Yeniden Doğuş

Değişim, yenilenme, acı yoksa kazanç da yok, fedakârlık, yeniden doğuş, sıfırlamak, vazgeçmek, sil baştan, reset atmak… İşte bu konular gündeme geldiğinde, sadece Türkiye’de değil, tüm dünyada dolaşan bir efsane var. Kartalların hayat sürelerini uzatmak için girdikleri acı dolu dönemi anlatan, ilham veren bir hikâyedir.

Derler ki:

“Kartal, kuş türleri içinde en uzun yaşayanıdır. 70 yıla kadar yaşayan kartallar vardır. Ancak bu yaşa ulaşmak için, 40 yaşlarındayken çok ciddi ve zor bir kararı vermek zorundadır.

Kartalın yaşı 40’a dayandığında pençeleri sertleşir, esnekliğini yitirir ve bu nedenle de beslenmesini sağladığı avlarını kavrayıp tutamaz duruma gelir. Gagası uzunlaşır ve göğsüne doğru kıvrılır. Tüyleri kartlaşır, kalınlaşır ve kanatlarına takılmaya başlar.

Artık kartalın uçması iyice zorlaşmıştır.

Dolayısıyla kartalın burada iki seçimden birisini yapması gerekir. Ya ölümü seçecektir ya da yeniden doğuşun acılı ve zorlu sürecini göğüsleyecektir.

Bu yönde karar verip kartal bir dağın tepesine uçar ve orada bir kaya duvarda, artık uçmasına gerek olmayan bir yerde yuvasında kalır.

Bu uygun yeri bulduktan sonra kartal gagasını sert bir şekilde kayaya vurmaya başlar. En sonunda kartalın gagası yerinden sökülür ve düşer. Kartal bir süre yeni gagasının çıkmasını bekler. Gagası çıktıktan sonra bu yeni gaga ile pençelerini yerinden söker çıkarır. Yeni pençeleri çıkınca kartal bu kez eski kartlaşmış tüylerini yolmaya başlar.

5 ay sonra kartal, kendisine 20 yıl veya daha uzun süreli bir yaşam bağışlayan meşhur yeniden doğuş uçuşunu yapmaya hazır duruma gelir.”

Çok etkileyici değil mi? 

Peki, bizlerinde yaşam standartlarını daha iyi duruma getirebilmek için zor kararlar verdiği süreçleri olmadı mı? Tabi ki de oldu. Kimimiz bu süreçte ne yapacağımızı bilemez haller sergiledik, kimimiz tüm cesaretini toplayarak hayata sil baştan başladı.. Kimisi de tabiri caizse olduğu yerde saymaya devam etti. 

Değişim, yenilenme, kazanç, fedakârlık, yeniden doğuş ve sil baştan yaşamak ne kadar gözümüzü korkutabilecek sözler olsa da biz insanları var eden şeyler arasında yer almaktadır. Çünkü illa ki hepimiz hayatta değişmek ya da değiştirmek durumunda kaldığımız durumlarla karşılaşmışızdır. Ya da bir kazanç sağlayabilmek için yeni adımlar atmışızdır. Ve her zaman hayatta çokça fedakârlık yaptığımız dönemlerimiz olmuştur. Dönüp baktığınızda gördüğünüz manzara ne peki. Bir şeyleri başaran, yön veren ve kendini yeniden ve daha güçlü var eden sen değil mi.?

Önceki yazılarımdan birinde bahsettiğim Anka Kuşu hikâyesi gibi,  Kartal hikâyesinde ki temada aslında aynı. Hayatımızı daha iyi, sağlıklı bize verimli olabilecek şekilde yaşamak için ya bazen küllerimizden doğar yenileniriz ya da kartalın yaptığı gibi her şeyden vazgeçip sonrasında yeni bir hayata kanat çırparız. Yani eninde sonunda ne kadar sıfırlandığımızı düşünsek de yeniden doğarız.

Hayatınızda her zaman bu ve buna benzer tüm hikâyelerin sizlere motivasyon kaynağı olması dileğiyle.