YUMUŞAK DOKU SARKOMLARINDA SİSTEMİK TEDAVİ PRENSİPLERİ
Yazar Mustafa Benekli • Onkolog • 29 Kasım 2016 • Yorumlar:
Giriş
Yumuşak doku sarkomları pekçok alt tipi bulunan ve nadir görülen bir hastalıktır. Tüm
erişkin kanserlerinin %1’den azını oluşturur. Asıl tedavisi cerrahidir. Tümör etrafında yeterli
salim doku bırakılarak tam olarak çıkarılmalıdır. Bazı hastalarda cerrahiye ek olarak adjuvan
radyoterapi ve kemoterapi uygulanabilir. Erken evre tanı alıp küratif amaçlı tedavi edilen
hastaların yaklaşık yarısında zaman içinde yaygın hastalık ortaya çıkabilir. Cerrahiye uygun
olmayan lokal ileri veya metastatik hastalıkta sistemik tedavi ön plana çıkmaktadır. Sistemik
tedavinin amacı hastalığın kesin tedavisinden ziyade sağkalım artışı, tümör kitlesinde
küçülme ve hastanın şikayetlerinin azaltılmasıdır. Heterojen bir hastalık grubu olan yumuşak
doku sarkomlarının gelecekleri ve kemoterapiye yanıtları da oldukça farklı olabilmektedir.
Metastatik hastalık birinci seride doksorubisin tek ajan tedavisi ve uygun endikasyonlarda
ifosfamid ile kombinasyonu (IMA rejimi) standart tedavi yaklaşımı olmaya devam
etmektedir. Pek çok yumuşak doku sarkomları alt tipi kemoterapiye primer dirençlidir.
Hedefe yönelik tedavilerle birlikte kemorefrakter olan sarkom tiplerinde de olumlu sonuçlar
alınmaya başlanmıştır. Günümüzde tüm bu tedavi alternatiflerine rağmen ileri evre hastalıkta
sağkalım süreleri yeterli değildir.
Metastatik yumuşak doku sarkomlarında kemoterapi
Son 50 yılda metastatik yumuşak doku sarkomları tedavisinde pek çok farklı kemoterapi ajanı
denenmiş, bunlardan doksorubisin, ifosfamid, gemsitabin ve dakarbazin başlıca etkinlik
gösteren ajanlar olmuşlardır. Bu ilaçlar tek başına veya başka ilaçlarla birlikte
kullanılabilmektedirler.
Monoterapi
Antrasiklinler (özellikle de doksorubisin) metastatik yumuşak doku sarkomları birinci
basamak tedavisinin en temel ajanlarıdır. Doksorubisinin tek ajan etkinliğinin
değerlendirildiği ve diğer ajanlarla karşılaştırıldığı pekçok çalışma yapılmıştır. Mevcut
çalışmalar ışığında doksorubisin metastatik 1. seri tedavide standart ajan olarak kabul
görmektedir. Çalışmalarda saptanan etkin doz >60 mg/m 2 (genellikle 75 mg/m 2 ) 3 haftada bir
uygulamadır. Tedavi süresi kümülatif kardiyotoksisite nedeniyle 6 kür ile sınırlıdır.
Doksorubisinin etkinliğinin yanında kümülatif toksisitesinin doz kısıtlayıcı etkisi nedeniyle
diğer antrasiklin grubu ajanların da metastatik yumuşak doku sarkomları tedavisinde
etkinlikleri test edilmiştir. Epirubisin ve pegile lipozomal doksorubisin (Caelyx) ile yapılan
çalışmalarda benzer etkinlik ve daha az yan etki oranları bildirilmiştir.
İfosfamid metastatik yumuşak doku sarkomları tedavisinde etkinliği gösterilmiş önemli
ajanlardan biridir. Standart doz yerine yüksek doz ile yapılan çalışmalarda elde edilen
sonuçlar benzer olsa da biraz daha başarılı görünmektedir. Ancak birinci seride değil,
doksorubisin sonrası ikinci basamakta kullanılması önerilmektedir.
Gemsitabin, vinorelbin, metotreksat, temozolamid, sisplatin, karboplatin ve dakarbazin gibi
pek çok ajan metastatik yumuşak doku sarkomları tedavisinde değerlendirilmiştir. Tüm bu
ajanların sınırlı tek ajan etkinliği olduğu saptanmıştır. Gemsitabinin tek ajan etkinliği düşük
olmakla birlikte kombinasyon rejimlerinde özellikle dosetaxel, vinorelbin ve dakarbazin ile
kombine olarak etkinlik göstermektedir. Yeni ajanlar trabektedin ve eribulin ile yapıan
çalışmalar yüzgüldürücü olmakla birlikte sarkom tedavisinde devrim sayılabilecek sonuçlar
üretmekten uzaktırlar.
Kombinasyon Kemoterapisi
Metastatik yumuşak doku sarkomlarında tek ajan mı, kombine tedavi mi verilmeli sorusunu
araştıran çalışmalar olmasına rağmen belirgin sağkalım avantajı gösterilememiştir. Tek ajan
doksorubisin ile doksorubisin + ifosfamid kombinasyonunun (IMA) etkinliğinin
karşılaştırıldığı çalışmalarda sağkalımlar benzer olmakla birlikte kombinasyon kolunda yanıt
oranları daha yüksektir. Beraberinde yan etkiler de beklendiği üzere daha fazladır. Genç,
performans durumu iyi olan, kitle etkisi nedeniyle semptomu olan ve cerrahi, radyoterapi gibi
ek tedavi yöntemlerinin kullanılmasıyla iyileşme ihtimalleri olan hasta grubunda
kombinasyon tedavisinin tercih edilmesi gerektiği düşünülmektedir.
Tek ajan gemsitabinin metastatik yumuşak doku sarkomları tedavisinde sınırlı bir etkinliği
vardır Klinik olarak en çok çalışılan ve etkin olduğu gösterilen ise dosetaksel ile
kombinasyonudur.