Yeni Nesli Çocuklar
Yazar Hasra Avcı • Çocuk Psikiyatristi • 4 Kasım 2016 • Yorumlar:
Modern dünyanın, hızla gelişen teknolojinin kurbanları olarak görüyorum yeni nesil
çocukları. Duygu ifadelerinden yoksun, oyun oynamanın zevkinden mahrum, ebeveynlerinin
'özgür çocuk' ya da 'özgüvenli çocuk' yetiştirme hevesleri arasında sınırsız büyüyen çocuklar.
Aslında farkında olmadan o kadar ihmal ediliyor ve zarar görüyor ki bu kesim çocuklar. Hatta artık
normal olanın başarı olarak görüldüğü bir zamandayız desem yanlış olmaz sanırım. 'çocuğumu
tabletsiz yemek yediriyorum' zaten olması gereken durumu büyük bir zafer kazanmışcasına anlatan
anne babalar. Peki bu çocuklara ne olacak? En çok bu noktada endişe duymaya başlıyorum bir
uzman olarak. Herşeyden önce eski nesil kağıt kalem etkinliklerinden, el becerilerinden uzak
büyüyen çocuklarda hızla artmakta olan dikkat problemleri çocukların hem sağlıklı ilişki
sürmesine engel oluyorhem de akademik başarısının düşmesine neden oluyor. Bunun yanı sıra
hızlı bilgi erişimi bir çok bireyi sabırsız, hırslı, çabuk sıkılan kişiler haline getirdiğinden çocuğun
bir bilgiye ulaşma konusunda sabır gösterme ihtimali de gittikçe azalmakta. Edineceği her türlü
bilginin renkli veya heyecan verici olması gibi bir beklenti içerisine girmekte. Varolan eğitim
sistemi bunu desteklemediği içinse yine akademik alanda sorunlar gittikçe artmakta. Yazı başından
beri bir felaket senaryosu gibi ilerledi. Peki bu durumu nasıl kontrol altına alabiliriz? Buna
odaklanmakta fayda var. Çocuktan önce anne babanın çocuğa örnek olması çok önemli. Çünkü
çocuklar erken gelişim döneminden başlayarak ebeveynlerini örnek alırlar ve taklit ederler. Bunun
yanı sıra, 0-3 yaş arası çocuklarda tablet ve telefonun kullanımının olmaması çok önemli. 3
yaşında sonra da bu kullanım zaman sınırlı veya amaca yönelik olmalı. Çocuğun klasik oyunlardan
ve oyuncaklardan zevk almasını sağlamak için de anne babaların ek bir çaba sarfetmeleri
gerekmektedir. Bu noktada birçok ebeveynden oyun oynamayı sıkıcı bulduklarına dair geri
bildirim almış bulunmaktayım. Bu noktada zorluk yaşan ebeveynler için oyun terapisi eğitimi
almış bir uzmandan bu konuda destek almalarını önerebilirim. Oyun harici çocuğun günlük rutinin
içerisine katılması yaşına uygun görevler verilmesi de onun gelişimi için oldukça önemli bir nokta.
Çocuk rutin hayatın içerisinde (temizlik, yemek, alışveriş gibi) yer alınca zaman içerisinde
ailenizin bir parçası olarak sizinle senkronize hareket eder.
Sınırlı teknoloji kullanımı, klasik metod oyun oynama, çocuğun normal rutin içinde
olması haricinde çocuklarla ev dışı etkinlikler planlamak da çok önemli. Özellikle teknoloji
bağımlılığının tüm diğer bağımlılıklar gibi duygusal boşluklardan meydana geldiğini söylemek
mümkün. Bu duygusal boşluğu doldurmak içinse çocukla kaliteli zaman geçirmek önemli. Bu
noktada ise hem çocukla vakit geçirmek hem de çocuğun hayatın farklı alanlarında merakını
uyandıracak etkinlikler öneriyorum. Ancak bu etkinlik önerileri çocuğun kursa gitmesi gibi
algılanmamalı. Önerilecek etkinlikler anne baba ile birlikte yapılmalı. Bu etkinliklerin ödev, görev
ve sorumluluk bilinci ile yapılmaması önemli. Her zaman da aynı etkinliği devam ettirmek
zorunluluğu da olmamalı bence. Örneği bir haftasonu yüzmeye gitmek, başka bir haftasonu sokak
hayvanlarına yemek ve su bırakmak (kış aylarında), başka bir haftasonu doğa yürüyüşü yapıp
güzel yaprak veya taş toplamak olabilir. Piknik yapmak, tiyatroya gitmek, yürüyüş yapmak,
yapboz yapmak, el sanatları ile ilgili hobi geliştirmek, çiçek ekmek yapılabilecek binlerce
etkinlikten sadece bazıları. Daha önce de bahsettiğim gibi ev işlerini de yaratıcı ve eğlenceli
etkinlikler haline getirerek bunları çocuklarla paylaşabilirsiniz. Örneğin birlikte turşu kurmak,
erişte kesmek veya kışlık sebze hazırlığı yapmak hem çocukların yeni bilgiler edinmesini hem de
bunları tüketirken ayrı bir heyecan yaşamasını sağlayacaktır. Kısacası çocuklarınızla AVM'lere
tıkılıp tüketim odaklı yaşamadığınız sürece çocuklarınız duygularını rahatça ifade edebilen,
hayattan zevk alan, yaşamanın tadına varan bireyler olarak büyüyebilecekler.