Yüz ve Dudak Dolgusu
Yazar Aylin Bilgin Karabulut • Plastik Rekonstrüktif Ve Estetik Cerrahi Uzmanı • 4 Eylül 2017 • Yorumlar:
YÜZ VE DUDAK DOLGUSU
Kırışıksız ve gergin bir yüz görünümü, sağlık ve gençlik göstergesidir. Yaşlanma, çevresel faktörler (güneş ışınları, yer çekiminin etkisi, kozmetik maddeler, sigara kullanımı, stresli yaşam koşulları) veya yapısal nedenlerle oluşan deformasyonların düzeltilmesi amacıyla dolgu malzemeleri kullanmaktayız. Dolgu uygulamaları sıklıkla kırışıklıklar, doku ve hücre kayıpları, kontür hatlarında oluşan çökme ve belirginleşmeleri hafifletmek, eksilen hacmi yerine koymak, sarkan bölgeyi kaldırmak, derin çizgileri ortadan kaldırmak ve dudak kalınlaştırmak amacıyla tercih edilmektedir.
Dolgu malzemeleri kalıcı ve geçici olmak üzere 2 ana sınıfa ayrılır. Kalıcı dolgu malzemeleri uzun vadede alerjik reaksiyon, istenmeyen bölgelere göç etme gibi riskler barındırdığından, tercih etmediğimiz malzemelerdir.
En sık kullanılan ürünler ortalama 9-12 ay arası kalan geçici dolgu malzemeleridir. Son zamanlarda 2 ve 3 yıl dayanabilecek hyalüronik asit dolguları da üretilmiştir, bunlar daha maliyetlidir. Vücutta bulunan yapısal maddelerden ya da bu yapısal maddelerin yerine konabilecek kimyasal maddelerden oluşan geçici dolguların, alerji potansiyelinin daha düşük olması ve uygulama sonrası oluşan istenmeyen etkilerin dolgunun kalıcılık süresi ile sınırlı olması tercih nedenidir. Geçici dolgu materyalleri içinde yer alan hyaluronik asit, tüm canlıların derisinin dermis tabakasında yer alan bir maddedir. Su tutma özelliği sayesinde cilt elastikiyetinin sağlanmasında rol alır. Doldurulacak olan bölgeye göre farklı molekül ağırlığındaki hyaluronik asit maddesi seçilir. Hyaluronik asit ile dudak, elmacık kemikleri ve orta yüz, kaş arası, burun kenarı olukları gibi bölgelerin geçici dolgusu yapılabilir. Uygulama, muayenehane ortamında, steril koşullarda ve lokal anestezik krem uygulamasını takiben yapılır. Sonrasında nadiren enjeksiyon yerlerinde ufak morarmalar gözlenebilir. Bundan kaçınabilmek için uygulama öncesi bir hafta aspirin benzeri kan sulandırıcılar almamış olmak önerilir.
Kullanılacak ürünün bu işe özel üretilmiş, uygun koşullarda saklanmış ve steril olması, kişiye özel kullanılması çok önemlidir. Hyaluronik asitle yapılan dolgu işlemlerinde oluşabilecek yan etkiler, enjeksiyon yerinde ağrı, şişlik, nodül ve renk değişikliğidir. Nadiren granülom oluşumu görülebilir. Bu durumda, hyalüronik asidi eriten haylüronidaz enzimi enjeksiyonları uygulamabilir.
Uygun ürünlerle yapılmış başarılı bir dolgu uygulaması sonucu, kişinin ifadesinde yumuşama, yüz çizgilerinde azalma, sarkmaların toparlanması, yüzdeki çökmelerin kaybolması yani kısacası yüzde bir aydınlanma ve gençleşme söz konusudur.
Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.