Zihin Kendiliğinden Gülümsemez, Gıdıklamak Lazım!

Yazar Ülkü AktaşPsikolog • 21 Ağustos 2019 • Yorumlar:

Beynimizle ilgili her geçen gün yapılan çalışmalar bizim Düşünce, Duygu ve Davranışlarımıza ışık tutuyor. Beynimizi yine kendi beynimizle anlamak da bir o kadar zorlaştırıyor işi, ama bizim hayatımızı merakımız belirlediği için, ilgi duyanlar için birkaç şey yazmak istedim.

Hem muhteşem bir donanım; yetişkin bir kişide 100 milyar nöron olduğunu düşünürsek ve de bağlantılarının bildiğimiz sayı sistemi ile ölçemeyeceğimiz bir kapasitede olduğu gerçeği ile ( Galaksideki yıldızlardan daha çok). Lucy filminde söylendiği şekliyle devasa bir enformasyon ağının sahibiyiz ama neredeyse hiç erişimimiz yok!!Hem de hala atalarımızdan kalma sürüngen beynimiz devrede olduğu için işler iyice karışıyor. Belki de biz hayatımızı bu karmaşıklığı çözmek için geçiriyoruz bu koskoca evrende kısacık yaşantımızı.

Algılamamız sınırlı, kıyas ve zıddiyet temelli, duyularımızla hareket ediyoruz ki henüz fark etmediğimiz pek çok duyumuz devrede. Bu karmaşık metabolizmada hiç farkında olmadan yaşamak çok etkili ve güçlü bir silahı çocuğa teslim etmek gibi aslında. O yüzden tüm Kadim Öğretiler, Bilim, Felsefe , Din ve Psikoloji aynı şeyi söylüyor aslında. KENDİNİ BİL. Bunun için ilk şart kendini merak etmek, o yüzden merak bizi yönlendiriyor dedim. Neyi merak ediyorsak Ona yönelip Ona dönüşüyoruz, sohbetimiz de O oluyor, soframız da, dostluklarımız da, okuduklarımız da, izlediklerimiz de, tam da hayatımızın merkezinde. 

Psikoloji sanıldığı gibi bunların romantik bir şekilde ele alındığı bir bilim değildir. Tam tersine oluşum nedenleri, köklerini inceleyen, incelerken de pek çok bilimden yararlanan pozitif bir bilimdir. Beyin tüm karmaşıklığına rağmen bir organdır ve neyi çalıştırdığımızla ilgili gelişir ya da gelişmez hatta “KULLANILMAYAN BEYİN GERİ ALINIR.”O yüzden mutluluk kendiliğinden üzerimize konan bir kelebek bile olsa beynimizde bir takım merkezleri harekete geçirmemiz gerekir. Beyni olan canlıları sınıflandırırken hareket eden canlılar diye tanımlanır, yani anı yaşayabilen; çünkü hareket andadır. Hareket şart bir bitkiden farkımız olması için, farkında olmak şart bir kaplumbağadan farkımız olması için . Farkındalıkla yaşayabilmek, insan olmaya doğan İnsansı tarafımızı eğitebilme dileğiyle.

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yorumlar: (0)