulimiya nervozaya geçer.
Yeme bozukluklarında “duyguları yemek” tabiri yaygındır. Duyguları yemek nedir? Kişinin ihtiyacı ilgi, sevgi, hoşgörü, anlaşılma, dinlenilme, sorunlarla baş edebilme, kendini ifade etme vb. gibi durumlarken yemek yer ve yediği şeylerle ihtiyacını karşılamaya çalışır. Fakat kişinin ihtiyacı yemek yemek olmadığı için tatmin etmez ve kişinin olağan seyri bozulur.
Yeme bozuklukları kişilerin gizlemesinden dolayı bazen fiziksel muayenelerde ortaya çıkar. Örneğin anoreksiye nervoza hastaları yeterli beslenmediği ve beslenirken insanların yemek yerken ki uğraşlarını fark etmelerinden dolayı gizlediği için hastalıkları fark edilmez. Amenore (adet görememe) şikayeti ile kadın doğum uzmanına giden kişinin anoreksiya nervoza olduğu, burada yapılan muayene ile ortaya çıkar. Vücuda alınan fazla ya da az besin, uygun olmayan düzenleyici davranışlar (zayıflama ilaçları, aşırı egzersiz/diyet, kusmak ve ishal olmak için ilaç/parmağını kullanma …) kişide ciddi fiziksel rahatsızlıklar meydana getirir.
YEME BOZUKLUKLARI ÇEŞİTLERİ
ANOREKSİYA NERVOZA
Tıbbi bir neden olmaksızın gelişen belirgin kilo kaybıdır. Halk arasında “manken hastalığı” olarak da geçen bu tipte yeniden kilo alımı kişi tarafından reddedilir. Kilo vermeye ciddi bir zayıflıkta olunmasına rağmen devam edilir. Fazla zayıf olan bu görünüm korunmaya çalışılır. Vücut ağırlığını fazla görür. Bedeni zayıf hatta bazen çok zayıf olmasına rağmen kişi kendini şişman görür. Çevresinin “zayıfsın” geri söylemlerini dikkate almaz.
BULİMİYA NERVOZA
nervozada kişi yineleyen tıkınırcasına yeme davranışları sergiler. Tıkınırcasına yiyen kişi bu durumu önlemek için uygun olmayan ( kusma, ilaç kullanma, aşırı diyet ya da egzersiz) davranışlar sergiler. Kişi aynı zaman diliminde miktar olarak bir insanın yiyebileceğinden çok daha fazla yiyeceği yer. Yedikten sonra yaşanan düşünce ve duygulardan sonra kusma gerçekleşebilir.
TIKINIRCASINA YEME
Bulimiya nervozada olduğu gibi kişide tıkınırcasına yeme davranışları vardır fakat kusma görülmez. Kişi aynı zaman diliminde birçok yiyeceği yer. Bu kişilerin bir kısmı normal kiloda, bir kısmı aşırı kilodadır. Normal kiloda olan kişilerin kendindeki yeme bozukluğunu fark etmesi zordur.
NORMAL KİLODA OLUNMASI YEME BOZUKLUĞU OLMADIĞI, TEDAVİ GEREKMEDİĞİ ANLAMINA GELMEZ.
TEDAVİ
Yeme bozukluğu kişide fiziksel olarak da ciddi sorunlar teşkil ettiği için bunun farkına varmak ya da çevremizde bu durumu yaşayan kişiler varsa farkına vardırmak çoğu zaman hayati önem taşımaktadır.
Yeme bozukluğunda fark edilmesi gereken en önemli konulardan biri: GERÇEKTEN AÇ OLDUĞUNUZ İÇİN Mİ YİYORSUNUZ YOKSA YEMEK YEMEK KENDİNİZİ KÖTÜ HİSSETTİĞİNİZ ANLARDA ÇÖZÜMÜNÜZ MÜ? Kendinize bu soruyu yöneltmeli ve sorgulamalısınız.
“Ben çok iştahlıyım, üzüldüğümde sinirlendiğimde yemek yerim, sık sık aynada kendime bakarım, vücudumda kusurlar var ve dikkatimi çok çeker” gibi cümleleri kullanmak bazen yaşanılan durumu normalmiş gibi gösterebilir. Bunlara dikkat etmek önemlidir. Yeme bozuklukları bazı toplumlarda normal karşılanabilir. Özellikle Türk toplumundaki bazı aile yapılarında, akrabalarda çok yemek yeme, kiloya karşı takıntılı düşünceler/davranışlar, bedenle ilgili aşırı uğraş gibi kişi ile aynı şeyleri yaşayanların olması, kişinin yeme bozukluğunun farkında olmasına engel teşkil edip yaşadığı durumu olağan gösterebilir. Yaşanılan bu duruma dikkat edilmesi gerekir.
Yeme bozukluğu yaşayan kişilerin hızlıca ruh sağlığı çalışanlarına ve bir hekime başvurması gerekmektedir. İlerleyen durumlarda kişinin hastaneye yatması gerekebilir.
2-SINAVIMDA HEYECAN VAR !
Üniversite sınavı mesleğimize karar vereceğimiz bir yol , bir adım olduğu için hazırlık süreci hazırlanan kişi tarafından önemli bir yerdedir. Ülkemizde yaşanan sınav süreçleri, sistemleri değişmekte ve durum uyumu zorlaşmaktadır. Sınava hazırlanan birey uyum sürecini yaşarken sınava yüklediği anlam ve uyum sürecindeki zaman, maddi destek,aile desteği,çevre desteği etkileriyle süreci zor yaşayabilir. Kişinin sınava yüklediği anlamlar farklılaştıkça sınavın gözündeki değeri ,hayatındaki konumu da değişmektedir. Değişen bu süreç kişide heyecan(kaygı) meydana getirmekte istenilen hedefe zorluk olarak geri dönmektedir. Kişinin yüklediği anlamlar onun ders çalışmasını,deneme sınavlarını,motivasyonunu kendine ve sınavı kazanacağına dair inancını azaltmakta çalışmalarını bazen durma noktasına getirmekte , sınavlarda hızını ,soruları anlama konusundaki kapasitesini düşürmektedir. İlerleyen, önlem alınmayan süreçte kaygının verdiği başarısız geri dönüşler kişideki ilgiyi bertaraf etmektedir.Yaşanan bu durum sınava çalışmayı bırakma,ders çalışmada yavaşlama,isteksizlik, fiziksel olarak fazla uyku, huzursuz uyku, yemek yeme davranışlarına yönelme, ağrılar, mide sorunları…. şeklinde farklı bedensel sorunlarada yol açabilmektedir. Kaygımızın arttığını nasıl fark ederiz? Çalıştığınız halde denemelerde art arda kötü sonuçlar alıyorsanız, soru soramamak, soru sorarken aşırı terlemek, zevk alamamak, sınava çalışmadığınız süreçte suçluluk hissi, zihnin sınavla meşguliyetinin artması, sınav öncesi uyuyamamak ve buna benzer güncel hayatınızı, sınav sürecinizi zorlaştıran durumlar yaşıyorsanız kaygınız size mesaj veriyor olabilir. Bu süreci geçirirken heyecanımızın (kaygımızın) farkına varmalı yeterli düzeyde bize başarı getireceğini fakat fazla olduğu durumlarda ve koşullarda bize zarar vereceğini fark etmeliyiz. Gün/hafta/ay içerisinde iyi bir program,düzenli beslenme,spor,sevilen insanlarla vakit geçirme,motive eden uygulamalar ,nefes egzersizi gibi fiziksel ve ruhsal açıdan rahatlatıcı etkinliklere devam etmeliyiz. Sınavla ilgili olumsuz yargılar , olumsuz sonuçları hayal etmek düşünmekle ilgili tedbirler alınmalı .(Kendini gerçekleştiren kehanet kısmına bakabilirsiniz bu konuyla ilgili). Çevrenizde sizi kaygılandıran düşünceler,konuşmalar geçiyorsa bunlarla ilgili önlemler alınmalı.
Kaygınızla ilgili uyguladığınız yöntemler size yeterli gelmediği takdirde bir uzmandan destek almalısınız.
Unutmayın ,sınavınızda kaygı olursa siz ve başarınız dışarıda kalır.
İyi bir sınav süreci geçirmeniz dileğiyle ...