Zora Dayanabilirim Ama Ya Bunu Bana Öteki Yaparsa ve Ben Bir Çocuksam?

Çoğu zaman haberleri takip etmek istemeyenleri anlıyorum ve aynı hissiyatı paylaşıyorum. Duyduğum, gördüğüm, dinlediğim her haberin ardından veya sokakta trafikte şahit olduğum ve bazen maruz kaldığım öfkenin yıkıcı ve saygısız dışa vurumların ardından hissedilen o yorgunluk, öğrenilmiş çaresizlik hissini anlıyorum. Veya bazen artan hassasiyet ve duygusallık, tetikte olma hali, değişim yaratma arzusu veya diğer bir çok duyguyu da anlamak mümkün. Acımasızca işlenmiş bir cinayet,, yapabildiğinden büyük şeyler beklenen çocuklar, partnerin yüzüne çarpılan kapı, çocuğa edilen hakaret, yaşlı birinin çeşitli sebeplerden dalga konusu olması, engelli bir bireyin tecavüze uğraması, çocuğun ilgi bekleyen ruhuna boş gözlerle bakılması… Evet kötü muamelenin ve şiddetin yüzlerce farklı yansıması var. Ben size her şeyin köklerinin olduğuna inandığım sosyal çevre içinde çocukluk yıllarına ait bir “kötü muamele” türünden söz edeceğim. Konumuz çocuğa kötü muamele, yani istismar ve ihmal.

Çocuğa kötü muamelenin Meb’in sayfasında şöyle tanımlandığını görürsünüz: Çocukların ya da ergenlerin ana-babaları, onları bakıp gözetmek ve eğitmekle görevli bireyler, vasi gibi kişiler ya da yabancı kişiler tarafından yapılan, bedensel ve/ya psikolojik olarak sağlıklarına zarar veren, fiziksel, duygusal, cinsel ya da zihinsel gelişimlerini engelleyen tutum ve davranışları çocuğa kötü muamele olarak tanımlarız.

Dünya sağlık örgütü ise çocuğa kötü muameleyi 4 başlık altında tanımlıyor. ● Fiziksel İstismar

● Cinsel İstismar 

● Duygusal İstismar 

● İhmal 

İstismar gibi ihmal de çocuğa kötü muamele kapsamına giriyor. Çünkü istismar türleri gibi ihmalin de sonuçları çocuğa zarar verip gelişimini engeller. Bu iki kavramı eylemde bulunma

veya eylemsizlik” özelinde ayırabiliriz. İstismarda, istismarcı çocuğa aktif bir şekilde fiziksel, cinsel veya duygusal zarar verici ve gelişimini engelleyici bir tutum sergiler. İhmal’de ise ihmal eden kişi, çocuğun bir takım ihtiyaçlarını karşılamayarak ona zarar verir ve gelişimini engellemiş olur. Sonuç olarak çocuğa kötü muamele başlığı altında istismarı aktif bir eylem ihmali ise pasif bir eylemsizlik hali olarak tanımlayabiliriz. Ancak sonuçta çocuğun deneyimi ve gelişimi açısından çocuk haksızlığa uğramış, zarar görmüş, gelişimi engellenmiş veya baltalanmıştır. 

Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları sözleşmesine göre gelişme, yaşama, katılım ve korunma her bir çocuğun en temeldeki evrensel haklarıdır. Bu hakların sistemsel ve evrensel düzeyde karşılanmasıyla ilgili yaşanan problemler apayrı bir sosyal-politik-ekonomik konuyken, bu hakların aktif veya pasif tutumlarla aile içinde ve yakın sosyal çevre içinde gasp edilmesi ve engellenmesi çocukta onulması imkansız olmayan fakat telafisi çok zor yaralara sebep olmaktadır. 

Bir sanat terapisi toplantımızda resimler çizerek oluşturduğumuz bir hikayede oluşturulan evrenin başına insan eliyle veya meteor çarpması gibi doğal nedenlerle sürekli felaketler gelmekteydi. İçindeki canlılar bundan zarar görmekteydi. İnsan eylemi veya eylemsizliğiyle deneyimlediğimiz travmatik deneyimlerle doğal olarak yaşanan olumsuz travmatize edici deneyimleri ayırt etmeme çok büyük katkısı olmuştu o günkü çalışmamızın. Duygum şuydu: Günlük ve halk diliyle yalın bir ifadeyle “Allah’tan gelen baş üstüne, baş üstüne de insanın bir başka insanda neden olduğu yıkımla baş etmek, işte bu tarifi zor bir acı olmalı”. Hele ki bu insan kişinin ailesinden biriyse… Akrabası, bel bağladığı, güvendiği, ilgisine ve bakımına ihtiyacının olduğu biriyse… Üstüne üstlük toplumun geri kalanı kişinin/çocuğun ne yaşadığından habersiz ise veya bilmezden gelip eylemsizliğiyle kişinin/çocuğun ihmal yaralarınızı derinleştiriyorsa… Ve en önemlisi çocuk olarak bir yetişkinin zihin, dil ve duygusal gelişim kapasitesine sahip değilken… Sessizlikleri bizi yanıltmasın! Çocuğun ruhunda yaşanan dehşetin boyutlarını düşünebiliyor musunuz? 

Hadı gelin, kötü muamele türlerini yakından öğrenelim: 

Fiziksel istismar: Çocuğa karşı; genel sağlığına ve bütünlüğüne, yaşamına, gelişimine ve onuruna zarar veren ve verme riski olan, kasıtlı fiziksel güç kullanılması durumunda çocuk fiziksel istismara maruz kalmaktadır. 

Cinsel istismar: Çocuğun (18 yaşında küçük “tüm” bireyler) tam olarak kavrayamadığı, gelişimsel olarak onay vermesinin mümkün olamayacağı, aynı şekilde gelişimsel olarak hazır olmadığı bir eylemin istismarcı tarafından çocuğa uygulanan veya uygulatılan her türlü cinsel içerikli veya çağrışımlı davranıştır. 

Duygusal istismar: Çocuğun duygusal, davranışsal ve bilişsel gelişim süreçlerine zarar veren, soruna neden olan veya gelişimini engelleyen her türlü davranış duygusal istismardır. Çocuğun istek ve becerilerini olumsuzlamak, çocuğu terk etmekle tehdit etmek, kardeşler arasında ayrım yapmak, çocuğa lakap takmak, çocukla dalga geçmek, küçük düşürmek, onurunu ve gururunu zedelemek, aşırı baskı yapmak veya aşırı sakınmak, küfretmek, korkutmak, bağırmak, sevmemekle tehdit etmek, çocuğun kapasitesinin üstünde davranış ve beceriler beklemek duygusal istismar davranışları arasındadır.

İhmal: Diğer kötü muamele türlerinden farklı olarakihmal; çocuğun temel ihtiyaçlarının göz ardı edilmesi ve karşılanmamasıdır. İhmal, barınma, beslenme, giyinme, fiziksel, öz bakım, sağlık, eğitsel veya sevilmek ve ilgi görmek gibi duygusal ihtiyaçların karşılanmaması gibi eylemde bulunmama davranışlarını içermektedir. 

Peki, ihmal ve istismarın çocuğun gelişiminde neden olduğu sonuçlar nelerdir? Gelin, tanımlamaya, öğrenmeye, ayırt etmeye devam edelim. 

● Bağlanma sorunları 

● İlişki problemleri 

● Olumsuz kendilik algısı 

● Ayrılma kaygısı 

● Güven sorunları 

● Yoğun kaygı, korku ve öfke duyguları 

● Normal zihinsel kapasiteye rağmen dikkat dağınıklığı, hafıza ve odaklanma sorunlarının eşlik ettiği öğrenmede güçlük 

● Okula uyum problemleri 

● Akran ilişkilerinde zorlanma 

● Duygularını düzenlemekte zorlanma 

● Düşük özsaygı 

Bir toplumun en değerli varlığı çocuklardır. En görünmez formundan en görünür formuna kadar her türlü kötü muamele davranışını tanımak, bilmek ve gerçekleşmesinin önüne geçmek her toplum üyesinin sorumluluğudur. 

 

Sayfa içeriği sadece bilgilendirme amaçlıdır, tanı ve tedavi için mutlaka doktorunuza başvurunuz.

Yazar

Zehra Işıklı Psikolojik Danışma ve Rehberlik Psk. Dan.

Randevu al Profili görüntüleyin

Yorumlar: (0)